Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç önceki gün telefonla bağlandığı TRT Trabzon Radyosu Gündem programında Yapımcı-Spiker Özgül Kömürcü’nün soruların cevapladı. Malkoç, bağlandığı radyoda Hükümetin hukuk ve ekonomi alanındaki Reformları hakkındaki düşünceleri, Kamu Başdenetçiliği’nin kamu düzeni oluşturmasına, Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırıları hakkında hazırlanan raporlara kadar ve ayrıca Kamu Başdenetçiliği hakkındaki birçok soruya yanıt verdi.
 
ARABULUCU BİR KURUMUZ
 
Başdenetçisi Şeref Malkoç, “Kamu Başdenetçliği bir hak arama kurumudur. Özellikle anayasal bir kurum olarak düzenlenmiştir. 6328 yazılı kanunla özel olarak düzenlenmiş Başdenetçiliği TBMM tarafından seçiliyor.Denetim yapan bir kurum denetim yapmak zordur sıkıntılı bir iştir. Temel görevimiz şu; İdare ile vatandaş arasında yaşanan sorunları mahkeme ye gitmeden önce bir arabuluculuk bir uzlaşma yoluyla çözülmesi için Kamu Denetçiliği kurumu hedeflenmiştir. Bizim çalışma alanımız vatandaş ile idarenin ilişkisi ile alakalı hizmetler çeşitlendikçe sorunlar artıyor sorunlar arttıkça da vatandaşımız mahkemeye gitmeden dost hane çözüm ve arabuluculuk üreten bir kurum olarak hizmet veriyoruz.”dedi.  Malkoç devamında, “Kamu Denetçiliğin çalışma esası şudur; Dertler paylaşıldıkça küçülür, sevinçler paylaşıldıkça büyür biz bu esasa göre çalışıyoruz idare ile sorunu ve sıkıntısı olan insanlarımızın bir hak arama kurumu olan Ombudsmanlığa gelmelerini öneriyoruz.” ifadelerini kullandı.
 
HALKIN AVUKATLIĞINI YAPIYORUZ
 
Başdenetçi Malkoç şöyle dedi: “Halkın avukatlığını yapıyoruz bir bakıma halkla idare arasında bir barış köprüsü uzlaşma kurumuyuz. Kamu denetçiliği kurumu vatandaşın adalete ulaşmasında önemli bir kurumdur. Yeni bir kurum olduğumuz için çok fazla bilinmiyoruz ama sorun çözmekte çok fazla iyiyiz. Adalete ulaşmanın 3 tane yolu vardır; Kolay olması, ucuz olması ve hızlı olması Kamu Denetçiliği bu üç unsuru da sağlıyor. Vatandaşımızın bize ulaşımı çok kolay yolardan yapabilir. Diğer bir çözüm yöntemimiz ise Kamu Başdenetçiliği kurumuna başvurudan en geç 6 ay sonra sorunu çözmeyi kanun bize veriyor.

Kolay başvuru hiçbir ücretin alınmaması ve 6 ay gibi kısa sürede sorunu çözüyoruz. Vatandaşın adalete ulaşmasında önemli bir kurum, vatandaşın hak arama kurumu vatandaş mahkemeye gitmeden önce çözecek bir kurumuz. Adalet Mülkün temelidir.”
 
