Baltık ülkeleri Türkiye temsilcisi fizik profesörü   Letonya Devlet Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Hanifi Atlı ile geçen hafta tanışma ve keyifli bir sohbet imkanı buldum
Hayatımda bilim insanlarına her süreçte kıymet vermiş ve takdir etmişimdir.
Çocukluktan beri zaten iki şeyi hayal ederdim.
Birincisi alanında başarılı bir bilim insanı olmak ikincisi de iyi bağlama çalarak sanatçı olmak
Bazen bir şeyi çok isteyince olmuyor.
Elbet Allah vergisi bir yetenek de gerek.
Bilim insanı yada sanatçı olmakta  tek başına yetmiyor elbet.
Sürekli bir şekilde kendinizi yenilemeniz, üretmeniz ve geliştirmeniz gerek.
Yoksa çağın şartları karşısında aynı yerde sayar-durursunuz.
Aslında her meslek grubunda durum aynı.
Üzerine bir şey katamadığınız hiç-bir alanda başarıyı koruma şansınız da kalmıyor.

Hanifi Atlı hocam da bu konuda çok hassas ve duyarlı bir kişiliğe sahip.
İstiyor ki bilgi ve birikimimi ülkem ve dünya insanlığı için kullanayım ve paylaşayım.
İstiyor ki gençler umutsuz-mutsuz ve hedefsiz yaşamasın.
İnanın ki günümüz koşullarında hayatını dayanışma-paylaşma ve kaynaşmadan yana olan insan sayısı çok azaldı.
İster bilim insanı ister hangi meslek grubundan olursa olsun  artık insanlar kendine oynuyor kendi çıkarları için yaşıyor.
Kazakistan başta olmak üzere Kırgızistan Özbekistan bütün Türk Cumhuriyetlerinde konferanslar veren Hanifi hocamız bu ülkelerle ülkemiz arasında aynı zamanda kardeşlik köprüleri kurma noktasında çabaları var.
İstiyor ki buradaki soydaşlarımızla kardeşlerimizle yaşamın her alanında gönül köprüleri kuralım.
Karşılıklı ziyaretler ve geziler yaparak birliğimizi ve kardeşliğimizi pekiştirelim.

Onun için Hanifi hocam gibilerin kıymetini bilmek gerek.
Gençlere sürekli araştırma ve sorgulamadan yana olmaları tavsiyesinde bulunan Hanifi hocam  "Bilim, sorgulamaya dayalıdır. Sorgulamalısınız. Her konuda bir alternatif bulmalısınız.
Geçmişte bilim insanlarımız ve düşünürlerimiz birçok şey bulmuşlardır. Ama aktaramamışlar adeta bir sır gibi saklamışlardır. Sizler araştırmalı ve buluşlarınızı insanlığa aktarabilmelisiniz” mesajını veriyor.

Necip Fazıl Kısakürek'in; "Kısmette varsa uçmak, engel değil balık olmak" sözünü hatırlatan Hanifi Atlı hocam bu sözün kendisine ilham verdiğini belirterek, "Ben bir mucit değilim. Ben, var olanın değerlendirmesini yaparım." ifadesini kullanıyor

Toplum olarak başarılı olmanın yollarını; 'düşünme, istişare, karar ve hareket' olarak sıralayan hocam çalışma prensiplerindeki temel ilkelerin   "Ahlak, dürüstlük, sorumluluk, yasa ve kurallara saygı, diğer yurttaşların haklarına saygı, çalışmayı sevme, tasarruf ve yatırım yapmak için çırpınmak, fazladan çalışma isteği ve dakiklik” olarak tanımlıyor.
Ömrünü ilme-bilime adamış Hanifi hocamın dediği gibi çalışmaktan ötesi yalan.
Başarılı olmak için buna mecburuz.

Cehaletin kapısını açacak tek anahtar üretmek ve çalışmaktan geçiyor.
Her geçen gün daha da yozlaşan ve çekilmez bir hal alan hayat karşısında geleceğe dair umutlarımızı ancak bu şekilde diri tutabiliriz
Baştan dedim ya oldukça keyif aldım hocamın sohbetinden.
Kendisi ile bir kez daha gurur duydum.
Ülkemizi-bayrağımızı yurt dışında en güzel şekilde temsil ediyor.
Çok güçlü bir özgeçmişe sahip.
Hala hedefleri var.
Hala yapacağı çok şey var.
İnşallah heyecanı-şevki kırılmaz inşallah hak ettiği değeri ve kıymeti görür.

Bu ülkenin bir evladı olarak yüreği gönlü kardeşlikten yana olan bilim uğruna her türlü özveriden kaçmayan ülkemizi yurt içi ve yurt dışında en güzel şekilde temsil eden Hanifi hocamı tebrik ve teşekkür ediyorum.