“Kutlu Doğum Haftası” nedeniyle Vakfıkebir İlçe Müftülüğü tarafından bir program düzenlendi. Sabri Bahadır Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa yoğun biri ilgi vardı. Programda açılış konuşmasını İlçe Müftüsü Hüseyin Köksal yaptı. Daha sonra konferansa konuşmacı olarak katılan Trabzon İl Müftüsü Keramettin Demir, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu yılki Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinin ana teması olarak belirlenen “Hz. Peygamber din ve samimiyet” konulu konferansıyla dinleyenlere önemli mesajlar verdi. Konuşmasına, “Kutlu Doğum Haftamızın bu yıl ki teması samimiyettir.  Din samimiyettir. Kime karşı samimiyet? Allah’a, kitabına, peygamberine ve bütün müminlere, Müslümanlara karşı samimiyettir” diyerek başlayan İl Müftüsü Keramettin Demir, “O halde samimiyet nedir? Samimiyet ihlâstır. Samimiyet ihsandır. İhsan Allah’ı görüyormuşçasına ibadet etmektir. Samimiyet Allah’ın rızasını gözetmektir. Allah rızasının dışında başka bir rızayı kabul etmemektir. Samimiyeti bozan ise riyadır, gösteriştir, bencilliktir. Allah Resulü bizim için Allah’a imanda örnektir. O’nun mesajı hepimizedir. O bizim imanda örneğimiz, Allah’a karşı samimiyette örneğimizdir. Kur’an-ı Kerim evimizin en üst köşesinde asılı olmasaydı da masamızın üzerinde olsaydı. Keşke açıp baksaydık, açıp okusaydık. Keşke gönderilen bu mesajın ne olduğunu bilseydik. Keşke bildiğimiz anladığımız bu mesajları hayatımıza tatbik etseydik. Kur’an’a saygı, Kur’an’a teslimiyet, Kur’an’a karşı samimiyet budur işte. Ne diyordu Mehmet Akif, “İnmemiştir hele Kur'an şunu hakkıyla bilin. Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için.” Kimileri falda, üfürükte kullanırlar, kimileri de maalesef sadece Yasin Suresi’nin mezarlıkta okunduğunu zannederler. Hayatında Kur’an’dan hiçbir eser olmayan insanın peşinden bile Kur’an okunur. Hayatta iken (sizleri tenzih ederim) yüzümüzü Kur’an’a ve kıbleye çevirmenin yoluna bakalım. Değerli arkadaşlar bizler kardeşiz, bizim kardeşliğimizi çekemeyenler var. Dün olduğu gibi bugünde var. Biz öyle bir coğrafyadayız ki, bizim memleketimiz o kadar güzel ki, bu güzellik olduğu sürece bizi rahat bırakmayacaklar. Haberiniz olsun, bizi başka türlü bölemediler. Çanakkale’de öldü dediler ölmedik. Çanakkale’yi geçip İstanbul’da rakı içeceğiz dediler, geçemediler. Ama şimdi başka türlü geçmeye çalışıyorlar. Kardeşliğimize ve bütünlüğümüze sahip çıkalım. Bir tarih bilgisidir sizinle paylaşayım. Bir zatı muhterem diyor ki: Siz Türkleri böyle yenemezsiniz. Ellerinde ki bu kara kitabı almadan onları yenemezsiniz. O kara kitap nedir? Hazreti Kur’an’dır. Onun için oyuna gelmeyeceğiz. Allah resulünün ifade buyurduğu gibi müminler birbirlerinin kardeşidir. Müminler merhametle, acımada, yardımlaşmada bir uzvun, vücudun azaları gibidir” dedi.
Editör: TE Bilisim