Trabzonspor-Fenerbahçe maçları her zaman sancılı geçmiştir.

Sıkıntıyı yaratan da hep Fenerbahçe tarafı olmuştur.

Ya şike yapmış ya da hakemleri etki altına almıştır.

Geçmişten günümüze bir bakın hangi hakem Fenerbahçe’yi korumamıştır.

Aile boyu hem de.

Özellikle Trabzonspor maçlarında bu daha belirgin bir şekilde görülüyor.

Geçen yıllarda Trabzonspor’un hakkını gasp eden, alın terini çalan, şampiyonluklarını elinden alan hakemlerin hepsi bugün de görevlerinin başında ve zembereği kurulmuş bir şekilde arıza vermeden çalışmaya devam ediyor.

Bir önceki sezon Abdulkadir Bitigen, Yaşar Kemal Uğurlu ve Halis Özkahya’nın şampiyonluğa koşan Trabzonspor’un alın terini nasıl çaldığını tüm dünya görmüştü, uzaylılar bile.

Bu sezon da farklı olmadı,

10 maçta 9 galibiyet ve 1 beraberlik alarak şampiyonluğun güçlü adaylarından biri durumuna gelen Trabzonspor yine İstanbul takımlarının korkulu rüyası olunca birileri panikleyip düğmeye bastı.

Ligde kırılma noktası diye tabir edilen Trabzonspor- Fenerbahçe maçına Yaşar Kemal Uğurlu gibi bir hakemin verilmesi ayak oyunlarının yeniden başladığını göstermektir.

Bizim için uğursuz Fenerbahçe için uğurlu zat-ı muhterem kendisine biçilen görevi yerli yerine getirmiş ve Trabzonspor’un 2 penaltısını vermeyip mağlubiyetin ana sorumlusu olmuştur.

Oyunlar hala devam ediyor.

Geçen yıl küme düşen Ankaragücü maçında rezil bir yönetim sergileyen ve baba-oğul hakem saltanatlarının veliahtlarından Abdulkadir Bitigen’i bugünkü Kasımpaşa- Trabzonspor maçına verilmesi aynı senaryonun devamıdır.

Bugün sadece onu izleyeceğim.

Yine de Trabzonspor’un uğradığı bunca haksızlıklara, masa başı oyunlarına, şikelere, teşviklere rağmen y şampiyonluğun en güçlü adaylarından biridir

Futbolda Anadolu ihtilalini yaratan, İstanbul saltanatına son veren, üç büyüklere bayrak açıp kafa tutan, Türkiye’nin efendisidir.

Tarlasında mısır, fındık ve çay, sokaklarında futbolcu yetişen şehirdir Trabzon.

Vatanına, milletine, bayrağına yürekten bağlı, gerektiğinde canını sakınmayan veren bir Anadolu şehridir Trabzon.

Bu şehrin insanlarının ve hassasiyetlerini bilenler, çoğu zaman kaşımış ve sinir uçlarıyla oynanmış bir şehirdir Trabzon.

Ama her zaman verilmesi gereken cevabı en sert şekilde vermiş ve abi rolünü de üstlenmiştir.

Edebimizle, adabımızla, namusumuzla, insana ve manevi değerlere sahip ve saygımızla hiçbir zaman kusur etmedik, etmeyiz de

Ama bu şehre her zaman haksızlık yapılmıştır.

Hakkımızı yediler, hukuku gasp ettiler.

Film, fırıldak ve entrikalar çevirdiler.

Ya sabır dedik,

Tekrar futbolla bu şehrin sinir uçlarıyla oynuyorlar.

Trabzonspor’un hakkını yiyorlar.

Yapmayın

Trabzonspor en son 1983-84 sezonunda şampiyon olmuş ve akabinde 1995-96 sezonunda 11 yıl sonra aynı şansı yakalamıştı.

Ama teşvik ve şikelerle şampiyonluğumuzu çaldılar,

10 yıl sonra 2004-2005 sezonunda aynı şansı yakaladık.

Aynı dinozorlar, Futbolun baronları yine görev başındaydı.

2010-2011 sezonunda devlet kayıtlarına geçen hırsızlık yöntemiyle bir kez daha şampiyonluğumuzu çalmışlar.

Geçen sezon aynı şekilde, Alanya, Ankaragücü, Denizli, Antalya ve Konyaspor maçlarıyla çalınan bir şampiyonluğumuz daha var.

Demek ki bu iş böyle devam edecek.

Demek ki iş sadece sahada bitmiyor.

Başkan Ahmet Ağaoğlu’nun dediği gibi uzaydan bile penaltı olduğu görülen pozisyonu göremeyen VAR, birileri için varsa demek ki masa başı oyunları oynanıyor.

VAR, sadece Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş için var.

Trabzonspor sadece rakiplerini değil, hakemleri de yenecek, TFF’yi de MHK’yi de VAR’ı da

Unutmayın Bordo-Mavili aile büyük bir camiadır

Ve

Trabzonspor 3’ten büyüktür.