Dünyanın her köşesine yayılmış 15 milyon taraftarı olan Futbolda lekesiz ve tertemiz Anadolu devrimini gerçekleştirmiş bir kulüptür Trabzonspor. Futbolda kendi takımını kötü oynadığında eleştiren asla haram puana tenezzül etmeyen şerefli bir taraftara sahiptir. Ne yazık ki yaklaşık kırk senedir Türkiye’de futbol Trabzonspor’a karşı oynanan bir oyun haline gelmiştir.
 
1995-1996 yılında kendi sahanda yazılan senaryolar, 2010-2011 bütün dünyadaki mahkemelerin Ağır ceza, Yargıtay, UEFA, CAS, İsviçre Federal Mahkemelerinin verdiği karar ile şampiyonluğu tescillenip Şampiyonlar Ligi’nde ülkemizi şampiyon olarak temsil ettiği halde şampiyonluk kupası verilmeyen Trabzonspor.
 
Son on yılda Futbol Federasyonu, Trabzon Barosu’nun 6222’ye açtığı ve kabul edilen çete davası ile birilerini kurduğu yapıyla yönetildi. Bu en son isim isim Trabzon Divan Kurulu tarafından Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in okuduğu bildiri ile deşifre edildi. Hiçbir şey gizli kalmadığı halde kimse de bulunduğu görevi terk etmediğine göre Şampiyonluğun bir maçla kaybedildiği düşünmek kendini kandırmaktan öte bir şey değildir.
 
Göksal Gümüşdağ eliyle yönetilen ve son ulusal medyada açıkça yer alan Mehmet Baykan tarafından idare edilen yapılanmada Futbolun Tahkimi, Disiplin Kurulu, MHK’si, Gözlemcileri, hakemleri, hep tek merkezden alınan talimatları yerine getirdi. Hayatında bir gün devlette çalışmamış birinin Türk sporunun da başına getirilmesi zaten bu planın en önemli halkasını oluşturuyordu.
 
Aslında Trabzon lobisi vekilleri, siyasetçileri, hatta bakanları ile çok güçlü imajı verilirken Trabzon vekilleri TBMM’de bordo-mavi formalarla kırmızı kart gösterirken yaptırım güçlerinin olmadığı gerçeğini ortaya koyuyorlardı. Trabzonspor düşmanları için bu bir taktikti. Çok iyi uygulandı. Çünkü perde arkasında atı alan Üsküdar’ı çoktan geçiyordu.
 
Ahmet Ağaoğlu Trabzonspor başkanlığının yanı sıra Golf Federasyon başkanlığını birlikte yürütüyordu. Bu vahim hata Trabzonspor adına ses yükseltilmemesinin, masaya yumruk vurulamamasının en önemli nedeni idi. Çünkü Golf Federasyonu’nda Mehmet Baykan amiri konumunda idi. Alınacak altı aylık bir ceza da Golf Federasyon Başkanlığı düşebilirdi. Yani Trabzonspor’a haksızlıklara karşı yeterince güçlü ses bir türlü çıkamıyordu. Ama taraftarın canı her zaman yanmaya devam ediyordu.
Yıllarca şerefli ikincilik masalı ile uyutulduk. Bunu derken aslında birincinin aldığı şampiyonluğunun şerefini tartışmaya açtık. Çünkü yaşanan olaylar masa başı, perde arkası oynanıyor, futbol bir oyun olmaktan çıkarılıyordu.
 
Trabzonspor sarı öküzü çoktan vermişti. En acısı Trabzonspor düşmanlarının boynuna Trabzonspor atkısını biz astık. Onları çiçeklerle biz karşıladık. Onların tezgâhlarına sessiz kaldık. Trabzonspor doğranırken biz menfaatimizin peşine koştuk. Trabzonspor yağmalanırken uzaktan izledik. Şimdi son pişmanlık fayda etmiyor. Yediden yetmişe gözyaşlı taraftara ve Trabzonspor’a inanmış insanlara yazık.

Başta Trabzonspor Kulüp Başkanı ve yönetimi olmak üzere Trabzonspor adına siyaset yapanlar o ki Trabzonspor karşısında bu kadar tezgâhlara karşı koyamadınız. Çekilin. Kaybeden sadece Trabzonspor değil. Çünkü bu oyunu oynayanlar şimdi hep birlikte şampiyonluklarını kutluyorlar. Size malzeme kalmadı!!!
 