DÜZEN SAĞLAYICI ARAÇLARIMIZI KULLANIYORUZ
 
Başdenetçi Malkoç, “Hamsi, Çay ve Fındık ülkemiz için değerli nimetlerdir. Dünya fındığının % 70’inden fazlasını ülkemiz üretiyor aynı şekilde çayda öyle hamsi keza ülkemiz ve Karadeniz için önemli değerlerdir. Turizm ülkemizin kuzeyindeki devletleri güney sahillerine çekici hale getirirken körfez ülkelerindekilerde serinlemek için Karadeniz’i seçiyor. Hizmetlerimizle kamu işleyişinin kalitesini arttırmak ve var olan insan ilişkilerini daha iyi yönetilmesini için düzeni sağlayıcı araçları kullanmak. Hukukun üstünlüğü çerçevesinde sağlamlaştırma idarenin kamu kurumlarının verdiği hizmetleri kalitesini arttırmak ve insanımızla kamu hizmeti verenler arasında hukukun üstünlüğü çerçevesinde gerçekleştirme. İnsan odaklı şeffaf yönetilmesini temin etmek. Kamu hizmetleri valilikten, belediyeciliğe, bakanlıkların temsilciklerine kadar eğitimden sağlığa kadar bu hizmetlerde noksanlık bir hata olursa onların çözümünde etken bir rol oynamak için elimizden geleni yapıyoruz.” Şeklinde konuştu.
 
TAVSİYE KURUMUYUZ
 
Başdenetçi Malkoç şöyle devam etti: “Bütün dünyada yaygın olan bir kurum hemen hemen dünyanın 140 ülkesinde var. Obdusmanlık tavsiye kararı, vatandaşın sorunu çözülsün, rehberlik yapsın bizde bir uzlaşma kurumuyuz. Hukukun üstünlüğü insan haklarının gelişmesi konusunda Danışmanlık yapmaktır. Arabulucu uzlaşması olduğu için böyleyiz. O acıdan kararlarımız mahkeme kararlarından hariç tavsiye kararlarıdır.Bağımsız ve tarafsız olarak anayasal kararlarla kamu vicdanı bir kurumuz. Hukuken uymak durumundalar fakat bizim kararlarımız tavsiye kararlarıdır. Ama uymazlarsa uymayan kurumları kamuoyuna ifşa ederiz. Ama hiçbir kurum bunu istemez…
Avrupa’da 50 yıl 100 yıllık bir geçmişe sahip olan Ombudsmanlık kararlarına uyma oranı yüzde 80 civarıyken, Ülkemizde ki kararlarına uyma oranı yüzde 75 civarlarındayız fakat biz daha yolun başında ve 7-8 yıllık bir temelimiz var. Bizim kararlarımıza uymayan hiçbir kamu görevlisi koltuğunda uzun süre oturamaz. Çünkü biz hakkaniyet kurumuyuz biz vatandaşın derdini dinleyen kamunun vicdanını temsil eden anayasal bir kurumuz.”
 
İŞGALİN RAPORUNU HAZIRLADIK
 
Ombudsman Malkoç, “30 yıla yakındır Ermenistan illerini işgal etmiş konumundaydı Minsk Grubu da çözüm üretemedi. Ne Rusya ne Frsansa ne de Avrupa çözüm üretemedi Ermenistan tarafından tavır aldılar. Azerbaycan karşı saldırılara karşılık vererek işgal altındaki topraklarını geri aldı 45 günlük savaş 10 Kasım itibariyle masaya oturularak son verildi ama yenilgiyi hezimetiyle Ermenistan sivillere yönelik saldırıları devam etti. Bizde orda tahrip edilen yerleri ölen kişilerin yakınları görmek bunlarla ilgili rapor hazırlamak için 21-22-23 Ekim tarihlerinde Azerbaycan’a gittik. İncelemeler yaptık ve raporlarımızı hazırladık. Ermenistan silahlı kuvvetleri Avrupa insan hakları sözleşmesine göre savaş ihlali yapmıştır siviller katletmiştir yüzlerce insanı yaralamıştır. İnsanlık suçudur. Cenevre Sözleşmesine göre yasal silahları kullanmıştır.” dedi.
 
