Zeki Uzundurukan: Dört Büyükler içinde şu anki tabloya baktığımızda şampiyonluğa en yakın takım olarak Trabzonspor'u görüyorum. Uzun yıllar sonra Trabzonspor taraftarını şampiyonluğa bu kadar inanmış görüyorum. Derbi öncesinde Fenerbahçe kulübünün yazılı; Malatyaspor Başkanı Adil Gevrek'in Trabzonspor'u hedef alan sözlü açıklamaları, ortamı germişti. Ama bordo-mavili taraftarlar bu tuzağa düşmedi. Derbide Şenol Güneş Spor Kompleksi'nde olağanüstü bir taraftar topluluğu vardı. Maçta sahaya bir bozuk para bile atılmadı. Trabzonspor taraftarı, ortamı germeye çalışanlara büyük bir ders verdi.
Trabzonspor, Malatyaspor maçını kazanırsa liderlik koltuğuna oturacak. Önünde çok zorlu maçlar var bordo-mavililerin. Ama ara transfer döneminde hem savunmasını güçlendirdi, hem de yaratıcı oyuncu sayısını fazlalaştırdı Trabzonspor. Hüseyin Çimşir'in elinde alternatifli bir kadrosu var. Futbolda çok doğru bir klişe vardır: 'Atanla-tutanın iyi olacak' diye. Trabzonspor'un uçan panter gibi bir kalecisi; Ronaldo gibi de bir golcüsü var. Rakiplerine göre bu kadar artısı olan Trabzonspor'un, hakem hatalarına kurban gitmezse eğer bu sezon şampiyon olacağını düşünüyorum...
Reha Kapsal: Tabii ki yüksek. Devre arasında 4 transfer yaptı Trabzonspor. Zaten alınan bu oyuncularla hedef de net olarak şampiyonluk olarak belirlenmiş oluyor. Çünkü geçtiğimiz sezonlarda altyapı oyuncularını oynatan, bunları geliştiren ve kulübe ekonomik katkı sağlayan düşünceden artık bu sezon şampiyonluk şansını yakalamışken tecrübeli oyuncularla hedefe yürümek Trabzonspor'un tek düşüncesi gibi gözüküyor. Gelinen noktada artık düşünce anlayışının değiştiğini görüyoruz. Bu da hedefin şampiyonluk olduğunu bizlere anlatıyor.
Serkan Korkmaz: Şampiyonluk yolunda ligin ilk sırasındaki tüm takımların şansı var. Ama bunlardan Fenerbahçe, Trabzonspor, Galatasaray ve Başakşehir daha güçlü adaylar olarak dikkat çekiyor. Beşiktaş'ın önündeki 5 maçı kayıpsız geçmesi halinde şampiyonluk ihtimalinden bahsedilebilir. Alanyaspor'un hem kupada hem de ligde şansı devam etmekte. Bu sezonu iki kupa ile tamamlarlarsa şaşırmam.
SÖRLOTH GİBİSİ YOK
F.Bahçe derbisinde muhteşem oynayan ve fileleri sarsan Sörloth, 16 golle zirvede. 24 yaşındaki Norveçli için 'son yılların en büyük golcüsü' yorumları yapılıyor. Katılıyor musunuz?
Uzundurukan: Daha önce de Sörloth için 'bir golcüden daha fazlası' yorumunu yapmıştım. Çünkü Sörloth sadece gol atmakla kalmıyor; asist yapıyor, adam geçiyor, hızlı ataklar geliştiriyor, oyunu yönlendiriyor, rakip savunmayı yoruyor...
Fenerbahçe maçında attığı gol, tam bir Ronaldo golüydü. Adeta öldürücü bir sol ayağı var Sörloth'un, kafa vuruşları da kurşun gibi, ok gibi, füze gibi... Bir uzay mekiği gibi havalanıp, çakıyor kafayı topa... Oyunun hep içinde, yediği tekmelere rağmen, sadece futbolunu düşünüyor; ne tekme atana, ne de hakeme itiraz ediyor! Sörloth şu anda ligimizin en kaliteli forveti... Bu çok net.
Kapsal: Evet katılıyorum. Gol atıyor, attırıyor, geldiğinden bu yana farkını gösteriyor. En temel özelliği çok zeki, uzun boyuna rağmen çevik ve de golü koklayan, gol vuruşu birinci sınıf olan bir santrfor. Hatta oyunun 90 dakikasında her anlamda takımına yardım eden, futbol tutkusu, coşkusu yüksek bir savaşçı futbolcu.
Bunlardan daha önemlisi de Sörloth saha içinde hiçbir maçta rakipleri ile uğraşmayan, didişmeyen, sadece işine odaklanan gerçek bir profesyonel. İyi oyunculuğundan daha çok takdir edilmesi gereken iyi bir insan olması. Enerjisi de yüksek. Takımı için de o enerjiyi oluşturan önemli futbol karakteri.