TARAFTARI YOK BECERİSİ ÇOK
 
Süper Lig’in zirvesinde yer alan Başakşehir’in taraftarı yok ama Kulüp Başkanı Göksel Gümüşdağ’ın becerisi çok. Tam bir cambaz! Türk sporunu parmağının ucunda oynatıyor! Tüm ligdeki takımlarının başkanları ve yöneticileri bir yana Göksel Gümüşdağ bir yana. Her yerden o çıkıyor. Boyu kısa ama her tarafa eli, kolu uzanıyor.
 
Trabzonspor ne yapıyor?
Burnundan kıl aldırmayan ben ne dersem o olur, astığı astık kestiği kestik diyen ve Trabzonspor camiasının önüne geçip Himenlik yaparak “Güç bende” diyerek kayıkçı kavgası yapıyor. Ey arkadaş bırak kayıkçı kavgasını Trabzonspor'un elinden 20 yıldır şampiyonluklar çalınıyor. Buna bir yenisi eklendi. Arkana aldığın güç bile sessiz kalıyor. Bak Başakşehir'in başkanının ismi 2010-11 senesinde şike tapelerinde geçti. Bu kez başkanı olduğu Başakşehir'i şampiyon yapmak için her türlü entrikaları çevirerek muradına erdi.
 
Konyaspor-Gaziantepspor maçına Hüseyin Gökçek neden verildi. Neden bunun hesabı MHK yönetimine sorulmadı? MHK'da Trabzonspor'u temsil eden üyeye ‘sen ne iş yaparsın?’ deme zahmetinde bulunulmuyor. Vaya VAR'ın başındaki hakeme hesap sorulmuyor. Önce Trabzonspor'u şampiyon yapın sonra başkanlık hevesinde bulunun. Şampiyonluk başka bahara kaldı. Takım başlar dağılmaya, Trabzonspor hem kulüp hem de kadro olarak en az 30 yıl geriye gitti. Şimdi yakın kınayı. Trabzonspor'un kapısından geçmeyin.
 
90 DAKİKA OKUDUM UZATMALARI OKUMADIM
 
Trabzon'un her mahallesinin benim için ayrı yerleri vardır. Faroz ve İncirlik Mahallesi’nde günlerimiz geçiyor. İncirlik cami altında oturup sohbet ettin mi vaktin nasıl geçtiğini bilemezsin. Tüm sıkıntılardan, stres ve yorgunluğu üzerinden atıyorsun. Pazar günü İncirlik Cami altında koyu sohbete daldık. Her zamanki gibi konu döndü dolaştı Trabzonspor'un şampiyon olup olmayacağına geldi. Mahallemizin büyüklerinden ayrıca İncirlik Camii’nin 33 yıl imamlığını yapan boş zamanlarında Chavrolet arabası ile dolmuşçuluk yapan Hocamız Ali Aktaş'ın büyük oğlu Mustafa Aktaş babasıyla yaşadığı anısını anlattı.

1980 yıllarında Malatyaspor Brezilya milli takımın üç as oyuncusu kaleci Carlos, Eder ve Serginho'yu trasfer etmişti. O yıllarda Trabzonspor'un Malatya ekibi ile maçı var. İncirlik cami imamı Ali Aktaş hocamıza Trabzonspor'u okuyup galip gelmesini söylemişler. Ali hocamız da Kur’an-ı Kerim’i eline alıp maç öncesi şer ve hayır dualarını okuyormuş. Şer duaları Trabzonspor için, hayır duaları Malatyaspor için okudu. Trabzonspor 1-0 öne geçmiş. Sonra maç 1-1 olmuş, Ali hocamız okumaya devam etmiş. 90. dakikada Trabzonspor 2-1 öne geçti.
 
Maçın hakemi uzatmaları oynatmaya başladı. Uzatmaların son saniyelerinde Malatyaspor beraberlik golünü atınca maç 2-2 bitti. Ali hocamızın büyük oğlu babasına dönerek, ‘Baba şer dualarını okudan bu dualar fazla geldi. Trabzonspor galip gelecekti. Maç 2-2 bitti. Nasıl olur’ bu deyince Ali hocamız da, ‘Oğlum kaçıncı dakikada golü yedik’ diye sorunca Mustafa Aktaş ‘90+3” diye cevap verdi. Ali Hoca da, ‘Eee oğlum ben 90 dakikayı okudum. Uzatma dakikalarını okumadım. Nereden bilebilirim hakem tarafından maçın 3 dakika uzatılacağını’ diyerek noktayı koymuş…
 
KUL HAKKI!
 
