Zengin helvasını baldan pişirir, züğürt derman için pekmez bulamaz

Atasözleri zamanın filtresinde saflaştırılmış tecrübelerdir bana göre. Bu atasözünü de kızımın Türkçe ödevinde gördüm. Gördüğüm gibi de futbolun bugün geldiği noktayı anlatıyor dedim kendi kendime..

Pandemi sonrasında futbol özellikle de bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde futbol öylesine adaletsiz, öylesine dengesiz bir hal aldı ki spor maksadının dışına çıktı dersek meseleyi büyütmüş olmayız. Bu zengin kulüplerle rekabeti artık bir elin parmakları kadar az ama yüreği kocaman birkaç takım gerçekleştiriyor. Bunlardan biri de Trabzonspor. Geri kalan takımlar ise  sofra süsü, yemeğin yanında ara sıcak gibi etliye sütlüye karışmayan takımlar..

Peki nereden buraya geldik derseniz; şampiyonluk yarışındaki rakiplerimizin her bölgede 2-3 alternatif ismi varken Trabzonspor Rizespor karşısına Ekuban ve N'wakaeme'nim sakatlığında  oyuncu bulamıyor, kara kara düşünüyor. Beşiktaş'ta Gökhan Töre'den Oğuzhan Özyakup'a, Galatasaray'da Babel'den Arda Turan'a, Fenerbahçe'de Sosa'dan Novak'a birçok yıldız yedekte forma beklerken Trabzonspor'da iki oyuncuya 1 yedek ara ki bulasın.

Tam yiğit muhtaç olmuş kuru soğana türküsünde anlatıldığı gibi..

Neyse meramımızı dile getirdik şimdi geçelim maça;

Abdullah hoca; sakat Ekuban'ın yerine orta saha oyuncusu Flavio'ya, sakat N'wakaeme'nin yerine de maç eksiğini bir türlü aşıp eski günlerine dönemeyen Yunus Mallı'ya formayı vermiş. Zaten sezon başından beri olmayan sağ bek pozisyonuna stoperden sağ bek devşirdiğini tekrarlamaya gerek yok sanırım. Yunus Mallı'nın yarım saati çıkaramayıp yerini Yusuf Sarı'ya bıraktığını da not düşelim.

Velhasıl hoca; eksik oyuncular yüzünden pozisyonu dışında oynayan oyuncular ve yedek ağırlıklı kadro ile oynamak zorunda kaldı diyebiliriz.

Yine de bunca eksiği rağmen golü arayan, oyunu forse eden tarafın Trabzonspor olduğunu söylemeliyiz. İlk yarıda Flavio ile Bakasetas'ın iki güzel şutunun yanında bir de Vitor Hugo'nun güzel kafa vuruşunu kalecinin aynı güzellikte çıkardığını belirtmeliyim.

İkinci yarı da farklı başlamadı. Yine gol arayan, topa yön veren taraf Trabzonspor oldu. Özellikle 57'de Djaniny'nin kafa şutunu insanüstü bir refleksle çıkaran Çetin'in alkışı hak ettiğini belirtmeliyim. Rizespor teknik ekibinin kenardan oyuna dahil ettiği oyuncular, dozajı zaman zaman futbol oyun kuralları dışına çıkan sertliğe bir de Fırtına'nın eksik kalması eklenince son dakikalarda oyunun hakimiyetinin Rizespor'a geçtiği dip notunu düşerek sözlerimizi bağlayalım.

Sonuç bu şartlarda 1 puan iyidir diyesi geliyor insanın..