Korona virüsü amansız bir şekilde yayıldı. Can almaya devam ediyor..
Ne yapılacağını bilen yok. Hastalık dünyayı kasıp kavuruyor.
Ülkemizde de dört bir yana yayıldı..
Ev hapsımız  sürüyor. Ailece evdeyiz ve kurallara uyuyoruz.
Hepimiz korkuyoruz. Çünkü bu virüsü tanımıyoruz.
Korku dünyayı değiştirdi.
*
Daha 10 yıl önce birileri çıkıp ”Bir  virüs  çıkacak, Allah’n evi  Mekke başta olmak üzere  camiler kapatılacak, kapılarına polis dikilecek” deseydi, “ Ne olur du?
Din düşmanı “diye aforoz edilirdi. Gelinen nokta bu..
Sevdiklerimizi uzaktan seviyoruz.
Bu bela zarar verir,  can alır ama dünyayı esir alamaz.
Hiç  bir aşının, ilacın, çarenin olmadığı çağlarda; kolerayı, vebayı, tifoyu veremi ve diğer  salgınları yok eden insanlık ve  virüse teslim olmayacak..
*
Yaşlılara büyük saygısızlık..
Birincisi şu:  65. Yaş üstü evde kalmaları yönündeki  karar, doğru bir karardır..
 Bu karar yaşlılarımızın menfaati içindir. Buda doğru..
Ancak kahveye, camiye,   gezmeye gidemeyen bazı yaşlılarımız evlerin önüne indikleri için yapılan saldırılar terbiyesizliktir.
Her yaşlının kendileri ile ilgilenecek, ihtiyaçlarını karşılayacak çocukları yoktur. Devlet hangisine yetişsin.
Hastaneden evine gitmek isteyen bir yaşlımız otobüse alınmadığını hep birlikte gördük.
İkincisi: Korona virüsünden ölenlerle ilgili açıklama yapılırken:
Ölenler  65 yaşın üstündeydi” şeklinde yapılması,65 yaş üstündekileri üzüyor..
Moralleri bozuyor. Dirençlerini düşürüyor..”Madem öleceğiz, neden eve kapanalım” düşüncesine itiyor.
Kendilerini işe yaramaz oldukları duygusuna kapılıyorlar..
Açıklamalar daha dikkatli ve özenli yapılmalıdır..
O YAŞLILAR, BİZİM ONURUMUZDUR…