Korkmaz: Sörloth dünyanın tüm dünya teknik direktörlerinin hayal ettiği tipte bir futbolcu. Fiziği mükemmel. Karakteri sade ve uyumlu. Tekniği standartların üzerinde. Eğer duygusal olarak olgunlaşmış bir karakterse 28 yaş civarında, hatta belki daha da erken Avrupa'nın önemli liglerinin çok önemli takımlarında forma giyerken görebiliriz.
PALABIYIK KÖTÜ YÖNETTİ
Derbi sonrası hem Fenerbahçe hem Trabzonspor cephesi hakem Ali Palabıyık'tan yakındı. Sizce hangi takım haklı?
Uzundurukan: Ali Palabıyık'ın çaldığı düdüklerin, verdiği kararların, çıkardığı kartların bir standardı yok. 2017'de Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında oynanan kupa maçında Tosic, Van Persie kafa atıyor; aynen Serdar Aziz'in Pereira'ya yaptığı hareket gibi. Ve o maçın da hakemi Ali Palabıyık. O maçta Tosic'e kırmızı kart gösteren Palabıyık, Şenol Güneş Spor Kompleksi'ndeki derbide Serdar Aziz'e bırakın kırmızıyı sarı kart bile çıkarmadı.
Bana göre Luis Gustavo-Ndiaye pozisyonunda faul verilecek bir temas yok, gol nizamiydi. Uğurcan Çakır-Max Kruse pozisyonunda hava topu mücadelesi var. Topa vurmak için hamle yapan Max Kruse, Uğurcan'ın dengesini bozuyor. Ali Palabıyık, iki golü de faul gerekçesiyle iptal etti. VAR mutlaka bu pozisyonları incelemiştir. Demek ki onlar da aynı görüşteler. Ama Ali Palabıyık'ın derbideki en büyük hatası, Serdar Aziz'e kırmızı kart çıkarmamasıydı.
Kapsal: İki takım için de hatalar vardı. Ali Palabıyık'ın derbiyi çok iyi yönettiği söylenemez. Yalnız bu maçı hakem hatasından okumak doğru değil. İki takımın da saha içindeki yapısında ve organizasyonunda eksiklerini gidermesi, her olayın hakem üzerinden okunmaması gerektiğini bizlere gösteriyor.
Korkmaz: İki takım da haklı. Ali Palabıyık hem tüm kariyeri, hem aynı sezon, hem aynı maç içinde standartsız bir hakem. Zaman zaman form tutuyor ve kendisine dair beklentiyi yükseltiyor ama neden kaynaklandığını (teknik ya da psikolojik gerekçeler olabilir) anlayamadığım bir şekilde bir anda bir futbol maçını girdaba sürükleyebiliyor.
UĞURCAN 30 MİLYON EURO
4'ü çok net 8 kurtarış yapan Uğurcan Çakır 'Kaleci dediğin böyle olur' dedirtti. Hemen her maç inanılmaz kurtarışlarla takımı ayakta tutan Uğurcan için neler söylenebilir.
Uzundurukan: Trabzonspor yönetimi, bu sezon başlamadan Liverpool'dan Uğurcan için gelen tam 23 milyon euro'luk teklifi geri çevirdi. İngiliz devinin scuout ekibi, her maç Uğurcan'ı izlemeye devam ediyor. Uğurcan'ın Fenerbahçe derbisindeki mucizevi kurtarışlarından sonra 23 milyon euro'luk teklif, sezon sonunda 30 milyon euro'ya yükseltilirse hiç şaşırmam! Ama Uğurcan giderse, yerine oynayabilecek iki müthiş kalecisi daha var Trabzonspor'un... Erce ve Arda... Uğurcan; kedi gibi çevik; panter gibi uçan, hızlı bir kaleci....
Kapsal: Uğurcan hem Trabzon hem de Türk futbolu için önemli bir kaleci. Onur'dan kaleyi devraldıktan sonra her geçen gün üstüne koyan, çalışmayı seven, sırf kendi için değil göğsündeki kulüp arması için de elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışan bir karakter. Bu en takdir edilen yönü.
Mütevazı ve alçak gönüllü kişiliği ile de bu başarılı performansını Türk toplumu gözünden ikiye katlamış durumda. Yalnız Uğurcan'ın bu kadar başarılı performansından bahsediyorsak Trabzonspor savunmasının da hâlâ gelişim göstermediğini, eksiklerini gideremediğini çok iyi analiz etmek lazım. Takım savunmasını geliştirecek olan tek insan teknik direktör Hüseyin Çimşir'dir. Bunu yapmalı.
Korkmaz: Sadece Uğurcan için değil, Türk kaleciler için bir altın çağ yaşıyoruz. Tüm milli takım kaleci havuzumuzdaki isimler içinde en yetenekli olanı bence Uğurcan Çakır. Fakat bu sezon öyle bir Mert Günok izliyoruz ki deneyimiyle milli takımda genç kalecinin önünde yer alıyor. Kısa ve orta vadede Mert Günok'un sakat ya da cezalı olması durumunda milli takım kalesi Uğurcan'ın olmalı. Uzun vadedeyse onu kolunda kaptanlık pazıbandı ve milli takım kazağı ile izleriz diye tahmin ediyorum. Gerçekten çok iyi bir kaleci.
Editör: TE Bilisim