Trabzonspor’da Yönetim Kurulu, Antalya maçı öncesi Galatasaray maçının galibiyet primini  yatırdı. Futbolcusundan, teknik heyetine, malzemecisinden masörüne kadar. Herkesin hesabına parası yattı. Yatmasına yattı da bir el kadar çalışanlar bu yatan primlerden kaç aydır yararlanamıyor. Neymiş efendim bunlar daha önce 1461 Trabzon futbol takımında görülüyormuşlar.

1461 Trabzon futbol takımı üvey evlat mı? 1461 futbol takımı başka bir yerin mi yoksa Trabzonspor bünyesinin kulübü mü? Neden? Burada görev yapan personelinin sözleşmeleri 1461 Trabzon’daymış. Olabilir. Kulüpte tüm personel bu primden yararlanıyorsa orada çalışanlar da yararlanmalı. Başkan Ahmet Bey. Şampiyonluğa oynuyordun Antalya karşısında alınan beraberlikle tren kaçtı. Ama kulak hakkı yiyorsun. Çok yanlış yapıyorsunuz. O prim vermediğin personelin de ailesi var. Bunu unutma…
 
FAROZUN İNCİSİ YALISPOR
 
Faroz Mahallesi dünyada belki en çok tanınan mahallelerin başında gelir. Kendi kültürel geçmişi olan yetişmiş birçok değeri bulunan, kolbastısı bütün dünyada oynanan bir mahalledir. Spor mahalle gençlerinin yeteneklerini gösterdikleri bir alan olduğu gibi her evde mutlaka bir futbolcu bulunur.
Faroz Yalıspor 3 Temmuz tarihinde birlik beraberlik adına geleneksel sürdürülen bir etkinlik düzenledi. Bu etkinlik öncesi mavi beyaz formalarla bir kampanya başlatıldı. Bu kamuoyunda büyük bir ilgi ve talep gördü. Herkes sosyal medyada adını yazan bu formalarla fotoğraflarını kullanınca bu bir patlamaya döndü. O gün herkes formasını giyerek etkinliğe katılınca güzel görüntüler ortaya çıktı.
 
İlk başkan Yavuz Şahin’in konuşması adeta Yalıspor’un tarihi dersini verir nitelikte çok anlamlı idi. İlk lisanslı sporcularından Ayhan Pala’nın ise “Yalıspor bir okuldur hepimiz bu okuldan geçtik sözü” yetiştirdiği insanların değerini ortaya koyuyordu.
 
Bugünlerde bu güzel kulübümüzün bayrağını genç bir eğitimci olan İsmail Erkaya taşımaktadır. İmam Hatip Lisesi’nde Beden Eğitimi Öğretmeni olarak görev yapan İsmail Erkaya, Yalıspor bayrağını yere düşürmemek adına gecesini gündüzüne katıyor. Gerek mahallede bulunan gerekse tüm Trabzon’da ki çocuk ve gençlerin futbol oynamaları için fedakârca mücadele ediyor. Faroz Yalıspor’un bayrağını yükseklere taşımak için her taraftara ulaşıyor onlara forma veriyor büyük bir aile olmanın gereğini yerine getiriyor. İsmail Erkaya’nın sosyal kişiliği çevresinde çok seviliyor olması ona bütün kapıların açılmasının en önemli sebebi.
 
Trabzon’un geçmişinde yer alan mahalle takımlarını yaşatmak çok zordur. Geçmişte var olan İdmangücü, Yolspor, Fenerbahçe, Fatihspor gibi niceleri kapanan kulüplerimiz arasında yer almıştır.

Biz de bu genç eğitimci başkanın bu güzel çabalarını alkışlıyoruz. Diğer eğitimcilerin de onu örnek almalarını bekliyoruz. İsmail başkan yolun açık olsun. Faroz Yalıspor seninle hedeflerine ulaşacaktır.
 
ÖZTÜRK KARDEŞLERİN DUYARLILIĞI
 
Trabzon'da iyi niyetli işini başarı ile yapan çok dürüst iş insanları var. Bunlar da Öztürk Yapı Denetim’in sahipleri. Bu kardeşler birbirlerine öyle bağlılar ki, iş hayatlarının yanında sporla da iç içeler. Kısa zamanda 1461 Soğukspor'u şirketlerinin bünyelerine alarak 2.Amatör'den birinci amatör kümeye çıkardılar. Bu sene birinci amatör kümede başarılı olan 1461 Soğuksuspor, Play—Off’larda oynarken pandemi süreci araya girince maçlar tatil edildi.
 
