Bilmem hatırlar mısınız?
Çocukken gökyüzüne baktığımızda, uçakların ardından yayılan beyaz bulut izlerini seyrederdik hayranlıkla. Uçak, uzaklaşana kadar takip ederdik o izleri.
Uçak gözden kaybolur iz de bir kaç dakika sonra silinir giderdi.
Uçaklardan salınan yakıt ya da uçağa ait kalıntılar, gökyüzünde eksi 40, eksi 60 derecelerde donduğundan biz bunu uçağın ardından giden beyaz duman yada beyaz bir bulut tabakası gibi görürüz.
Buna Contrail deniliyor.
Burada sorun yok. Sorun, uçakların ardından kaybolmayan, iz halinde gökyüzünü kaplayan bulut tabakaları şeklinde ki görüntülerde.
Kargo uçakları tarafından gökyüzünü adeta harita gibi enlemesine boylamasana izler halinde donatan, gökyüzünde saatlerce hatta ertesi güne kadar dağınık bir halde  bulut tabakası gibi duran  izlere Chemtrail denilmekte.
Chemtrail, güya Küresel iklim değişikliğine karşı atmosferin güneş ışınlarını tersine  çevirmek için ayna görevi gördürmesi adına içinde  aliminyum, baryum, stronsıyum, gizli sıvılar, virüsler ve kimyasallar barındıran iyon bulutları kaplı gökyüzünden yeryüzüne doğru yapılan bir spreyleme.
Şöyle düşünün, gökyüzünden yeryüzüne Alüminyum metal ya da zehir dolu kimyasallar yağıyor.
Sonrada, yeryüzünde çözeltisi çok zor olan bu metalleri soluduğumuzu düşünün.
Aynı metalllerin yağmur suyu ile yeryüzünde ki tüm ekinlere, bitkilere yağdığını, sulara karıştığını...
Bunca ağır metalin, kimyasalın arasında sağlıkla yaşamak mümkün mü?
Değil elbet!
Bir yaşından, 80 yaşına hepimiz bir şekilde hastayız.
Özellikle solunum yolunu etkileyen Chemtrail yüzünden kanser vakaları tırmanışta. Alzheimer keza öyle...
Ve diğer hastalıklar da...
Çünkü biz farkında olmadan bize zehir solutuyorlar!
Şiddetli yağışlar, fırtınalar, hiç görülmeyen doğa olayları...Hepsinin spreylemeler sonrası olması elbette tesadüf değil!
İnsan nüfusunu azaltmak için yapılan  Chemtrail Projesinin  COVID’i etkileyen faktörlerin de en başında olduğu söylenmekte. Bilim adamlarının ve doktorların Chemtrail ile ilgili açıklamalarını, daha detaylı bir şekilde İnternette bulabilirsiniz. (Devlet yetkilileri suskun) Malum benim yerim sınırlı.
Bir dip not: 15-20 gün sonra Korona vakalarında artış olabilirmiş. Çünkü şu son iki gündür yoğun bir şekilde spreyleme yapılmakta. Tüm ülkeden Chemtrail yapıldığına dair görüntüler gelmekte.
Bizde olduğu gibi Avrupa ve Amerika ülkelerinde de yapılan Chemtrail uçuşlarına, bir tek İngiltere ve İsviçre’nin hava sahası kapalıymış.
Diğerleri Allah’a emanet.
 
******************
Eşinize, şişko diyorsunuz ya..
Demeyin!
Yiye, yiye dana gibi oldun!
Kıçın sepet gibi oldu!
Sen kilolusun, artık seni beğenmiyorum!
Demeyin!
Çünkü bu sözlerin hepsi evlilik birliğini bozan konuşmalar içinde olduğu için direk boşanma sebebi sayılıyormuş.
Mesela; Bıktım senin pisliğinden! Köpek!
Demeyin.
Deve gibi boynun var!
Demeyin.
Ayakların çocuk mezarı gibi!
Zürafa gibisin!
Domuz gibisin!
Karga gibi burnun var!
Terörist!
Öküz gibisin!
Demeyin.
Sen adam değilsin!
Sen erkek misin?
Sen beni geçindirmezsin oğlum!
Ailemin tırnağı olamazsın!
Demeyin.
Altınları vermezsen seni boşarım!
Alın kızınızı başınıza çalın!
Senden karı mı olur?
Kocakarı gibisin!
Moruksun!
Geri kafalı!
Bana gelecek çok insan var!
Senden tiksiniyorum
Demeyin!
Derseniz haliniz harap!
Ha bir de evliliğinizde şunu yapmayın.
Dedikodu!
Belki konu ile bağlantısı yok ama, her şeye dedikodu yapan , her halta karışan, olmayan şeyi olmuş gibi konuşan, dedikodu da fiber ağlara tur attıran yurdum insanı her şeye ses veriyor da neden ülkemde ki en büyük sorun olan “ Kayıp Çocuklar “ için bu kadar suskun?