NEDİR BU TRABZON(SPOR) DÜŞMANLIĞI?

Hangi şehir merkezli olursa olsun, oldum olası mikro milliyetçiliği sevmem. Bu düşünceyi, hele bu çağda, basit ve ilkel bulurum. Zira insanın nereli olduğundan daha önemlisi neler yaptığıdır. Ülkeye nasıl bir katma değer sağladığıdır, vatanını ne kadar sevdiğidir. İnsanı değerli kılan, milleti ve milliyeti değil insanlığa ne kadar değer kattığıdır.

           

Mikro milliyetçilik aslında bir kısım şahıslara fayda sağlasa da genel anlamda ayrışmalara da zemin hazırlar.  "Bizden olsun da..." diye başlayan cümleler nerden bakarsan sakattır. Mühim olan insanın bizden olması değil çalışkan ve ahlâklı olmasıdır. Mikro milliyetçiliği ne kadar sevmezsem; ili, yöresi; âdeti, töresi ne olursa olsun; alanında başarılı olmuş, iz bırakmış insanları da bir o kadar severim. Çünkü memleket menfaati için düşünen, kafa yoran ve üreten insanlar nereli olursa olsun saygıyı fazlasıyla hak ediyorlar.

           

Türkiye'de bazı iller nüfus ve yüzölçümü bakımından küçük olsalar bile etki bakımından birçok büyük ilin açık ara önündedirler. Bu şehirlerin başında da Trabzon'umuz gelmektedir. Şu bir hakikattir ki Trabzon, Trabzon'dan ibaret değildir.  2021 yılı rakamlarına göre Trabzon merkez nüfusu 312. 060'tır. Buna bütün ilçeleri de dahil ettiğinizde sayı ancak 816. 684'e çıkar. Bu rakamlar Türkiye'deki bir kısım ilçelerin daha altındadır.

           

Trabzon deyince sadece merkez ilçe Ortahisar ve  18 ilçesi akla gelmemelidir. Son yıllarda Trabzonsporluların dillerinden düşürmediği anlamlı bir slogan vardır: "Bize her yer Trabzon." diye. Bu aslında sosyolojik derinliği ve geçerliliği olan bir ifadedir. Bugün başta İstanbul olmak üzere, Türkiye'nin dört bir yanında yüz binlerce etkili ve yetkili Trabzonlu vardır. Burada vurgulanması gereken sayı değil, Trabzonluların her yerde etkili oluşudur. Yani asıl önemsediğimiz kemiyet değil, keyfiyettir. Trabzon'un ülkemizdeki ağırlığı onların sayıca çokluğuyla açıklanamaz. Mesela olaya sayı açısından bakarsak mega şehir İstanbul'da sayıca en çok Sivaslıların, Kastamonuluların, Orduluların ve Giresunluların yaşadığı görülür. İstanbul'da yaşayan Trabzonlular sayıca (415.031)  ancak 9. sırayı alabilmektedir. Durum bu iken niçin Trabzonlular gittikleri yerlerde bu kadar etkin ve etkili? Bu aslında ciddi bir araştırmaya konu olabilir. Gerçi bu konu üzerinde yüksek lisans ve doktora tezleri yapılmıştır.

           

Trabzonspor'un 38 sene sonra ( bizce 11 yıl sonra) şampiyon olması Türkiye'de Trabzon'a yönelik büyük bir ilgiyi artırdığı gibi, tarif edilemez ve anlamsız bir düşmanlığı ve çekemezliği de beraberinde getirmiştir. Bugünlerde başta twitter olmak üzere, sosyal medya üzerinden büyük bir Trabzon(spor) düşmanlığı pompalanmaya başlanmıştır. Sağlıklı zihinlerin bunu anlaması ve anlamlandırması  mümkün değildir. Küçük ama etkili bir şehir olan Trabzon, takdir edilecek yerde tekdir ediliyor. Trabzonspor'un şampiyonluğu kirli algı çalışmalarıyla çirkinleştiriliyor. Başta Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç olmak üzere, birçok İstanbul kulübü (hatta bazı sözde Anadolu kulüpleri) Trabzonspor'un tertemiz şampiyonluğunu gölgelemeye çalışıyorlar. Bu da yetmezmiş gibi on binlerce Trabzonlunun yaşadığı İstanbul'un boğaz köprülerinde dalgalanan Trabzonspor bayrağına tahammül edemiyorlar. Ben bunları duyunca şaşırsam da, neticede gülüp geçiyorum. Sözün bu noktasında twitter'dan aldığım birkaç anekdotla sözlerimi noktalamak istiyorum:

           

"...Ev alıyorum müteahhit Trabzonlu, ekmek alıyorum fırıncı Trabzonlu, enstrüman dinliyorum çalan Trabzonlu, üniversiteye gidiyorum hocam Trabzonlu, karnım acıktı diyorum yemek siparişi edeceğim, uygulamanın mucidi Trabzonlu, film izleyeceğim yönetmen Trabzonlu...:)))"... "Beşiktaş 2004'te kötü gidiyordu. Trabzon maçı öncesi gittiler Beşiktaşlı Yahya Efendi'ye; duaya, türbeye. Ama Yahya Efendi de Trabzonlu...:)))" ..."Fenerbahçelilerin statlarına adını verdikleri Şükrü Saraçoğlu Trabzonlu. Büyük topçuları Cemil Turan, Osman Denizci Trabzonlu, Ferdi Kadıoğlu Trabzonlu. Hatta Ali Koç'un anneannesi de Trabzonlu:)))"

           

Cumhurbaşkanıyla (Cevdet Sunay), başbakanıyla (Hasan Saka), bakanlarıyla  Trabzon

bu ülkenin çimentosudur. Sizin anlayacağınız Trabzon'dan ve Trabzonlulardan kurtuluş yok.:)