Geçen gün Yenimahalle’de bulunan şirketlerinde bir araya geldik. Meslektaşım abileri Muhammed Öztürk, amca çocukları Ünal ve Hami Bayraktar en yakın arkadaşları Yalçın Bulut ile koyu bir sohbet ederken Mustafa Öztürk, 1461 Soğuksupor Başkanı Coşkun Öztürk ve Serdar Öztürk de aramıza katıldılar.
Öztürk Yapı Denetim Genel Müdürü ve aynı zamanda1461 Soğukspor'un başkanlığını yapan Coşkun Öztürk yıllarca Hollanda’da kaldıktan sonra Trabzon'a kesin dönüş yaptı. Spora büyük katkılar veren, onu tanıyan tanımayan kim varsa onların derdini dinleyen, yardımlarını yapan ve iyilik meleği. 1461 Soğukspor alt yapısına büyük destek veren Başkan Öztürk birçok profesyonel takımlara alt yapılarından yetişen oyuncular gönderdi.
 
Coşkun Öztürk alt yapıda oynayan Alihan Erdoğan'ı Galatasaray beğendi. Bu genç kardeşimizin uçak bileti alındı ve Galatasaray’a giderken uçak biletini yakıp Alihan'ı Trabzonspor'a gönderdi. Neden böyle bir şey yaptığını da açıklayan Coşkun Öztürk, “Biz Trabzon ve Trabzonsporluyuz. Gözümüzü açtık Bordo-Mavili renklerle tanıştık. Benim şehrimin takımı dururken ne işimiz olur Galatasaray’la. Her şeyden önce Trabzonspor gelir” dedi.
 
Herkes Coşkun başkan gibi düşünse, hem Trabzonspor hem de Trabzon futbolu ayağa kalkar. Devam et başkan, yolundan dönme. İşte yöneticilik budur. Biz Coşkun Öztürk gibi kardeşlerimizi Trabzonspor içerisinde aktif görevlerde görmek istiyoruz.
 
GAMIŞ'IN AKYAZI SEVDASI
 
Faroz Mahallesi’nin bitirim aynı zamanda hareketli isimlerinden Gamışağa Orhan’ın keyfine diyecek yok. Hele de Ergun Reis geldi ki, Gamış'ı tutana aşk olsun. Sabah erkenden Faroz'a gelen Gamış, öğle saatlerinde soluğu ya meydanda ya da Forum’da alıyor. Bu yerleri her gün gezen Gamış, akşamları ekibi  Ergun Reis, Yirmibir Ahmet, Burhan Saka ve Yalçın Özdenizci ile Faroz damlarında keyif yapıyor. Türk Sanat Müziği söyleyen Ergun Reis'e ağzı ile akordiyonluk yaparak eşlik eden Gamış zaman zaman da bildiği üç şarkının ikisini söylüyor. Gamış sesinden menun olmayan bazı sevenlerine rest çekerek, “Ben assolistim, ister canlı okurum ister playbek yaparım, beni bu konuda kimse eleştiremez. Beğenmeyen dinlemesin. Menajerim Burhan Saka olmasına rağmen o da iyi menajerlik yapamıyor. Hayranlarım sesimi beğenmiyorsa menajeri gözden geçireceğim” diyor.
 
Gamış Orhan bu aralar kankası Burhan ile sık sık Akyazı’ya çıkıp oralarda incelemelerde bulunuyor. Bu konuda ser verip sır vermeyen Gamışağa’nın ne gibi dolaplar çevirdiğini hiç kimse bilmiyor. Geçenlerde yine kankası Burhan ile Akyazı sırtlarına çıkan saatlerce burada kalan Gamış, Trabzon'u kuş bakışı gören yerde incelemelerde bulundu. Ağzı içerisinde bir şeyler mırıldanırken Burhan'a yakalandı. Burhan, Gamış'ın ağzını aradı nuh dedi peygamber demedi. Gamış ile yaşadıklarını yakın çevresine anlattı. Olay anında çözüldü. Akyazı dolgu alanında bu ay içersinde 900 yataklı Şehir Hastanesi batı tarafındaki boş araziye yapılacak. Şu anda hastane inşaatında çalışacak işçiler için şantiye kuruldu. Bu ay içerisinde Hastane yeri ihaleye çıkacak. Gamış Orhan'ın Akyazı’nın sırtlarında yerleri varmış. Hastane bitti mi Gamış Orhan'ın yerleri de değer kazanacak. Meğersem Gamış bu yerleri değerlendiririm hesaplarını yapıyormuş.