Yahudiler tarihlerine meraklı ise Türklere varlıklarını borçlu olduklarını bilmelidir. Türklerde, yeni Cumhuriyetin kuruluşunda Yahudilerin katkılarını ve ülkede yaşayan Yahudilerin bu toprakları vatan bilip, bazen Türklerden bile çok savunduklarını unutmamalı. Tarih boyunca bir birine bağlanmış bu iki ulusun çatıştığı çok fazla konuda olmamıştır. İsrail’in, PKK’ya yardım ettiği iddia edilse de, Sayın Çiller’in Başbakanlığı döneminde PKK ile mücadelede en büyük yardımı İsrail’den aldığımızı, mücadelenin en üst düzey yöneticisinden bizzat duymuştum. Hem ABD’nin de yardım ettiği söylenmiyor mu? İsrail’le askeri işbirliği anlaşmaları, Sayın Gül’ünde Bakan olduğu, Sayın Erdoğan’ında partisine bağlı olduğu rahmetli Erbakan döneminde yapıldı. Ben okuduğumu anlamaya başladığımdan beri Başbakanlığa aday parti Genel Başkanları ABD’ye Yahudi Lobileri tarafından davet edilir, oralarda ilgililerle temaslar kurdurulur ve dönüşte ne hikmetse Başbakanda olunurdu. ABD Kongresinde “Ermeni Tasarısının” kabul edilmemesinin önündeki en büyük engel de Yahudi Lobisiydi. Bugün İsrail Devletinin ve ABD’nin Ortadoğu’daki menfaatlerinin koruyucusu BOP’nın eş başkanı da Sayın Erdoğan’dır. Ama gel gör ki, aynı İsrail, Avrupa’da uğradığı zulmü, Ortadoğu’da Filistinlilere uyguluyor. Ekonomik gücüne rağmen, siyasi gücü veya cesareti olmayan Arap Kralları’da buna açıkça karşı çıkamaz iken, Sayın Başbakan “olmaz arkadaş” dedi. İsrail yetkilileri ise ağızla değil silahla konuştu. İsrail, Ortadoğu’da attığı bomba ve mermilere sessiz kalan Krallarla, Türkiye’yi karıştırdı. Nitekim gelişen süreçte sessiz kalanlar sıra ile halkları tarafından tasfiye edilirken, Sayın Erdoğan sadece Türkiye’de değil, Arap Uluslarında da zirveye yükseldi. Ulusların ilişkileri yüzyıllara dayanır ve bir anda yıkılıp atılamaz. Bu gün ülkeleri yöneten yöneticiler yarın gider ama uluslar arası ilişkiler devam eder. İsrail’le ilişkilerin bozulmasından Askeri Gücümüzde, özelliklede hava gücümüzde zaaf doğacağını söyleyenler var ve benimde kanaatim o yöndedir. Ama bu zaaf yeni bir sistem veya değişim sonucu pahalı ama para ile giderilecek zarardır. Yarın her biri Demokratik ülke olacak olan Arap Devletlerinin halklarının ulusal lider gibi gördüğü Sayın Erdoğan’a kulak vermesi halinde, İsrail ekonomisi sadece çökmekle kalsa, İsrailli yetkililer şükrederler. Çözüm kavgada değil barıştadır. Türkiye’nin beklediği özür haklıdır. İsrail, Filistin Devletinin kurulmasına katkı sağlamalı ve Müslüman Araplarla da dost kalmaya çalışmalıdır. Yahudiler, Araplar, Türkler Orta Doğunun gerçek sakinleridir. Onları kavga ettirip, barış elçisi gibi ortalıkta gezenler aslında kaynaklarını sömürmek isteyenlerdir.
Editör: TE Bilisim