Milletler ve devletler çok eski zamanlardan beri ideolojik araştırmaları, hedefleri ve menfaatleri doğrultusunda kullanırlar...

Amerika'nın kurulurken Dünya'ya empoze ettiği LİBERALİZM kavramı, Anglosakson İngilizlerin baz aldığı MİLLİYETÇİ LİBERALİZM ise artık miadını doldurdu.

Tıpkı miadını dolduran sahte Amerikan rüyasının bittiğinin; Yahudi sermayesinin ve gücünün ABD’yi terk edip, Çin'e yerleşmesi sonucunu doğurduğu gibi...

Tarihin tekerleği tekrar tekrar döner durur...

M.Ö 2000 yılı ve M.S 2000 yıllarından beri Dünya tarihinde varlığını yitirmeden ve dönüşmeden sürdürmüş 2 devlet vardır. Birisi Türk Devletleri, diğeri de Çin'dir.

Trump tarzı ırkçı ve aşırı milliyetçi 1 lider portresinin başkan olması; aslında Dünya'yı hegomonyası altına alan ve yüzyıllardır Dünya'yı sömüren KÜRESELCİLİĞİN bittiğinin en büyük emaresi idi...

Avrupa'nın ve AB'nin de yıllarca küreselleşme şemsiyesi altına sığındığını ve bu kavramdan çokça menfaat sağladığını; Dünya'ya empoze ettikleri kültürlerinden ve yaşam tarzlarından da açıkça görülmektedir.

Zira yıllarca Avrupai 1 yaşam tarzını benimseyen ve buna öykünen 1 dünya ülke vardı...

Tıpkı soğuk savaş yıllarında; Sovyetler Birliği'nin bütün Dünya üzerinde ki egemenliği ve yayılmacı politikası ile, Marksizm & Leninizm'i Sovyetler Birliği sınırları dışına çıkarıp; eski Yugoslavya, Romanya, Polonya, Çekoslavakya, Küba, Tayvan ve Vietnam tandanslı ülkelerde yayması ve bunu insanların yaşam tarzı haline getirmesi gibi...

Günümüze gelecek olursak; Putin sonrası kaosa düşecek 1 Rusya Federasyonu ve asıl görevi; Türkiye Cumhuriyeti'ni Türk Devletleri ile bütünleştirmek için sadece 1 aracılık görevi olacak Putin, ve O'nun eliyle belli 1 süre Rusya ile yakın ilişkiler içinde olacak 1 Türkiye gerçekliği ve profili...

Pandemi ve küresel ısınmanın sonucu oluşan yeni 1 dünya düzeni ve bunun sonucunda bütün dünyanın siyasi manevralarını bu sonuca göre almak zorunda kalacağı 1 DÜNYA İNSANLARI GÖÇ'leri gerçekliği...

İşte bu gerçekliği yok sayarak gelecekte ki stratejilerini oluşturan devletler ise geleceği iyi okuyamıyorlar demektir. NET...

Zaten pandeminin ve Dünya'da yükselen aşırı ırkçılık ile milliyetçiliğin bıçak gibi böldüğü 1 Dünya ve onun değişime ayak uydurarak hayatta kalacak aktörleri...!!!

Zira Arap coğrafyası topraklarını daha da çorak topraklar haline getiren savaşlar; tarım ve hayvancılık politikalarının da artık başka bölgelere kayması zorunluluğunu getirecek, Türk Devletleri coğrafyası da yeni dünya düzeninde; tarım ve hayvancılığın merkez üssü haline gelecektir.

Dolayısıyla önümüzde ki yüzyıl; Türk Devletleri Birliği - Çin eksenli yeni 1 Dünya düzeni halini alacak ve güvenilmez Araplar ile asla gerçekleştirilemez olan İslâm Dünyası Birliği yerine, Türk Dünyası Birlikteliği kurulması ile Türkiye Cumhuriyeti ve gerçek İslâm ülkelerinin daha çok fayda sağlayacağı,1 gerçeklik olarak ortaya çıkacaktır...

Zira artık Dünya'nın neresine giderseniz gidin; Türk demek zaten Müslüman olmak demek anlamına gelmekte olup, şu anki şartlar ve konjonktür, D-8 oluşumunun hayal ve fikir babası rahmetli Erbakan Hoca'nın özlemini duyduğu o samimi ÜMMETÇİLİK kavramının ve ideolojisinin hayata geçmesi için gerekli uygun zemini asla taşımamaktadır.

Bu da daha gerçekçi, kolay, uzun soluklu ve de sağlıklı 1 Türk Devletleri Birliği'nin; gelecek yüzyılda hayat bulmasının önünü açacaktır...

Zira Gazi Mustafa Kemâl Atatürk, rahmetli Adnan Menderes ve Turgut Özal ile ömrünün son demlerinde bu uğurda mücadele ederek son nefesini veren Alparslan Türkeş ve O'nun talebesi Muhsin Yazıcıoğlu'nun özlemleri de hep aynı idi...

Yine GLASNOST & PROSTREYKA'nın çöktüğü ve Bağımsız Türk Devletleri'nin kurulduğu 90'lı yıllarda; çok büyük hayali olmasına ve bu fırsatı yakalamasına rağmen elinden kaçıran, Allah uzun ömür versin eski başbakanlardan Tansu Çiller Hanımefendi gibi...

Bu gerçekliği yadsıyan bir Türk dış politikası; asla ve kat'a başarıya ve sonuca ulaşamaz...

Zira pandemi, savaşlar ve küresel ısınma; bütün Dünya üzerinde 1 göç siyaseti oluşturacak ve yeni Dünya'nın aktörlerini, bu gelişmeler ortaya çıkaracaktır.

Demişti dersiniz...!!!

Selâm ve muhabbetle sevgiler & saygılar