Türkiye yaklaşık 10 aydır Koronavirüs ile mücadelesini sürdürüyor, Trabzon’da yaşayan vatandaşlar süreci taka gazetesine değerlendirdi

2020 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan Türkiye’de ise ilk kez 11 Mart’ta görülmeye başlayan ve geçen 10 aylık süreçte 21 binden fazla insanın ölümüne sebebiyet veren koronavirüs, birçok sektörü zora sokarken, devletin destekleri ile Türkiye süreci çok iyi yönetti. Ulaşımdan, lokantaya, berber-kuaförden, çay ocağına, halı sahadan düğün salonuna kadar yüzlerce sektör süreçte zor anlar geçirdi. Taka Gazetesi olarak Türkiye’nin koronavirüsle mücadelesi ve koronavirüsle mücadeledeki üçüncü faz aşı çalışmalarını vatandaşlara sorduk.

KORONAVİRÜS DEĞİL DE SAHİPSİZLİK ÖLDÜRECEK

ABDULLAH ÖZER: Nakliyeciler olarak dayanılmaz hale gelen yaptırımlar nedeniyle kılıçları çektik sorunlara karşı kalkansız mücadele ediyoruz. Sayın yetkililerimiz bu kalkan sizsiniz sahipsizlikten bittik. Çözümü tamamen ikili diyaloglara bağlı sorunlar için onlarca firma ya battı ya çalışabilmek için sektör göçü yaptı ya da bayrağının gölgesinde çalışma inadıyla son ana kadar bizler gibi küçüldü. Sayın Cumhurbaşkanım bizi koronavirüs değil de sahipsizlik öldürecek lütfen sesimizi duyun.

BU SENE DE SIKINTILI OLACAK

AYDIN KANBER: Koronavirüsle mücadelede en büyük haksızlıklardan biri otobüsçüye yapıldı. Masraflar pandemi dinlemiyor. Araçların MTV’leri, vergiler, sigorta primleri gibi ödemelerimizi yaptık. Tüm bunları sermayeden yedik. Araçlarımızın çoğunu yatırım seferlerimizi iptal etmek durumunda kaldık. Sektörümüzün en büyük giderlerinden olan mazottan ÖTV alınmamasını talep ediyoruz. Sektörümüz için 2021 yılını daha da belirsiz görüyorum. 2021’i şu anda kestiremiyoruz ama benim görüşüm otobüsçü için bu yılda çok büyük sıkıntılı olacak.

EN GÜVENLİ AŞI

DR. SEYİT HİSOĞLU: Aşı olmayı dört gözle bekliyoruz. Çin aşısı zaten ölü virüsten olduğu için bence en güvenli aşıdır. Hiç olmadı en kötü ihtimalle sadece işe yaramaz. Ben işe yarayacağını ve çok ciddi katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Toplumda şöyle bir sıkıntımız var bir ülkede tam bağışıklık sağlamak için insanların yüzde 60’ının aşı olması gerekiyor. Aşı, 18 yaş altına yapılmıyor. Yüzde 30’u gitti. Geri kaldı yüzde 70. Yüzde 70 aşıyı tam yapmalıyız ki yüzde 60 bağışıklık sağlayalım. Kimin aşı olduğu önemli değil kaç kişinin aşı olduğu önemlidir.

AŞILAR İNŞALLAH ETKİSİNİ GÖSTERİR

TURAN DOLGUN: Yıllardır otobüs şoförüyüm. Pandemi dönemi sektörümüzü önemli ölçüde etkiledi. Trabzon-Bursa sabit hatta çalışmama rağmen seferlerimiz hep boş gidiyor. Koronavirüs tedbirleri kapsamında araçlarımız zaten yarı kapasite ile çalışıyor. Yarı kapasiteyi bile dolduramıyoruz. Türkiye’ye gelen aşılar inşallah etkisini gösterir de herkes biraz nefes alır. Pandemi döneminin aşı ile sonlanıp herkesin nefes almasını temenni ediyorum.

