Azerbaycan bir atasözü vardır: “Zaman kendi çak çakını öttürür” diye. Biz farkında olmasak da kurulu bir saat gibi zaman, kendi mecrasında akıp gitmekte. Mevsimler yaramaz çocuklar gibi birbirini kovalamakta. Bizler de bu muammalı ve tükenmez oyunda kendimize göre yer almaya çalışıyoruz. Bazen oyuna müdahale etmeye çalışsak da genelde oyun dışında kalırız. Bu durumda da işi kader ya da kör talihe yükler kendimize haklılık payı oluşturmaya çalışırız.

İnsanlar Noel Babayı karşılama hazırlığı yaparken kış zemheri beyaz örtüsünü sağa – sola örtmeye başladı bile. Kış demek, mevsimlerin en sıkıntılı olan ayını misafir etmek, yakacak ve yiyeceğe en çok gereksinim duymak demek. Eskiden yiyecek sorunu bol hamsi ile giderilirdi. Şimdi hamsi de kendisini naza çekti.  Artık eskisi gibi pas vermiyor. Bir görünüyor ve yoklara karışıyor. Nerede kaldı halkın beğenisini kazanmak için kendini sahillere yığıp kendini paralaması? Evler bacalarından yükselen helezonik dumanlarla tıpkı kara tren lokomotifini andırırdı. Yaşamın muammalı akışında yine de mutluluğun kapısı bir şekilde aralanırdı.

Aynı kısır döngü devam ediyor. Misafir gibi ev sahibi de değişti. Toprağın suya gereksinimi gelişinin bahanesi olsa da bu yıl havada kara bulutlar akıl almaz bir kesiflikte. Tezgahlardan yükselen fiyatların tiksindiren havası, “Corona” belası ile kışın soğuğu birleşince yaşamın ağırlığı omuzlarımıza daha belirgin bir yük konduruyor. Uzun süreli ağırlayacağımız bu misafirin bizleri bu yıl çok daha fazla yoracağı belli. Bir de buna “Corona” gerçeği eklendiğinde gülümseyerek bizi karşılamak için bekleyen yaz mevsimine kavuşmak, ya nasip!

Ancak şartlar ne kadar ürkütücü olsa, olanaksız görünse de bizler neler görmedik, yaşamadık ki? Ayak yalın, baş açık ve karın aç direnmedik mi yaşama karşı. Mevsim zamanın akışında kendi mecrasında akıp gidiyor. Zaman geçiyor! Nilüfer’in şarkısındaki gibi “Sen ne dersen de, dünya dönüyor!”. Bu kışın sağlıklı atlatabilmek için ısınma ve yemeğimize dikkat etmeli, hastalanmamak adına azami özen göstermeliyiz.

Yeni varyant virüs ile aramıza mesafe koymak adına çok, ama çok dikkat etmeliyiz. Bunun şakası yok. Şu ana kadar ki varyantlardan kat be kat daha bulaşıcı olan “Omicron” varyantı öncesi iş işten geçmeden gerekli tedbirler herkes tarafından alınmalı. Özellikle kalabalıkların toplandığı alanlarda sıkı tedbirler alınmalı.