HESAP VERECEKLER
 
‘Biz insan hakları kurumu olarak Türkiye Ombudsmanlığı Türkiye Başdenetçiliği Kurumu olarak bu olaya hem şahitlik yapmak hem de tarihe kayıt düşmek hem de bir insan hakları kurumu olarak vicdani ve ahlaki görevimizi yapmak üzere Azerbaycan’a gittik ve raporumuzu hazırladık diyen Av. Şeref Malkoç,  ‘Raporumuzu hazırladık. Buradaki hedefimiz ve amacımız şu; Alem unutur kalem unutmaz tarihe not düşerek Ermenistan silahlı kuvvetlerin yapmış olduğu insanlık suçu ve insan hakları ihlallerine karşılık bunları uluslar arası ceza yargısının önüne çıkarmaya katkıda bulunmak raporumuzu hazırlayarak tüm ilgili kurumlara dağıtarak hem de İngilizceye çevirerek Dünya’daki tüm insan hakları kurumlarına Birleşmiş Milletler Teşkilatına ve Avrupa ülkelerinin insan hakları komisyonlarına göndermiş bulunuyoruz.” ifadelerini kullandı.
 
BERTARAF EDİLDİLER
 
Başdenetçi Malkoç, “Türkiye son 15-20 yılda insan hakları hukuk ve demokrasi alanında çok ciddi reformlar yaptı. Cumhurbaşkanımız başbakanlığı döneminde başlayan bir süreç oldu, sayesinde sessiz bir devrim oldu. Bu süreç böyle devam ederken FETÖ terör örgütü devletin içine sızıp devleti ele geçirmeye kalktı 15 Temmuz’da da darbe planlandı. Diğer bir terör örgütü PKK Özerklik ilan etti Güneydoğu’nun birçok vilayetinde özerklik ilan etmişti. Cumhurbaşkanımızın Başbakanlık dönemi ve Cumhurbaşkanlığı döneminde başlattığı demokrasi ve hukuk reformu sürecini baltalamaya çalıştılar özgürlük ortamını zehirlediler buna karşılıkta devlet, olağanüstü hal tedbirini koydu ve olağan üstü durum ortaya çıktı ve bu durumdan sonra terör örgütlerine darbe vuruldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın demokrasi ve hukuk reform sürecini parçalamaya çalıştılar. Hem FETÖ terör örgütü hem de PKK ve uzantıları önemli ölçüde bertaraf edildi.” Diye konuştu
 
REFORMLARA SAHİP ÇIKILSIN
 
Başdenetçi Malkoç, “Kamu denetçiliği olarak bu reformları destekliyoruz. Her kesimin bu reformları destelemesi gerekiyor. En iyi olmak zorundayız Bizim üniversitelerimiz, idarecilerimiz, yöneticilerimiz ilkokulundan üniversitesine kadar en iyisi olmak zorunda, hastanelerimiz, doktorlarımız, sağlık çalışanlarımız en iyisi olmak zorunda bu anlamda reformları destekliyoruz. Ekonomiyle ön plana çıkan reformların ön planda olması gerektiğine inanıyorum. Yanlışlıklarla mücadele ederken de hukuka uygun usul ve uygun metotları kullanmak. Bölgemizdeki Üniversitelerin ve STK’ların bizlere bu reformlarda katkı vermesini bekliyoruz. Reform yapmak kolay değildir. İşsizliğin önüne geçilmesini isteyenler daha iyi eğitim alınmasını isteyenlerden daha iyi sağlık hizmeti daha iyi refahın olmasını isteyenler bu reformlara sahip çıkılması gerekiyor. Reformu gayesinden saptırmamak gerekiyor yapılacak her şey 83 milyonun çıkarı içindir.” dedi.
 
