Başdenetçi Malkoç, basın toplantısında bazı emekli amirallerin imzasıyla yayınlanan darbe imalı bildiri ve sonrasında yaşanan gelişmelerle ilgili gelen soru üzerine açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin geçmişte yaşadığı çok acı tecrübeler olduğunu belirten Malkoç, “28 Şubat’ı, Ergenekon darbe planını, 27 Nisan bildirisini ve en son 15 Temmuz darbe teşebbüsünü yaşadık. Hep beraber buna göğüs gerdik. Dolayısıyla üzülerek belirtiyorum maalesef Türk Silahlı Kuvvetlerinin içerisinde ur gibi darbeciler yakın tarihimizde hep ola gelmiştir. Hukukun dışına çıkmışlar, anayasayı çiğnemişlerdir. Darbelerden sonra hak ve hürriyetleri asıya almışlar, insan hakları ihlalleri yapmışlar ve Türkiye’ye çok büyük zararlar vermiştir. Bunlar Cumhuriyetin yeniçerileridir. Bunlar Türk Silahlı Kuvvetlerinin içerisindeki hastalıklı insanlardır. Ama şunu da memnuniyetle belirteyim ki Türk Silahlı Kuvvetlerinin genel yapısı bunlara karşıdır, geçmişte de bunu gördük ve bugün de görüyoruz. İşte bu hastalıklı ruh yapısına sahip insanlar emekli olduktan sonra da bu hastalıklarını sürdürüyorlar Darbecilik, darbe heveskarlığı bir hastalıktır. Psikolojik tedavi gerektiren bir husustur.” Dedi.
“DARBELER TÜRKİYE’YE ZARAR VERMİŞTİR.”
Malkoç, “Yayınlanan bu bildiri karşısında biz şunu söyleyebiliriz; Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Millet sandıkta gider oyunu kullanır, yöneticilerini seçer. Milletin oylarıyla seçilen bu yöneticilerde Türkiye’yi idare ederler. Türkiye her 10 senede bir darbe veya darbe teşebbüsüyle karşılaşmıştır. Bu darbelerde demokrasi ortadan kaldırılmış, Meclis feshedilmiş, insan hakları askıya alınmış, hukuk çiğnenmiş ve Türkiye’ye zarar verilmiştir. Bunlar milletin hafızasında yer eden hususlardır. Darbecilik ve darbe seviciliği suçtur. Yaşanan tecrübelere rağmen emekli general veya sıradan vatandaş elbette düşüncesini açıklayabilir. Zaten bu bildiriye imza atanların bir kısmı aylardan beri televizyonlarda görüşlerini açıklıyorlar. Ancak emekli general adı altında hukuka uymayan ifadelerle Türkiye’de darbe çağrışımı oluşturacak ifadelerle hele hele gecenin geç saatinde bildiri yayınlamak milletimizin darbelerle ilgili hafızası tazelendiğinde bu metnin üslubu dikkate alındığında, yayınlanma şekli göz önünde bulundurulduğunda bu hoş bir şey değildir.” Malkoç: Türkiye’yi üzmeye, Türkiye’nin düşmanlarını sevindirmeye kimsenin hak ve hukuku yoktur.”
HEP BERABER GÖRECEĞİZ
Kamu Denetçiliği Kurumunun, hukukun üstünlüğüne inanan, insan haklarını savunan ve Türkiye’nin demokrasiyle idare edilmesi gerektiğine inanan, halkın iradesini milletin reyini son derece değerli sayan ve Türkiye’de ki bütün çalışmaların hukuk ekseninde yürümesini savunan bir kurum olduğunun altını çizen Malkoç, “O açıdan böyle bir bildirinin şeklini, muhtevasını, yayınlanma biçimini yadırgadığımızı söylüyoruz. Farklı değerlendirmeler yapılabilir suç mudur değil midir bunu inceleyecek olan anayasa ve yasalardaki yetkili makamlardır. Bunlarda cumhuriyet savcılıklarıdır. Gerekli incelemeyi yapar, delil bulursa davasını açar, mahkeme de karar verir bunu hep beraber göreceğiz. Ama Türkiye’yi üzmeye, Türkiye’nin düşmanlarını sevindirmeye, insan hakları konusunda hassas olan insanları rencide edecek üslup ve metot kullanmaya kimsenin hak ve hukuku yoktur.” Şeklinde konuştu.
