Sosyal hayatı sekteye uğratan pandemi teknoloji bağımlılığını tetikledi

Pandemi süreci, son bir yılda çocukların yaşamında dramatik değişikliklere yol açtı. Çocuklar okullarından, arkadaşlarından ayrı düşerken eğitim, sosyalleşme ve tüm eğlence imkanları dijital ekranlara taşındı. Hal böyle olunca çocuklarda problemli dijital ekran kullanımı ve bağımlılıklar gündemden düşmeyen bir konu haline geldi. Uzmanlar, dijital bağımlılıkla ilgili aileleri uyarıyor.

Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Çilem Bilginer, bu konu ile ilgili önemli uyarılarda bulundu. İşte Bilginer’in o açıklamaları:

KARADENİZ BÖLGESİ’NDE UZMANLIK EĞİTİMİ VEREN TEK KLİNİK

Hocam öncelikle sizi ve çocuk ruh sağlığı kliniğini tanıyalım.

ÇİLEM BİLGİNER: Elbette. KTÜ Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı kliniği 1995 yılından beri bölgedeki çocuk ve ergenlere hizmet sunan, Türkiye’nin ilk çocuk psikiyatrisi kliniklerinden biridir. Halen Doğu Karadeniz Bölgesi’nde uzmanlık eğitimi veren tek kliniktir. Bu klinikte yetişmiş birçok uzman arkadaşımız Türkiye’nin çeşitli illerinde Çocuk Ruh Sağlığı Klinikleri kurmuş, uzman yetiştirmeye devam etmektedir. Ben de Ağustos 2020 itibariyle Anabilim Dalı Başkanı olarak devraldığım bayrağı ekip arkadaşlarım ile birlikte daha yükseğe çıkarmak için gayretli bir çalışma içindeyim. Kliniğimizde, şu anda ayaktan hasta takiplerinin yanında, KTÜ Farabi Hastanesi içindeki çeşitli servislerde yatarak tedavi görmekte olan çocuk ve ergenler için ruh sağlığı hizmetleri “önce çocuğun üstün yararı” ilkesi ile sürdürülmektedir.

Polikliniğimizde, gelişimsel gerilikleri olan çocukların, Otizm Spektrum Bozukluğu, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, Öğrenme Bozukluğu, Anksiyete Bozuklukları, Tik Bozuklukları, Konuşma Bozuklukları, Depresif Bozukluk ve nadiren diğer psikiyatrik bozuklukları olan çocukların takibi sürdürülmektedir. Kliniğimize ayrıca bir suçun mağduru ya da şüphelisi olarak çocuklar getirilebilmektedir. Bu çocukların adli psikiyatrik değerlendirmeleri ve gerekli tüm psikososyal müdahalelerini içeren işlemler tarafımızca yürütülmektedir.

PANDEMİ İNSAN YAŞANTISINDA BİRÇOK DÜZENİ DEĞİŞTİRDİ

Pandemi süreci ile birlikte takip ettiğiniz hastalarda ya da yeni başvurularda, özellikle teknoloji bağımlılığı açısından değişiklikler oldu mu?

ÇİLEM BİLGİNER:Pandemi insan yaşantısında birçok düzeni değiştirdi. Çocukların yaşantısındaki değişim ise oldukça endişe verici oldu. Daha önce bilgisayar ve internet başında geçirilen süre ile ilgili ev içinde belirlenen kurallar tümüyle yıkıldı. Çocuklar uzun süreler ekran başından ders dinlemeye, dolaylı olarak kontrolsüz internet kullanımına ebeveynlerinin eli ile teslim edilir hale geldi. Yani bütün kurallar baştan çizildi. Elbette bu süreçte belirsizlikler, ev içinde değişen düzenler, ebeveynlerin çalışma yaşantısı, uyku/uyanıklık döngüsü, azalan fizik aktivite, yeme düzenindeki değişiklikler ya da hastalığa ilişkin bulaş kaygısı, yakınların kaybı gibi birçok etmen çocuk ruh sağlığını olumsuz etkiledi. Yeni kaygılar, yeni davranış sorunları ortaya çıkarken çocuklar kendilerini rahatlatmak için teknolojinin problematik kullanımı gibi uygunsuz baş etme yöntemleri de geliştirdi.

UZAKTAN EĞİTİME ADAPTE OLABİLMEKTE GÜÇLÜK YAŞADILAR

Özellikle pandemi öncesinde ruhsal sorunları olan, örneğin kendini yönetme becerileri daha zayıf olan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu” olan çocuklarda hem uzaktan eğitime adapte olabilmekte daha fazla güçlük yaşandı hem de problematik teknoloji kullanımı daha fazla gözlendi. Bizim de polikliniğimizde ailelerin sıkça dile getirdiği bir sorun haline geldi.

