En azından ben hatırlamıyorum.
Namazı kılamadığımız, sevdiklerimize sarılamadığımız, toplanamadığımız  ilk bayram..
Hepinize kutlu olsun.
*
Annemsiz, 17’nci,babamsız 23’ncu bayram bu bayram.
Hem Yetim, hem öksüzüm…
Yaralıdır yüreğim, anlayacağınız;
Öyle bir hüzündür ki bu ayrılık; boğazım düğümleniyor.
 Söyleyeceklerim kala kalır öylece.
Annemin elini öpemeyecek, babamla namaza gidemeyeceğim.
 Öylesi bir boşluk ki bir insan yaşayınca  anlıyor, bu yürek yakan, burun sızlatan acıyı.
*
Bizim köyde. Kısacası Anadolu’da eski alışkanlıklar vardı.
Çocukluğumuzun alışkanlıkları idi bunlar.
Ve de çok güzeldi.
Şehir yaşantısı uğruna feda ettik birer birer..
Ailenin giyecek ihtiyacı bayram öncesinde hazırlanırdı.
En iyi giyişiler, bayram için alınırdı ve buna “Bayramlık” denilirdi
En iyi pantolonumu, bayram sabahı için; yastık altında saklardım.
Ütülensin diye..
*
Ailece namaza gitmek, cami çıkışında toplanıp yemek yenilirdi
En iyi; ev baklavalar bayram için yapılırdı.
Mis kokulu ve tereyağlı. Hasretiz bunlara..
Bütün komşuları dolaşmak, ziyaret etmek vardı mesela.
Şehir dışında olanlar mutlaka dönerlerdi evlerine..
Gelemeyenlerde hasret vardı. Gözyaşı vardı.
Evin eşyası değişirdi.
Büyükşehirlerde unutuldu bunlar.
Bayramlarda herkes, baba ocağına gideceğine tatile gider oldu.
Kucaklaşma, sevinci paslaşma yerine ”Mesajlar” yerini aldı.
Sadece sosyal medyada ”Sevgili annem ve babam” denilmeye başlandı..
Ve şimdi..
Allah’ın sopası yok ki..
Bu günlerde geçer diye  umut ediyorum..