Baskı Trabzon'a Gelmez...

TERS TEPER!

Üstadların üstadı; Rusların dünyaca ünlü ve bize göre dünyanın en özel, en farklı, en başarılı ve en zeki yazarı olan Fyodor Mihayloviç Dostoyevski'nin çağları aşan çok meşhur bir deyişi...

"Bir hikâye 2 şekilde başlar diyor üstadların üstadı..."

"Ya birisi bir yolculuğa çıkar; ya da şehre birisi gelir..."

Metin Alper diye bir adam geldi bu şehri Trabzon'a...

Yiğit mi yiğit, mert mi civanmert, kandan mı candan, sosyal mi sosyal, mütevazı mı en derininde, yakışıklı mı en dibinden ve önce insan bir ADAM.

 Trabzon'u çok sevdi...

Trabzon da O'nu. Hem de çok ama çok...

Bizden biri gibiydi. Fazlası vardır da eksiği yoktur...

Halkın içinde, güleryüzlü, hatırşinas hem de tedbili kıyafetle değil...

Gündelik kıyafetlerle...

Bürokrasinin o soğuk duvarını kırdı adeta...

O soğuk yüzünün çehresini değiştirdi...

Bürokrasinin ve emniyetin kapılarını bütün Trabzon şehrine ardına kadar açtı...

Şehri; devletle entegre hale getirdi...

Trabzon halkını bürokrasi ile barışık hale getirdi...

Bilirsiniz ki güzel şeyler uzun sürmez...!

Ve gitti...!!!

Yerine ise; Metin Alper ile 180 derece zıt karakterde, kuralcı ve detaycı, gülmeyen, otoriter ve de zor mu zor birisi geldi...

Sürekli ve aralıksız süren denetimler, her adım başı yapılan araç kontrolleri, yeri geldi aynı kişiye günde 3 kere GBT taraması...

Trabzon zaten zor bir şehirdir...

Halkı memnun etmek; deveye hendek atlatmanın yanında devede kulak kalır...

Trabzon insanı prosedürü, detayı, daralmayı ve daraltılmayı, aşırı baskıyı sevmez...

Kalaşnikofun ters tepmesinden daha beterdir Trabzon'un tersi tabiri caizse...

Türkiye'nin de açık ara en güvenilir ve sağlam kalelerinden birisidir. Belki de SON KALE. NET...!!!

Bir tarafta Metin Alper'in hoşgörülü ve birleştirici üslubu; diğer tarafta ise yenisinin halkı bunaltan, isyan ettiren, bıktıran ve tabiri caizse sıtkını sıyırtan tavrı...

Arada uçurumlar söz konusu...

Ve de son olarak Sivas maçında yaşananlar...

Biletli taraftarları maça aldırmamalar, her türlü zorluğu çıkarmalar, seyirciyi stad dışına hapsetmeler, coplu polislerin duvarı, TOMAlar ve tazyikli su kullanma yetkisi...

Gerek var mı peki ???

Gerek var mı bu şehrin ayarlarıyla bu kadar oynamaya ve halkı isyan ettirecek derecede bunaltmaya ???

Var mı gerek bu kadar çok detaya ve prosedüre ???

Kimsenin endişesi olmasın...!!!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içinde; son terör eyleminin yaşanacağı şehirdir Trabzon..

Bu topraklardan ne terörist çıkar; ne de başkasının canına, malına, ırzına ve namusuna kast edecek edepsizler...

Bu şehir en azından bir açıklamayı hak ediyor...

Neden ve niçin Trabzonspor hedef alınıyor gene ???

Ve de üstelik; bir Sivas maçı öncesi…

Defalarca belirttik...

38 yıllık hasret, beklenti ve her yıl tekerrür eden aynı umut ışığı...

Ki bu şehir o 5 kere gasp edilen o kupayı görsün; pamuk gibi olur vallahi de billâhi de...

O zaman istersen 24 saat GBT sor...

Gelir; kendi seceresini döker Trabzon'umun insanı...

Her polis memurunu memnuniyet ve öpücük manyağı yapar. NET...!!!

Öyle ya da böyle...

Bu hasret dinecek...

O kupa bu şehre gelecek Allah'ın izni ve inayetiyle...

Biz inanıyoruz...

Bakî selâmlar...