YILLARDIR KANAYAN YARA

Türkiye, FETÖ'den etnik bölücü PKK’ya, aşırı solcu terör örgütü DHKP-C’ye, El Kaide ve DEAŞ gibi dini istismar eden terör gruplarından “17 Kasım” ve ASALA gibi terör örgütlerine kadar, terörizmin farklı biçimleriyle yıllardır mücadele etmekte. Son dönem inanılmaz bir mücadele ile terörün içerde belini kırdık diyebiliriz. Türkiye, uluslararası toplumun terör tehdidine karşı farkındalığını artırma çabalarında da her zaman ön planda olmuştur. Terörle mücadelede daha etkin mekanizmaların oluşturulmasını teminen, gerek ikili planda, gerek çeşitli uluslararası platformlarda ciddi çaba göstermiştir. Terör belası üzerine yazılacak çok yazı söylenecek çok söz var. Ama artık vatandaş ne yazı istiyor ne söz dinliyor. Başta şehit aileleri ve yakınları ile bu topraklarda yaşayan milyonlarca insan artık terör belasından kurtulmak istiyor. İşte o son çok yakın. Dağları temizleyen şehirlerde hücre evlerini tek tek yok eden güvenlik güçlerimiz bu işi bitirmede kararlı.

AVRUPA’NIN İKİ KATI GÜCE SAHİBİZ

Türkiye'nin terörle mücadele noktasında Avrupa'nın iki katı tecrübeye sahip olduğunu kaydeden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu şunları söyledi: "Bu mesele ile birkaç nesildir mücadele eden iki asırlık iç güvenlik teşkilatları, binlerce yıllık geleneği olan silahlı kuvvetler var. Türkiye; Avrupa'nın yakaladığı uyuşturucunun iki katını yakalıyor, Avrupa'nın iki katı tecrübesi var. Toplumsal olaylarda, devleti ele geçirme çabalarında, ihanette, darbelerde yüksek bir tecrübemiz var. Bugün Avrupa'da bir terör eylemi olduğunda her şey birbirine giriyor. Oysa 15 Temmuz gecesi bu ülkede bir darbe kalkışması oldu; silahlı bir kalkışmaydı, gece darbeyi bastırdık. Sabahına da herkes dükkanını açtı, işine gücüne devam etti"

BİR TARAFTAN GÜVENLİK GÜÇLERİ DİĞER TARAFTAN VATANDAŞ

Terörle mücadele noktasında en büyük başarı elbette İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ait. Bakan Soylu bir taraftan güvenlik güçlerinin motive olmasında en büyük unsur  olurken diğer taraftan Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesinde sürekli sahada halkın içinde olarak bu mücadele de toplumsam desteğin alınmasını sağladı. Milletin büyük güven duyduğu, şehit ailelerinin evlatlarının kanlarının yerde kalmayacağına artık inandıkları bir bakan gerçeği yaşanmaya başlandı... Bakan Soylu’ya göre terörle mücadele de gelinin son durum şu şekilde:  "Son 4 yılda yurt içindeki terörist mevcudu yüzde 87 oranında azaldı. Terör örgütüne 2020 yılındaki katılım örgütün eyleme başladığı ilk yıl olan 1984'ün de altında kaldı ve 52 olarak gerçekleşti. Katılımın yaklaşık 5 katını ikna yöntemi ile dağdan indirdik, sayısı 243'tür. Uyuşturucu ile öyle büyük mücadele veriyoruz ki, 2020 yılında yakaladığımız kök kenevirin değeri 23 milyar lirayı buldu. Uyuşturucuya bağlı ölümleri 2017 yılındaki 941 seviyesinden, 2020 yılı ilk 11 ayı içerisinde 175'e düşürdük. Aynı periyotta kadın cinayetleri 336'dan 266'ya geriledi."

