Tamam da bir sezonluk hata opsiyonunu sadece bir maçta kullanıp 90 dakikada Trabzonspor'un 3 penaltısını bir de golünü vermeyen senin hakemin insan da, bu yüzden mağdur olanlar timsah mı?
Bırakmıyorsunuz ki takımımızı tartışalım..
Öyle çamlar deviriyor ki senin hakemlerin Trabzonspor sürekli mağdur ve mazlum durumuna düşüyor.
Bir değil iki değil.. Üç net penaltıyı vermeyen hakemin yaptığına hata denir mi?
Hata istemeden yapılan eylemdir, burada kasıt var kasıt!..
Buna rağmen 'Hata' diye ısrar ederseniz o zaman şunu sormak hakkımız doğar; Becersin, beceremesin herkese düdük vermek zorunda mısınız?
Bir de adına 'Süper Lig' diyorsunuz..
Böylesine hakemlerin düdük çaldığı lig ‘Süper’ oluyorsa, o zaman ben de süpermenim..
'Marka değeri, marka değeri ' dediniz, ligin değerini çay markasına düşürdünüz..
Hem nedir bu korku!..
Ya da Trabzonspor'la zorunuz nedir?
Dakika bir gol bir misali başladınız kıyıma..
Trabzonspor olmasaydı ‘Süper’ dediğiniz ligin İstanbul Mahalli Küme'si olacağının farkında değil misiniz?
Ha sıkıntı ya..
Hakemiyle ayrı uğraş VAR'ıyla ayrı.
VAR'ın VAR'lık olduğu tek ülkeyiz Dünya'da..
Bu VAR'ın görevi ayrıcalıklı takımlarınızın sahada yapamadığını ekranda gerçekleştirmek midir?
Becerip bir çizgiyi bile doğru çizemeyen VAR'ınız hakemlerinizin hatalarını düzeltecek yerde, başta Trabzonspor olmak üzere bazılarını mağdur etmek, bazılarını da ipten almak için mi vardır?
Ama hakkını yemeyelim MHK Başkanınız Serdar Tatlı haklı çıktı.
Maçlar başlamadan önce tatlı tatlı konuşan Tatlı ne demişti: Öyle bir sezon geçireceğiz ki hiç tartışılmayacağız”
Doğruya doğru! Tartışmaya bile gerek yok. Daha ilk iki haftada ne olduğunuz net.
Bir an önce kendinize gelin, haklının hakkını verin.
Zaten zor günlerden geçen ülkemizin başına bir dert de siz açmayın.
Pandemi sürecinden bunalan insanları az buçuk dertlerini unutup nefes alacakları maçlarda da entübeye sokmayın!
Ayrıca hakemlerinizin ve VAR'ınızın sayesinde insanları kaynaştırıp dostluklar yaratması gereken futbol aksine nefret duygularını körükleyip kitleleri birbirine düşürüyor.
Yazıktır, günahtır ve de ayıptır..
Ey hakem ve VAR cemaati;
Kul hakkı var kul hakkı!
TRABZONSPOR İYİ OLACAK
'O gitmiş, bu niye gelmemiş, gelenlerin çoğu sakatlanmış, sahaya çıkacak oyuncu kalmamış 'kargaşasıyla çıkılan Beşiktaş maçından sonra Denizli deplasmanında sahadaki Bayarslan ve VAR'daki Uğurlu sayesinde galibiyetten olan Trabzonspor tam istenilen düzeyde olmasa da belirgin bir düzelme içerisinde olduğunu gösterdi. Ayaklarının tozuyla sahaya çıkan orta saha Lewis Baker ve forvet Benik Afobe yararlı olacaklarını gösterirken sakatların dönmesi ve yapılacak birkaç nokta transferle Trabzonspor'un makul bir süre sonra ligin yukarılarına doğru tırmanacağını düşünüyorum.
Yani umutsuz olmaya gerek yok.
Kaldı ki buna hakkımız da yok.
Zaten dokuz başlı canavarlarla Trabzonspor'u kimseye yem etmeyeceğiz.
Boşuna heveslenmeyin!
EDGAR LE YANILTMADI
Beşiktaş maçından sonra Gine asıllı Portekizli savunma oyuncusu Edgar için şunları yazmıştık: Çabuk ve oyunu iyi okuyan Edgar, Beşiktaş karşısında en azından devrede sahaya alınmalıydı.
Stoper, önlibero ve bekte oynayabilecek bu oyuncu forma giydiği ilk maçta bu yazdıklarımın doğruluğunu kanıtlayacaktır. Bu yüzden kadroda tutulmalıdır.. Nitekim Denizli karşısında 90 dakika sahada kalan bu futbolcu defansın en iyisi olarak herkesin beğenisini kazanırken bizi de haklı çıkardı.
RIDVAN BEY ÇOK RAHATSIZ!
Dün akşam bir TV kanalında yaptığı açıklamalarla kendisi hariç herkesi çeşitli şekillerde suçlayan eskilerin futbolcusu şimdilerin yorumcusu Rıdvan Bey, yurtiçi ve evrensel tüm kurum, kuruluş ve mahkemelerce tescillenen 2011 şikesinin Aspor'da zaman zaman dile getirilmesinden çok rahatsız olmuş. TRT ve Yayıncı Kuruluşu ellerine geçirip istediği gibi at oynatanların bu beyhude çabası aradan yüz yıl bile geçse tarihin kaydettiği gerçekleri değiştiremeyecek..
Bu arada demiş ki,'Futbol söz konusu olunca Türkiye'de 10 kişiden biriyim'
Valla başka yerleri bilemem ama Trabzon'da senin bildiğin kadar unuttuğu olan çok.
Yani, ilk yüze giremezsin!
VİCDANSIZLAR!
Gün geçmiyor ki aynı şeyler yaşanmasın.. En son Ankara Keçiören'de saldırıya uğrayan sağlık çalışanları kapıya barikat kurarak kendilerini korumaya çalışmışlar..
Bu kadar nankörlük olmaz.
Aylardır çoluk, çocuğuna hasret cansiperane ve çoğu hastalık kaparak, can vererek hastaları iyileştirmek için çırpınan insanlara bunu yapanları en ağır şekilde cezalandırmak gerekir.
La kuldan utanmıyorsunuz bari Allah'tan korkun..
Vicdansızlar..
Aslında bunları doktora değil veterinere göndermek lazım diyeceğim ama hayvanlara ayıp olacak!
O zaman vefatının 45.yılında saygı, sevgi ve rahmetle andığımız büyük şair ve ressam hemşehrimiz Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun bir şiirinden parça gönderelim..
En azından üç dil bileceksin
En azından üç dilde
Ana avrat dümdüz gideceksin
SENDE Mİ?
Yaptığı şeytanlıklarla çevresinde nam salan birisi yaş kemale erince tövbekar olmak için Hacca gitmiş. Şeytan taşlama sırasında taş atanlar arasında bunu da gören şeytan 'La sen de mi?' deyince bizimkisi mahcup ve mahzun bir tavırla cevap vermiş;
Valla vurmasına atmayrım!
