İslâm dünyasının zirvede olduğu ve tam anlamıyla muktedir olduğu tek devir; alemlere rahmet Resulü Zişan Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa'nın liderlik yaptığı dönemdir...

İKTİDAR, GÜÇ VE KOLTUK UĞRUNA YEZİDLEŞTİK HEPİMİZ!

Zira bu dönemde hiçbir yolsuzluk olmamış, adam kayırmacılık diye bir mefhumdan söz edilmemiş, fakirler ve dul kadınlar gözetilmiş, bütün insanoğlu eşit addedilmiş, sınıfsal ayrımlar ve ırkçılık ayaklar altına alınmış, evlerde huzur, sükunet, bereket ve neşe hasıl olmuştur.

İnsan haklarından ve eşitlikten dem vuranlar; bundan 1500 sene önce yayınlanmış olan en büyük insan hakları bildirisi olan VEDA HUTBESİ'ni baz alsınlar. NET...

4 halife döneminde dahi bu birliktelikten, kardeşlikten, eşitlikten, huzurdan, adaletten ve muhabbetten söz edemeyiz...

Zira Peygamber Efendimiz vefat ettiğinde; gasil ve defin işleriyle meşgul olan damadı Hz. Ali (R.A); Hz. Ebubekir'in (R.A) liderliğinde toplanan mecliste yer alamayınca; şu an hiçbir insanoğlunun şişik egosundan ötürü söyleyemeyeceği o müthiş ve tamamen edep dolu cümle, Hz. Ali meclise girince, Hz. Ebubekir tarafından dile gelmiştir...!

" Yaa Ali; sen bana biat etmeyeceksen; ben sana biat edeyim "...NET...!

Şu edebe, irfana, hakkaniyete, Allah'tan korkma erdemine ve bütün makamlar ile gücü elinin tersiyle itme muktedirliğinde ki samimiyete bakar mısınız??

Amaçlarının sadece ve sadece Allah rızasını kazanmak olduğunu bütün cihana haykıran şu asalet dolu davranışı; günümüzde hangi insan, egosunu ayaklar altına alıp zikredebilir??

Zikretmeyi bırakın; düşünecek erdemi dahi gösterebilir...NET...!

Amma ve lâkin 4 halife döneminin dahi; Peygamber Efendimizin dönemiyle kıyasla; İslam'ın tam anlamıyla yaşandığı 1 dönem olduğunu söylememiz mümkün değildir...

Çünkü Peygamber Efendimiz sonrası iktidar, koltuk ve güç mücadeleleri zirve yapmış; fitne ve fesat ocaklara girmiş, bunun en büyük ispatı olarak da Hz. Ebubekir harici diğer bütün halifeler şehit edilmiştir...NET...!

Peygamber Efendimiz'in yazıcılığını yapan Muaviye; efendimizin vefatından sonra ki iktidar mücadelesi içinde bilfiil yer almış ve yıllarca yazıcılığını yaptığı Efendimiz'in damadı Hz. Ali ile karşı karşıya gelecek kadar gözünü iktidar, makam ve güç hırsı bürümüştür.

Yine Muaviye'nin oğlu yezid; iktidar olabilmek ve gücü elinde tutabilmek adına; yeryüzünün en hayırlı dedesinin torunları ve gözbebekleri olan Hz. Hasan ve Hüseyin'i şehit edecek kadar aşağılaşmış, iğrençleşmiş ve küstahlaşmıştır. NET...!

Gördünüz mü şimdi bu iktidar oyunları, güç mücadeleleri ve ego savaşlarının yeryüzünde insana yaptıramayacağı hiçbirşey olmadığına...!

O'nun yüzü suyu hürmetine Dünya'nın 7 günde yaratıldığı bir mübarek zata fiziksel olarak en çok benzeyen, velilerin anası Hatice-tü Kübra anamızın eşi ve çocukları; yine İslam'ı temsil ettiklerini söyleyenler tarafından şehit edilecek kadar kanlı, kirli, pis ve bir o kadar iğrenç iktidar mücadeleleri...

Çok tanıdık geldi değil mi ?

Günümüz siyasetinden ve gerçekliğinden pek 1 farkı olmasa gerek. NET...!

Bir tarafta 3Y'yi bitirmek üzere kurulan ve bütün dinamikleri bu gerçek üzre inşa edilen iktidar partisinin geldiği güç zehirlenmesi noktası...

Diğer tarafta hiçbir çözüm projesi olmayan ve sadece halkın arasında gezinerek halka hitaben " VAH VAH, GEÇİNEMİYORSUNUZ Dİ Mİ, AY BENİM CANIM, BİZ VARIZ " gibi söylemlerle halka şirin gözükmeye çalışan; lâkin hiçbir öngörüsü ve çözümü olmayan 1 Merâl Akşener gerçekliği.

Demezler mi adama; iyisin hoşsun da; vah vah, ah ah diyeceğine 1 çözüm yolun, öngörün, düşüncen veya alternatifin var mı?

Bir diğer cenahta; sürekli olarak Chp ve İyi Parti'nin bu oyu almalarında ki en büyük etken olduklarını, Ekrem İmamoğlu'nun ve Mansur Yavaş'ın an itibariyle büyükşehir belediye başkanı titrini taşıyorlarsa; bunun kesinlikle ve sadece kendilerinin desteği ile olduğunu ve bu desteği asla yadsıyamayacaklarını sürekli olarak temcit pilâvı gibi Chp ve İyi Parti'ye hatırlatan; Kaftancıoğlu ayarında ki anarşist tiniyetliler ve pkk'nın mecliste ki yüz karası hdp...!

Birisinin varolma sebebinin, diğerinin yok olmasına bağlı olduğu; anlamsız, iğrenç ve herkesin kendi menfaatini kolladığı; vatan, millet, bayrak ve devlet menfaatinin ise HAK GETİRE kıvamında siyasete malzeme edildiği 1 süreç...

Tehlikenin farkında mısınız ?

Anlayabilme havsalasına sahip olabilenlere ithafen. NET...!

Selâm ve muhabbetle sevgiler & saygıla