MALKOÇ YEMİN ETTİ

Kamu Denetçiliği Kurumu (Ombudsmanlık), 2010 yılındaki Anayasa değişikliği ile Anayasanın 74’ üncü maddesi gereğince 2012 yılında çıkarılan 6328 sayılı Kanun ile kuruldu. Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK), 2013 yılında faaliyetlerine başlamıştır ve TBMM’ye bağlı Türkiye’nin en önemli hak arama kurumlarından birisidir. KDK, halkın avukatlığını yapmaktadır ve aldığı kararlar ile idareye yol göstermektedir. KDK’da Başdenetçi ve beş denetçi seçimle göreve gelmektedir. 11 Kasım’da TBMM Genel Kurulu tarafından Kamu Başdenetçiliği görevine yeniden seçilen Şeref Malkoç, 1 Aralık’ta TBMM’de yemin etti.

2020 Kasım ayında, TBMM Dilekçe Komisyonu ile İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyelerinden Kurulu Karma Komisyon’unca yapılan seçim sonucunda Kamu Denetçiliği görevine Arif Dülger, Celile Özlem Tunçak, Fatma Benli Yalçın ve Yahya Akman seçilmişti. Ombudsman Malkoç, TBMM Genel Kurulu tarafından ilk olarak 15 Kasım 2016 tarihinde Kamu Başdenetçisi olarak dört yıllığına seçildi ve 5 Aralık 2016 tarihinde görevine başladı. Kurul tarafından 11 Kasım 2020’de yeniden Kamu Başdenetçisi seçilen Şeref Malkoç, 1 Aralık 2020 tarihinde yemin etti.

Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK), kamu hizmetlerinin kalitesinin arttırılması, Türkiye'de insan haklarının kâmil manada uygulanması, iyi yönetim ilkelerinin yerleşmesi, şeffaf, insan odaklı idarenin oluşması kapsamında faaliyetlerine hız kesmeden devam etti. Bir hak arama kurumu olan KDK, hak arama kültürünün yaygınlaşması için; birçok ilde kurumu tanıtım ziyaretleri yapılmış buralarda vatandaşlarla bir araya gelinmiş ve sorunlar yerinde dinlendi.

KDK, hak arama kültürünü öğrenciler arasında da yaygınlaştırmak için de çeşitli çalışmalarda bulunuldu. Ziyaret edilen illerde üniversitelerde konferanslar verildi, gençlerin haklarını nasıl arayacakları anlatıldı. Bunun yanında üniversitelerde öğrenciler arasında hukuk, adalet, insan hakları ve hakkaniyet anlayışını geliştirmek için üniversiteler bünyesinde 100’den fazla Ombudsmanlık topluluğu oluşturuldu. Liselerde ise “iyi yönetim ilkeleri” temalı yarışmalar, programlar düzenlendi. 18 yaş altı çocuklardan direkt başvuru alan bir kurum olan KDK, çocukları da hak arama konusunda bilinçlendirildi.

Kurum ulusal ve uluslararası kongreler yapılmış bu kongrelerde KDK’nın faaliyetleri hakkında bilgiler verildi. Toplumun genelini ilgilendiren konularda çalıştaylar düzenlendi ve bu çalıştayların raporları hazırlanarak ilgili kurum veya kuruluşlara ulaştırıldı. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın özellikle de Avrupa’da son yıllarda artan ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslamofobi gibi konularda yaşadıkları mağduriyetler karşısında haklarını arama yollarını öğrenmesi amacıyla programlar düzenlendi. Bu programlarda KDK’nın muadili insan hakları kuruluşlarının temsilcileri, STK’lar ve vatandaşlarımızla bir araya gelindi.

Aynı zamanda bir insan hakları kurumu da olan KDK, uluslararası konularda da çalışmalarda bulunmaktadır. İnsan hakları ihlaliyle ilgili yaşanan sorunlarda yerinde incelemeler yaparak raporlar hazırlamakta ve bu raporları ilgili uluslararası kurum ve kuruluşlara ulaştırmaktadır. KDK’nın tanıtım faaliyetleri kapsamında; kurumun bilinirliğini ve tanınırlığını artırmak ve kamuoyu desteğini almak için yerel ve ulusal basınla bir araya gelmektedir.
BURAK KOÇ
Editör: TE Bilisim