Teknoloji Bağımlılığının içinde “internet bağımlılığı”, “dijital oyun bağımlılığı”, “çevrim içi oyun bağımlılığı”, “çevrim içi kumar bağımlılığı”, “çevrim içi alışveriş bağımlılığı”, “sosyal medya bağımlılığı” ya da “akıllı telefon bağımlılığı” gibi alt başlıkları sıralamak mümkündür. Ancak bugünkü bilimsel veriler ile yalnızca “dijital oyun bağımlılığı” tanı kriterleri ruhsal hastalıkların tanısal sınıflama kitabında yer bulabilmiştir. Bugünkü veriler ışığında özellikle erkeklerin, rol-play ya da keskin nişancı tarzı oyunları tercih eden oyuncuların, ergenlerin, akademik başarısı düşük, sosyal açıdan izole, arkadaşı olmayan, boş zaman etkinliği olmayan çocukların daha riskli olduğunu biliyoruz. Oyun bağımlılığında da tıpkı diğer bağımlılıklarda olduğu gibi beynin ödül merkezinin uyarıldığını ve oyun yokluğunda aşerme gibi biyolojik mekanizmaların aktif olduğunu biliyoruz.

ÇOCUK VE ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI YAYGINLAŞTI

Pandemiden önce teknoloji kullanımı ile ilgili bilimsel veriler nasıldı? Pandemi ile neler değişti?

ÇİLEM BİLGİNER: Tüm dünyada ve ülkemizde 2020 yılı itibariyle insanların internet başında geçirdikleri sürenin arttığını söylemek mümkündür. Pandemi öncesini yansıtan veriler, araştırmanın yapıldığı coğrafyaya göre değişmekle birlikte, çocuk ve ergenlerde internet bağımlılığı yaygınlığının yüzde 6 - yüzde 14 arasında değiştiğini, oyun oynama bağımlılığının yüzde 15 - yüzde 25 arasında değiştiğini, akıllı telefon bağımlılığının yüzde 6.4 - yüzde 30.9 arasında değiştiğini göstermektedir.

Pandemi ile birlikte, evde kalma çağrısının yapıldığı ve kısıtlamaların gerçekleştiği ilk dönemde Amerika’da çevrim içi oyun etkinliğinin yüzde 75 arttığı tespit edilmiştir. Dahası internet bağımlılığına ilişkin araştırmalarda aynı coğrafya içinde bağımlılık oranlarının yüzde 3’ten yüzde 14’e yükseldiği gösterilmiştir.

ÇOCUKLAR İÇİN BÜYÜK BİR RİSK OLUŞTURMAKTADIR

Pandemi sürecinde yapılmış geniş katılımlı bir anket çalışmasında katılımcıların yaklaşık yüzde 50’si ekran kullanımını orta düzeyde arttırdığını, yüzde 15’i ise kontrol edilmesi güç biçimde arttırdığını bildirmiştir. Öte yandan Covid-19 ilişkili stresin, kişilerin sosyal medya kullanımı ve televizyon başında geçirdiği süreyi anlamlı biçimde arttırdığı gösterilmiştir. Diğer bir deyişle ekranlar ve internet kişilerin kendini yatıştırma aracı haline gelmiştir. Bu durum sosyal ve duygusal açıdan gelişmekte, olgunlaşmakta olan çocuklar için büyük bir risk oluşturmaktadır.

GÜNÜMÜZDE Z VE ALFA KUŞAĞI İNTERNETSİZ BİR YAŞAMI BİLMEYEN BİR KUŞAK

Bundan sonrası için bizi neler bekliyor diyebiliriz? Çocukları teknolojinin zararlı etkilerinden nasıl koruyabiliriz?

ÇİLEM BİLGİNER: Günümüzde Z ve Alfa kuşağı olarak tanımlanan genç nesil, doğrudan teknolojinin içine doğan, dijital yerliler olarak tanımlanıyor. Bu kuşak, teknolojiye kolayca uyum sağlayan, teknoloji ile var olan, internetsiz bir yaşamı bilmeyen bir kuşak. Şüphesiz bu çocukları tümüyle teknolojik gelişmelerden izole etmek, “bizim zamanımızda” diye başlayan cümleler ile çatışma ortamı yaratmak doğru bir davranış olmayacaktır. Ancak sağlıklı bir duygusal ve davranışsal gelişim için, hatta sağlıklı bir fiziksel gelişim için öncelikle tüm aileleri bilimsel kılavuzlara uymaya davet ediyorum. Aksi halde bizi ekran bağımlısı bir nesil bekliyor diyebiliriz.

ON İKİ YAŞINDAN ÖNCE İNTERNET ORTAMINA GİRİLMEMESİ ÖNERİLMEKTE

Amerikan Pediyatri Birliğinin son güncellemeleri eşliğinde, çocukların ekran maruziyeti için öneriler şu şekildedir; 18 aydan önce bebeklerin ekran kullanımı önerilmez, ancak akrabalar ile video sohbetler yapılabilir. Okul öncesi çocukların ekran başında geçirdikleri süre, ancak yüksek kaliteli, eğitici içeriğe sahip programlar olmak kaydı ile bir saat ile sınırlandırılmalıdır. Okul çağı ve ergenlerin ekran maruziyeti, olağan günlük aktivitelerin önüne geçmeyecek şekilde 1,5-2 saat ile sınırlandırılmalıdır. Altı yaşından önce çevrim içi bilgisayar oyunlarının oynanmaması ve on iki yaşından önce de internet ortamına girilmemesi ve sosyal medya hesabı açılmaması önerilmektedir.

