Takdir edersiniz ki genel tarihin sağlam verilerle ve doğru biçimde yazılabilmesi için yerel tarih hayatî öneme sahip bir alandır. Şayet şehirler kendi yerel tarihlerini tafsilatlı bir biçimde açıklığa kavuştursalar genel tarihin yazımı sağlam bir zemine oturacak ve de kolaylaşacaktır. Fakat yerel tarih çalışmaları belli bir şehrin ilgi alanına girdiği için çok da rağbet görmemiş, araştırmacılar bu alana yönelmekten kaçınmışlardır. Bundan dolayıdır ki sadece o şehrin sevdalıları kendi imkân dairelerinde hareket ederek yerel tarih çalışmalarına yönelmişlerdir. Bu memleket sevdalısı vefa abidelerinin sayısı her şehirde üçü beşi geçmez.
           
Trabzon'la ilgili her ne varsa merhum Hüseyin Albayrak'ın ilgisini çekerdi. Onun içindir ki kendisi  Trabzon'un yerel tarihine çok önem veriyordu. Bu konuda memleketi olan Trabzon'u enine boyuna incelemeyi kendisine adeta bir görev addetmişti. Yaptığı çalışmaların iki kapak arasına alınmış (kitaplaştırılmış) hâllerine bakarsak bunu açıkça görebiliriz.
           
Merhum Albayrak'ın yazdığı kitaplara baktığımızda kendisinin yerel kültür ve yerel tarih odaklı çalıştığını görürüz. Biz Kurtuluş Savaşı'nda Trabzon'un ne kadar önemli bir üs olduğunu onun "Kurtuluş Savaşı’nda Trabzon" adlı eserinden öğrendik. Sadece Trabzon'da değil Türkiye ölçeğinde de tarihî bir eğitim çınarı olan Trabzon Lisesi'nin zengin geçmişini merhum Albayrak "Tarih İçinde Trabzon Lisesi" kitabıyla önümüze serdi. Yine çok önemli ilk mekteplerden biri olan ve Trabzonlu şair ve âlimlerden İbrahim Cûdî Bey'in adıyla bu şehre hizmet eden Cudibey İlkokulu'nu onun "Kuruluşunun 100. Yılında Cudibey İlkokulu" isimli kıymetli eserinden tanıdık. O, bütün bu tarihî okulların üstünde ve de ötesinde, hepsini kapsayan altı ciltlik devasa "Trabzon Millî Eğitim Tarihi"ni yazarak bize armağan etti.
           
Kulluk idrakiyle yaşayan ve dini bütün bir insan olan Hüseyin Albayrak'ın 7 ciltlik "Trabzon'da Dinî Hayat (2019)" adlı dev eseri olmasaydı bizler bu kadim şehrin geçmişten günümüze kadar çok renkli bir durum arz eden dinî hayatını bilemeyecektik. Merhum Albayrak başta Trabzon(Merkez-Ortahisar) olmak üzere; Akçaabat, Araklı, Arsin, Beşikdüzü, Çarşıbaşı, Çaykara, Dernekpazarı, Düzköy, Hayrat, Köprübaşı, Of, Sürmene, Şalpazarı, Tonya, Vakfıkebir ve Yomra ilçelerinde dinî hizmetlerde bulunan imamları, müezzinleri ve gönüllü din hizmetlilerini bu tafsilatlı eserinde anlatarak unutulmaktan kurtarmıştır.
           
Merhum Hüseyin Albayrak, Trabzon'a dair anlatılması gereken hemen her şeyi anlatmış, bu konuda girilmesi gereken her alana girmiş  ender şahsiyetlerden biriydi. Yine onun son dönemde hazırladığı "Trabzon ve Doğu Karadeniz İlleri Milli Mücadele Basını" adlı kıymetli kitap; başta Trabzon olmak üzere Artvin, Rize, Gümüşhane, Bayburt, Giresun, Ordu, Samsun, Amasya, Tokat ve Çorum illerindeki basın hayatına da ışık tutmuştur. Bu da gösteriyor ki o; araştırma ve incelemelerinde sadece Trabzon'la sınırlı kalmamış, Karadeniz Bölgesini (özellikle de Doğu Karadeniz'i) mercek altına alarak karanlıkta kalan birçok şeyi gün yüzüne çıkarmıştır. Bir Trabzon sevdalısı olan merhum Hüseyin Albayrak olmasaydı ve de "Trabzon ve Doğu Karadeniz İlleri Milli Mücadele Basını" adlı kıymetli eserini vücuda getirmeseydi; basın açısından bir hayli zenginlik arz eden Trabzon'un II. Meşrutiyet Dönemi basın yayın organlarından olan "Feyz, Posta, Trabzon'da Meşveret, Pulathane, Bahr-ı Siyah, Haber Anası, İntikam, Haber Babası, Trabzon'da Ahbap, İkbal, Temkin, Lâzım, Şebap, Tahsilât, Mehdî, Radendaz, Lazan, Tarık, Hekim, Şark, İnkılâp, Kehkeşân, Leylâ ile Mecnun, Envar-ı Vicdan, Şebtap, Rençber, Afacan, Cadaloz, Tilki, İkbal, Yeşil Yurt, Selâmet, İstikbâl, Hâk, Kahkaha, Zafer, Halk, Tilki" gazeteleriyle; "Kaygu, Risale, İğne, Hür, Eş, Nûr, Fecir, Genç Anadolu, Güleryüz, Düşünceler, Yeni Mektep, Gençlik, Kelebek, Alev" mecmuaları hakkında gereğince ve yeterince malumat sahibi olamayacaktık. Bu bile ona minnet ve şükran duyguları duymamıza, kendisine rahmet dilememize yeter bir sebeptir.