Kendisine kumpas kurulmasının birinci nedeninin, 2010’daki Şemdinli olaylarında FETÖ’cülerin aleyhine tanıklık etmesi olduğunu söyleyen Z.K., ikinci nedeninin ise 2014 ile 2015 yılları arasında FETÖ’nün en önemli aktörlerine karşı MİT ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurularında bulunması olduğunu ifade etti. Z.K., Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının davaları ile örgütün en güçlü olduğu dönemde, bu örgütün karşısında Cumhurbaşkanımıza sadakatle bağlı bir askeri şahıs olduğunu belgelerle ve deliller ile istihbarat kayıtlarında, sorgulama, soruşturma ve gözaltı sürecinde ispat ettiğini ileri sürdü. Davaya bakan başsavcı T.P’nin bu delilleri hiçe saydığını öne süren Z.K., “Sonradan elde ettiğimiz deliller ile de savcının amacının çok farklı olduğunu öğrendiğini iddia etmektedir.” dedi.

Jandarma Binbaşı Z.K., soruşturma aşamasında başsavcıya örgütün en güçlü olduğu dönemde kim, tek başına böyle bir hukuk mücadelesine girebilir dediğini ifade ederek, “Eski Başsavcı T.P, hakkında maddi delilleri ve istihbarat kayıtlarını dikkate almayarak yanlış bir hukuksuzluğa imza attı” dedi.

Z.K. Başsavcı T.P.’nin kendisine bağırarak gösterdiği resimler hakkında, ‘Bunlar FETÖ’cüdür diye ifade vermezsen seni hapse atarım diyerek tehdit ettiğini iddia etti. Z.K., bunun sonucunda Ağrı M Tipi kapalı Cezaevinde 10 ay tutuklu kaldığını belirtti. Z.K., Başsavcı T.P.’nin davaya bakan Ağrı Ağır Ceza Mahkeme Üyelerini de olumsuz etkilemeye devam ettiğini, gerçek FETÖ’cüleri akladığını iddia ederek bu durumu delilleri ile yetkili makamlara şikayet ettiğini dile getirdi.

Ağrı Başsavcısı olarak 2 yıl görev yapması gereken T.P’nin, bir yıl içinde tenzili rütbe alarak Manisa-Akhisar’a tayin olduğunu da kaydeden Z.K., T.P’nin nüfuzunu kullanıp sahte deliller üreterek Ağrı Ceza Mahkeme üyelerini etkilemeye devam ettiğini ifade etti.
 

Editör: TE Bilisim