ELİ KANLI ÖRGÜT:PKK

PKK 1984 ve 2020 arasında polis, asker, korucu gibi güvenlik görevlisi 8 bin 128 insanımızı şehit etti. 36 yıl içinde toplam 24 bin 837 kamu güvenlik görevlisi yaralandı. 1984 yılından bu yana 5 bin 700 sivilin ölümüne, 11 bin 347 sivilin de yaralanmasına sebep oldu. Kimi zaman etkili, kimi zaman yavaş olsa da devlet PKK ile aralıksız mücadelesini sürdürdü. Ve devlete ilk kez 15 Ağustos 1984 tarihinde silah çeken PKK terör örgütünün bugüne kadar toplam 43 bin 19 üyesi öldürüldü. Doğu ve Güneydoğu’da yaşayan halkı hedef alan PKK, 12 Ocak 1987’de Şırnak Uludere Ortabağ köyünde 2’si çocuk 8 kişiyi katletti, 23 Ocak 1987 tarihinde Mardin’in Midyat ilçesinde 4’ü çocuk 10 sivil vatandaş öldürdü. 8 Temmuz 1987 tarihinde, Mardin’in Midyat ilçesine bağlı Yuvalı’da aynı aileden 7’si çocuk 2’si kadın 9 sivil, Peçenek köyünde ise 16 sivil vatandaşı kurşuna dizdi.20 Haziran 1987’de Mardin’in Ömerli ilçesine bağlı Pınarcık köyünde 16’sı çocuk, 6’sı kadın, 8’i erkek toplam 30 kişiyi katletti.21 Eylül 1987 tarihinde, Şırnak’ın Güneyce köyü Çiftekavak mezrasını basan PKK’lılar, 2’si hamile 5 kadın, 4’ü çocuk 11 sivil vatandaşı öldürdü.9 Mayıs 1988 tarihinde Nusaybin ilçesine bağlı Taş köyünün Behmenin mezrasında aynı aileden 8’i çocuk, 2’si kadın, 1’i erkek 11 kişi öldürüldü.24 Kasım 1989 tarihinde Hakkâri’nin Yüksekova ilçesi İkiyaka köyünde 5’i çocuk olmak üzere toplam 28 sivil katledildi.

GÜNEYDOĞU VE DOĞU ANADOLU’DA AŞ-İŞ-EKMEK DERDİ

Terörle mücadele de gelinen başarılı süreç en çok Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesinde karşılık buluyor. Büyük kayıpların yaşandığı bölge pandemi şartlarına rağmen turizm noktasında çok ciddi bir artış gözlenmekte. Bölge adeta hem yerli hem yabancı turistler tarafından adeta yeniden keşfedilmekte.  Huzurun ve kardeşliğin hakim kılındığı topraklarda artık herkes yılların getirdiği kayıpların telafisini onarma peşinde. Sosyal yaşam ve kültürel faaliyetlerin artması kayyum belediye anlayışı ile altyapı eksiklerinin tamamlanması ile birlikte halkın beklentileri karşılık görmeye devam ediyor. Devlet ve vatandaş kaynaşması ve dayanışması hayatın her alnında kendini göstermeye devam ediyor. Terör belasını gündeminden çıkaran vatandaş aş-iş-ekmek derdi ile geleceğe daha güvenli bakma ve çocuklarına daha huzurlu bir yaşam bırakma telaşında. Bölge halkının başta işsizlik olmak üzere var olan sorunları çözüme kavuştukça ülkemizin hanesine çok ama çok büyük artılar eklenecektir.

KÖYLÜLERİ YAKARAK ÖLDÜRDÜLER

Şırnak’ın Güçlükonak ilçesine bağlı Çevrimli köyüne, 10 Haziran 1990 tarihindeki saldırıda 11’çocuk, 7’si kadın, 9’u erkek 27 sivil öldürüldü.14 Temmuz 1991 yılında Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Çağlayancerit ilçelerine bağlı köyleri basan PKK’lılar, 9 sivili yakarak öldürdü.11 Haziran 1992 tarihinde Bitlis’in Tatvan ilçesinde bir minibüsten indirdiği 13 kişiyi kurşuna dizerek infaz etti.22 Haziran 1992 tarihinde Batman Gercüş Seki köyünde 8’i çocuk, 2’si kadın olmak üzere 10 sivil öldürüldü.1993 yılından itibaren terör saldırılarını tırmandıran PKK terör örgütü özellikle bölge halkını örgüte karşı bir sadakat eğilimine sokmak amacıyla, birçok vatandaşı öldürüp, köy ve yerleşim yerlerini yakıp yıkarak masum sivilleri katletti. Yarattığı korku ve uyguladığı şiddet ile halkı sindirip etkisi altına almaya çalışan PKK, bu stratejisini acımasızca gerçekleştirmek adına 5 Temmuz 1993 tarihinde 100’e yakın örgüt mensubu ile Erzincan’ın Kemaliye’ye bağlı Başbağlar köyünde sivil vatandaşlara yönelik büyük bir katliam gerçekleştirdi. Masum insanları kurşuna dizip evlerini ateşe vererek 33 vatandaşı öldürdü.Aynı dönemde Van Sündüz’de 14’ü çocuk 26 kişiyi, Siirt Şirvan Daltepe’de 10’u çocuk 33 kişiyi, Siirt Baykan Daltepe’de 10’u çocuk 33 kişiyi, Derince’de 13’ü çocuk 22 kişiyi, Erzurum Çat Yavi mezrasında 35 kişiyi, Elazığ Maden’de 8 kişiyi katletti. Öğretmenleri, doktorları şehit eden PKK’lı teröristler daha sonraki yıllarda Ankara, İstanbul gibi büyük şehirlerde intihar ve bombalı saldırılarla yüzlerce insanımızı hayattan kopardı. Toplamda 5 bin 700 kişi hayatını kaybetti, 11 bin 347 kişi yaralandı.

Ahmet KÜLEKÇİ

Editör: TE Bilisim