Tanıdık sözlerle başlayayım: “Mütevazı bütçesi ve dar kadrosuyla lige hüsranla başlayan Trabzonspor…” Bu ifadeler bana ait değil. Trabzonspor basketbol takımı ile ilgili hemen hemen her yazı bu şekilde başlıyor. Klişe olduğu kadar da doğru, değil mi? Daha önce de kadro yapısına dair düşüncelerimi bu sayfalarda belirtmiştim. Referansım daima yöneticilerimizin ve hocamızın açıklamalarıydı. Örneğin 4 numara konusu… Randle, Tolga Hoca’nın sistemine uyan bir oyuncu. Nasıl mı? Yüzü dönük oynayabilen, şutu olan… Fakat bkleneni verebildi mi? Hayır! Şimdi gereken yapıldı. Bir hatta iki seviye üstü ama benzer tarzda oynayan Marc Salyers ile anlaşıldı. Marc Salyers’ın kariyeri başarılarla dolu ve ilk dikkat çeken notu, Euroleague Sayı Kralı’na verilen “Alphonso Frod Ödülü” sahibi oluşu. Bu ödülü kazanmış diğer oyuncular oldukça tanıdık: Charles Smith, Drew Nicholas, Igor Rakocevic ve Linas Kleiza. O dönemki Roanne takımı Salyers üzerine kuruluydu. Ancak bu durum, Salyers’ın başarısına gölge düşürmez. Çünkü Avrupa’nın NBA’i Euroleague’de sorumluluk alıp, sert savunmalara karşı sayı bulmak hiç de kolay iş değil. Buradan yola çıkarak geleceğim nokta, Salyers’ın takımımızın hücum varyasyonlarını artıracağıdır. Bugüne dek (Erdemir maçını izleyemediğim için onu muaf tutuyorum) Gibson’a odaklanan rakip savunmalara karşı alternatif oluşturamamıştık. Zaten bu da maçlarda bulduğumuz skora yansımıştı. Bu transferin bir diğer önemi ise geçen yazımda belirttiğim maç sonları ve kritik anlarda topu eline verebileceğiniz lider oyuncu eksiğimizdi. Salyers –her ne kadar yaşı ilerlemiş olsa da- önemli bir silah. Avrupa kariyerindeki 11. sezonuna başlayacak Salyers. Bu zaman kadar 360 maça çıkmış ve ortalama 31 dk oyunda kalmış. Bu sürede 16,4 sayı 6,1 ribaund 1,8 asist 1,4 top çalma 2,6 top kaybı 0,4 blok ve 2,7 faul ile oynamış (Şut yüzdeleri: %52,3 ikilik, %32,4 üçlük, %66,4 faul atışı). Roanne ile geçen harika yılların ardından özellikle son iki sezonunun istatistiklerine baktığımızda ort. 29 dk. 11,7 sayı 4,5 rib 2,2 asist 1,2 top çalma 2,0 top kaybı 0,3 blok ve 2,9 faul sayılarını görüyoruz. Şimdi sırada takımın direksiyonuna geçecek, savunmayı yükseltecek bir oyun kurucu eklemesi var. Eğer o da, Salyers gibi taraflı tarafsız herkes tarafından saygı gören bir oyuncu olursa,  Trabzonsporluların heyecanı Hayri Gür’e taşınır. Karanlığın içinden umut ışığı süzülmeye başladı. Son olarak şahsi düşüncemi tekrarlamakta fayda görüyorum. 5 numarada Levent’in yükünü hafifletecek, takıma çatı olacak pivot açığımız sürüyor. Aliağa Pektim karşısında, Milosevic yerine ortalama bir pivot oynasaydı direncimiz bu kadar kolay kırılır mıydı? Yönetimimizin ve hocamızın Salyers tercihindeki isabetini oyun kurucu ve pivot konusunda da tekrarlamasını dilerim. Değerli okurlarımın, mübarek Kurban Bayramı’nı kutlarım.

Editör: TE Bilisim