Tecavüz edilmeye, alıştık.

Sokak ortasında şiddet görmeye, alıştık.

Öldürülmeye, alıştık.

Doğanın katledilmesine, alıştık.

Verginin vergisini vermeye, alıştık.

Şehit haberlerine, alıştık.

Hatta, 5 maaş alanı normal karşılamayı bile...

Alıştık.

Her türlü kötü duruma...

Öyle alıştık ki, tepki dahi vermez olduk!

Daha geçen hafta, 2 yaşındaki bir bebeğe tecavüz edildi de bir kaç sosyal medya kullanıcısının dışında ses veren bile olmadı.

O da 3-5 saat!

Sonra unutuldu gitti yavrucak.

Tıpkı diğerleri gibi...

Ta ki yeniden yenisi yaşanana kadar.

Ve tepki dozu daha da düşüş yaşayarak.

Neden böyle olduk?

İlk şehit haberleri geldiği günleri hatırlıyorum...

Hepimiz evlerimizde günlerce yas tutmuştuk.

Oysa şimdi...

Okuyup geçiyoruz.

Bu haberlerle ilgilenenler, tepki gösterenler o kadar azaldı ki...

Acayip bir duyarsızlık sarmış toplumun tümünü.

Geyik haberlerin dışında kimsenin gerçeklere tepki verdiği, duyar gösterdiği, ses olduğu yok.

Üstüne, bir de Covid!

Ne cenaze, ne hastalık, ne düğün...

İnsansız hareketler...

Sanki tüm dünya, bir olmuş da toplumları tepkisizleştirmek için uğraşıyor gibi.

Sanırım başardılar da...

2 yaşında ki yavrunun tecavüzüne bile sessiz kalıp, görmezden, duymazdan gelebiliyorsak.

Amannnn bana ne! Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın, dercesine, duvara dönüşüyorsak...

Her seferinde duvarlarımıza bir tuğla daha ekliyorsak...

Oysa böyle mi olmalıydı?

Bir tuhaflık da, insani olaylara tepki gösterenlere “neden irdeliyorsun?”  Tepkisi...

En vahşi cinayette bile “taraf tutarak tepki verme”.

İşte o en can acıtanı!

“Ünlü piyanist, salonu hınca hınç dolduran seyircilerin önünde, piyanosunun başına oturarak konserine başlar. Fakat tuşlara basıyor, çalıyor görünmesine rağmen, telleri önceden sıkılmış olan piyanodan hiç ses çıkmaz.

Dinleyiciler, birbirlerini göz ucuyla süzdükten sonra, ne yapmaları gerektiğini bilmez bir halde tepki göstermeden konseri izlemeye devam ederler.

İki saat süren sessiz konser sonrası piyanist oturduğu yerden kalkarak büyük bir ciddiyetle onları selamlar. Salonda alkış kıyamet!

İngiltere’de yaşanan bu olaydan sonra piyanist, kendisiyle, neden böyle davrandığına dair röportaj yapanlara şu sözleri söyler.

 “İnsanlardaki tepkisizliğin nereye kadar varacağını öğrenmek istedim. Meğer sınırı yokmuş!”

Aynı biz değil mi?