Trabzonspor, Fenerbahçe maçı inanılmaz müthiş tempolu başladı. Şöyle ki, daha ikinci dakika da A.Kadir Ömür’ün ıskaladığı, devamında Gervinho’nun topa dokundu ama Fenerbahçe savunması çok dikkatli davrandı, panik yapmadı. Üçüncü dakika da Fenerbahçe karşılık verdi Trabzonspor’un pozisyonuna ve Rossi’de galibiyet golünü attı.
Dakika 20’de Nwakaeme adeta iğne deliğinden topu geçirdi, Bakasetas’ın şutu az farkla aut oldu. Bir dakika sonra da Fenerbahçe cevabını verdi. Trabzonspor’un pozisyonuna Mesut Özil ile ama Uğurcan pür dikkatliydi..
Şimdi gelelim dananın kuyruğunun koptuğu ana… Dakika 23’de Edgar, defanstan öyle bir çıkış yaptı ki, inanılmazdı, topla buluşan Djaniny’i düşürmek zorunda kalan KİM, ikinci sarı karttan kırmızı ile oyundan atıldı. Dakika 25’de de Bakasetas’ın kullandığı serbest atışa öyle bir baraj yaptı ki Fenerbahçe, ‘gol olması imkansız’ dedik ama Bakasetas’ın füzesi topu ve Kaleci Altay’ı birlikte filelere göndermesine engel olamadı. 1-1
Dikkat edin, her iki takımında pozisyon dakikaları birbirine çok yakın gelişti. Bu açıdan baktığımızda güzel maç oldu ama kırılma anı da kırmızı kart ve arkasından gelen Trabzonspor’un beraberlik golü olarak değerlendirilebilir…
Golden sonra Trabzonspor tek kale oynamaya başladı. Fenerbahçe tamamen savunmaya çekilmek zorunda kaldı fakat Fenerbahçe’nin oyun disiplininden kopmadığını söylemek lazım ilk yarıda. Nwakaeme’nin adale sakatlığı nüksedince Yusuf Sarı oyuna dahil edildi. Abdullah Avcı’da mecburen dokunuş yapmak zorunda kaldı, Gervinho sol kanada geçti, Yusuf’ta sağ kanada…
Hiç kimse kusura bakmasın ama Peres’e bir iki çift lafımız olsun. Yahu senin gibi yüksek kariyerli bir oyuncunun kendi kendini sakatlanmasına anlam vermek gerçekten de çok zor. Gereksiz bir hareket yaptın ve takımını yalnız bıraktın. Bu da sana ders olsun diyelim.
Neyse, Denswil, Trondsen değişikliği de mecburen yapıldı, çünkü Denswil’de tam hazır değildi. Trondsen’de öyle… Yani Trabzonspor’un şu sol kanat hastalığı devam ediyor. Devre arasında ilk iş, çakma değil, harbi bir sol kanat oyuncusu transferi yapmalıdır.
Abdullah Avcı ikinci yarıda 10 kişi kalan Fenerbahçe’yi yorayım sonra da golü atarım planını yaptığını gördük. Sürekli top çeviren ve şutlarla Fenerbahçe’yi oyundan düşürme taktiği başarılı oldu. Fakat bahsettiğimiz gibi Fenerbahçe oyun disiplininden hiç kopmadı, oyun planlarına her defasında sadık oldular ama bu bir yere kadar devam edebildi…
Maçın 60’ıncı dakikasında Edgar yere düşürdüğü Valencia’yı hakem normalde sarı kart vermeliydi, vermedi.. Ama Edgar ‘ben o sarı kartı mutlaka görmeliyim’ dercesine pozisyon soğuduktan sonra devam etmesi ve sarı kartı görmesi inanılır gibi değildi. Edgar bazen böyle garip işler yapıyor, ne diyelim ki.
Abdullah Avcı, yorulan Gervinho ve Berat’ın yerlerine Siopis ve Cornelius değişikliği yaptı. Canlılık getirdi takımına… Öncesinde Dorukhan, Peres’in yerine oyuna girdikten sonra iyice hareketlenen Trabzonspor’un bir şutu direkten döndü. Dönen topu Djaniny tamamlayamadı. İnanılır gibi değildi.
Ardından Cornelius düşürüldü. Hakem VAR’a gitti ve penaltı noktası gösterildi, tribünler adeta çılgına döndü, Maçın yıldızı Bakasetas golünü attı ve takımını 2-1 öne geçirdi. Helal olsun Bakasetas’a… Sonrası ne mi oldu? Yusuf Sarı ile 3-1 oldu.
Sonuç olarak Trabzonspor, Fenerbahçe maçını hak ederek kazandı ve liderlik koltuğuna oturdu, hem de alnının teri ile… Trabzonspor bundan sonra o koltuktan inmez, demedi demeyin….
