8. Bölge Trabzon Eczacı Odası Yönetimi, Bilimsel Eczacılığın 184. Yıl Dönümü dolayasıyla bir açıklama yaptı. Trabzon Eczacı Odası Başkanı Özlem Uğurbaş Aslan, açıklamada, eczacıların sorunlarına dikkat çekti. Uğurbaş, “Ülkemizde bilimsel eczacılığın temellerini oluşturan ilk eczacılık sınıfının kurulduğu ve ilk eczacılık dersinin verildiği tarih olan 14 Mayıs 1839’dan bugüne tam 184 yıl geçti. Biz eczacılar,184 yıldan bu yana bilginin ve şifanın adresi olduk. Toplumun bütün kesimlerine, bilimin ışığında,her türlü koşulda kesintisiz şifa dağıtmayı görev bildik.  Türk Eczacıları Birliği tarafından bu yılki 14 Mayıs Bilimsel Eczacılık Günü temamız“Bilimin Işığında, Toplumun Kalbinde, İlacın Olduğu Her Yerde Eczacı” olarak belirledik. Biz Eczacılar, en kolay erişilebilen birinci basamak sağlık danışmanları olarak; ihtiyaç duyulan her anda, mesleki sorumlulukla hastalarımızın yanında olduk ve bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Biz Eczacılar, pandemi döneminden doğal afetlere kadar her olağanüstü koşulda halkımızın yanındaydık.Pandeminin zor koşullarında eczanelerimizde, hastanelerde ve diğer görev alanlarımızda, ilaç eczacılık hizmetlerinin kesintisiz olarak sürmesi için fedakârca çalıştık.

Biz Eczacılar,ülkemizi yasa boğan deprem felaketinde de toplum sağlığını korumak adına en hızlı harekete geçen meslek gruplarının başında geldik.Ülkemizdeki tüm Bölge Eczacı Odalarımızla birlikte, 46 bini aşkın meslektaşımızın desteği ile vatandaşlarımızın yaralarını sarmak için ilk gün itibariyle organize olduk. Gezici TIR eczanemiz ve 28 adet sahra eczanemizle depremin ilk gününden itibaren 74 gün boyunca kesintisiz ve ücretsiz olarak deprem bölgesinde ilaç eczacılık hizmeti sunduk. Deprem bölgesindeki ilaç ve tıbbi malzemelerin tedarikinin sağlanması için Birliğimizce başlatılan Afet Yardım Kampanyamız meslektaşlarımızdan gelen bağışlarla büyüdü ve bölgedeki vatandaşlarımız ihtiyaçları olan ilaç ve tıbbi malzemelere ücretsiz erişebildi.” Dedi.

“ÇALIŞMALARIMIZ BÜTÜN HIZIYLA DEVAM ETMEKTEDİR”

Uğurbaş, açıklamasında şunları kaydetti: “Talep ve önerilerimizin karşılık bulması, toplum sağlığının korunması açısından da son derece önemlidir: Birliğimizin en önemli önceliği deprem bölgesindeki eczacılarımızın yeniden ayağa kalkabilmesi için her türlü tedbirin alınması ve hayata geçirilmesidir. Buna ilişkin çalışmalarımız bütün hızıyla devam etmektedir. Hastalarımızın ilaca erişiminin önündeki engellerin kaldırılması ve ilaç yokluklarının kalıcı bir şekilde son bulması için tüm paydaşların içinde bulunduğu yeni bir modelin kurgulanması gerekmektedir. Bu politikaların yeniden tanımlanması, hastalarımızın yenilikçi tedavilere erişimi açısından da kritiktir. Kamuda görev yapan eczacılarımızın uğradıkları hak kayıplarının giderilmesi ve özlük haklarının iyileştirilmesi için yaptığımız girişimlerin takipçisiyiz. Sağlık ve tedavi hizmetlerinin ayrılmaz bir parçası olan kamudaki meslektaşlarımız hak ettikleri değeri görene kadar da mücadelemiz devam edecektir. Kontrolsüzce açılan eczacılık fakülteleri ciddi bir istihdam sorunu yaratmaya devam etmektedir. Uluslararası standartlarda kaliteli eczacılık eğitiminin sağlanması ve mesleki sürdürülebilirlik için, ülkemizde yeni eczacılık fakültelerinin açılmaması gerekmektedir. Yeni mezunlar için, artık yeni istihdam politikaları hayata geçirilmeli, kamu kuruluşlarında, özel hastanelerde ve devlet hastanelerinde, ilaç sanayinde, dağıtım kanallarında ve ilaca ilişkin hizmetlerin yürütüldüğü her alanda eczacı sayısı artırılmalıdır. Kamuda daha fazla eczacı istihdam edilmesi hastalarımızın daha etkin ilaç eczacılık hizmeti almasına katkı sağlayacaktır. İlaç sanayinde, ilacın gerçek uzmanı olan eczacıların daha fazla görev almasını sağlayacak kapsamlı istihdam politikaları hayata geçirilmelidir.”