EBEVEYN REHBERLİĞİ EN ÖNEMLİ ADIMDIR

Günümüzde ekranlar özellikle okul öncesi dönemde çocuğu yatıştırma aracı olarak kullanılabilmektedir. Oysaki çocukların kendi duygularını düzenleme becerisi geliştirebilmesi için sıkılması, huzursuzluk yaşaması ve kendine bir çözüm yolu bulması önemli bir gelişimsel süreçtir. Öte yandan ebeveyn rehberliğinden uzak, ekran başında yalnız bırakılan çocuğu, dış kapısı sonuna kadar açık bir evde yalnız bırakılan çocuğa benzetmek mümkündür. Elbette her daim çocukların yanında olmak mümkün olmayabilir. Ancak çocukların hangi sitelere eriştiği, hangi oyunları oynadığı, neden bu oyunları tercih ettiği gibi konularda ilgili olmak, çocukla bu konularda konuşabilmek, ilgili ve sıcak bir ebeveynlik yöntemi seçmek onları birçok tehlikeden koruyacaktır. Türkiye’de yapılmış bir araştırmada, çocukların rahatça erişim sağlayabildiği birçok sitenin, şiddet, cinsellik, bahis, suça teşvik gibi olumsuz içeriğe sahip olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle ebeveyn rehberliği en önemli adımdır.

SAĞLIKLI BİR NESİL İÇİN ÇOCUKLARINIZA ÖRNEK OLUN

Son olarak çocukların ekran kullanımlarında ebeveynlerinin rol-model olduklarını vurgulayalım. Sağlıklı bir nesil için çocuklarınıza örnek olun, ev içinde herkesin uyacağı medya kuralları belirleyin. Örneğin, yemek vakti, yatma vakti, ebeveyn-çocuk oyun saatinde tüm medya araçlarını kapatın, bir süreliğine de olsa telefonlarınız ile vedalaşın. Çocuğunuzun yaşına uygun saat uykusunu aldığından ve fiziksel aktivitede bulunduğundan emin olun. Unutmayın uzun saatler ekran başında vakit geçirmek, beraberinde uyku sorunları, beslenme düzensizlikleri, obezite, ortopedik sorunlar gibi birçok tıbbi sorunu; ayrıca dikkat eksikliği, sosyal kaygı bozukluğu, depresyon gibi ruhsal sorunları getirecektir.

Pandemi döneminde uygun teknoloji kullanımı ve bağımlılıktan korunma ile ilgili Türkiye Çocuk ve

EBEVEYNLERE ÖNERİLERDE BULUNDU

Genç Psikiyatrisi Derneği’nin hazırladığı ebeveynlere yönelik kılavuzu inceleyebilirsiniz http://www.cogepder.org.tr/images/covid-19-rehber.pdf .Ayrıca çocukların yaşına uygun oyunlar, kitaplar, filmler hakkında bilgi edinmek, dijital dünyada güvende kalmak adına aşağıdaki resmi sitelerden yararlanabilirsiniz (bazı içeriklerin İngilizce olduğunu vurgulayalım).  www.commonsensemedia.org, www.pegi.info, www.esrb.org, www.guvenlicocuk.org.tr , www.ihbarweb.org.tr, www.guvenliweb.org.tr, www.trtcocuk.net.tr/oyun

POLİKLİNİĞİNE BAŞVURUDA BULUNABİLİRSİNİZ

Son olarak ailelere ne önerirsiniz?

ÇİLEM BİLGİNER:Çocuğunuz dijital oyunlar ya da ortamlar ile aşırı zihinsel meşguliyet içindeyse, internette olmadığı süre içinde huzursuz oluyor, kademeli olarak internet ya da oyun başında geçirdiği süreyi arttırmışsa, sizin uyarılarınız ile kendini sınırlamaya çalışmış ancak başarısız olmuşsa, artık eskiden ilgisini çeken aktiviteler ile ilgilenmiyorsa, tüm bunların farkında olmasına rağmen oyun oynamaya, ekran başında olmaya devam ediyorsa, bununla ilgili yalanlar söylüyorsa, huzursuzluk hislerden kurtulmak için oyun oynuyor ya da internette vakit geçirdiğini söylüyorsa ve bu sırada okul ödevlerini, günlük işlerini ihmal ediyorsa bu durum ayrıntılı değerlendirilmelidir. Bu belirtilerden bir ya da birkaçı mevcutsa KTÜ Farabi Hastanesi Çocuk Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları polikliniğine başvuruda bulunabilirsiniz.

Editör: TE Bilisim