KURALLARA DAHA FAZLA UYALIM

SAFİYE ÖZKURT: İşim gereği gün içinde çok yoğun çalışıyorum. Devletimizin sağlığımız için uyguladığı kurallara çok dikkat ediyorum. Maskemi asla çıkarmıyor ve sosyal mesafeye dikkat ederek çalışıyorum. Devletimiz pandemi sürecini çok iyi yönetti. Avrupa ve Uzakdoğu’daki bir çok devlet vatandaşı ile ilgilenmediği gibi adeta onları ölüme terk etti. Ülkemizde ise Cumhurbaşkanımızın koordinesinde Sağlık Bakanımız ve diğer yetkililer süreçte yoğun çalıştılar. Aşı olma konusunda henüz kararımı vermedim.

HİJYENE DİKKAT EDELİM

MERVE BIYIK: Aşının ne kadar etkili olduğunu öğrenmem lazım. Devamlı değişiyor. Bir taraftan korkudan dolayı herkes mecbur yaptıracak. Ya da hasta olursam eğer o zaman mecbur yaptıracağım. Grip aşısı hiç olmadım, olmam. O da bir grip virüsü. Onu da olmam gerektiğini sanmıyorum. Ben zaten doğal besleniyorum. Hijyen kurallarına da dikkat ediyorum. Bu süreçte de kimseyle görüşmedim, görüşmemeyi de tercih ediyorum.

PANDEMİ ESNAFI ÇOK ETKİLEDİ

AHMET DEMİRCİ: Ayasofya’da çay ocağı işletiyorum. Pandemi dönemi ile 2 kez işyerimiz kapandı. Şu anda sadece esnaflara çay servisi yapabiliyorum. Bu da evimi geçindirmeye yetmiyor. Ben de limon satıyorum. Pandemi dönemi esnafı çok etkiledi. İnşallah bu aşı olumlu sonuç veride süreç bir an önce biter esnafta nefes alır.

HASTALIĞIN ŞİDDETLİ GEÇMEYECEĞİ GÖZLENİYOR

SİBEL SARI: Aşı, yapıldıktan yaklaşık olarak 2- 3 hafta sonra korumaya başlar. Şimdilik çok kesin olmamakla birlikte ikinci dozdan sonra 6 ay koruyacağı öngörülüyor. Yakalanma olasılığı var, ancak bağışıklık oluştuktan sonra hastalığın hastaneye yatacak kadar şiddetli geçmeyeceği gözleniyor.

İNSAN HAYATI PAZARLIĞA İNDİRGENEMEZ

ARZU ÖKTEM: Aşıların hangi bünyede nasıl bir yan etki göstereceği belli değil ve bunun net olarak belirlenebilmesi uzun yıllar alır. Şuan aşıların bir anda piyasaya çıkmasının nedeni sektörün büyük bir rantı içinde barındırması ve ticari firmaların bundan maksimum payı alma gayretleridir. Siyasetçilerin bu belirsizliklere rağmen aşı konusunda anlaşmalar yapması ve bunu devlet politikası haline getirmesi de kanımca bu pastadan aldıkları payın bir sonucudur.18 yıllık siyasi iktidarın tavrından edindiğimiz tecrübe, iktidar sahiplerinin kişisel rant elde etmeyecekleri hiç bir şeyi yapmadıklarıdır. İnsan hayatı pazarlığa veya anlaşmaya indirgenmeyecek kadar vicdani sorumluluk gerektiren bir durumdur.

HALKIN ÇOĞUNLUĞU BİLİNÇSİZ

ESRA KALYONCUOĞLU: Koronavirüsün en başından itibaren devletimiz olağan üstü mücadele ve gayret gösterdi. Şu anda mutasyona uğrayan bir virüs var. Aşı geldiği zaman etkilerine bakmak lazım. Aşıdan ziyade halkımızın büyük çoğunluğu sorumsuz ve bilinçsiz davranıyor. Sorumsuz davranmak da kul hakkına girer. Maske, mesafe ve hijyen kurallarına kimse riayet etmiyor. Koronavirüs hastalarının ya da karantina olması gerekenlerin sokakta dolaştığını ve yakalandığını haberlerden görüyoruz. Önce toplum bilinçlenmelidir.

BAHATTİN BAŞTÜRK