Trabzonspor’un kadrosu zengin değil ama dengesiz. Forvette aynı tür çok eleman varken, bazı bölgelerde sıkıntı var. Bilhassa savunmada. Sezon başında bu transferleri kim yaptıysa yanlış yaptı. Bordo-Mavili takıma Sörloht’un yerini dolduracak iyi bir santrafor alınmalıydı ama Trabzonspor’un ihtiyacı savunma, forvet arkası on numara ve santrafor çünkü; Periera, Hugo, Edgar, Marlon, Serkan Asan savunmada geçen seneden sadece Portekizli var. Diğerleri ise yeni takviye edilmiş. Bu seneki Trabzonspor’un durumu malum.
 
Liderle arasında 11 puan fark var. Bu puan farkı eski teknik direktör Newton zamanından kalma. Avcı’nın gelmesiyle Trabzonspor iki maç üst üstte kazandı ama oynanan futbol hiç de iç açıcı değil. Tabi Avcı’nın elinde sihirli değnek yok. Bir anda Trabzonspor’un tüm organlarına sınıf atlayacağını düşünenler ciddi şekilde yanılgı içindeler. Abdullah Avcı ne kadar bilge olursa olsun uyumsuz ve sınırlı yeteneklerin sahibi kişilere vereceği çok şey yok! Trabzonspor’un kadrosu dengesiz, Ocak’ta takviye görmezse başarılı olması da zor.
 
Taraftar, Avcı’lı takımı gönüllerindeki arzuyla birleştirip hayal peşinde koşuyor ama gerçek bu değil. Kadro yetersiz! Bunu başta yönetim de ve Avcı’da biliyor. Elindeki kadro ile Ocak ayında başlayacak olan ara transfere kadar arayış içinde olacak.
 
Trabzonspor’un işlemesi için; savunma ile forvet arasında topu iyi kullanacak ve rakiple fizik mücadeleye girecek oyuncular gerek Abdullah Avcı’nın devamlı 11’ini bulursa Trabzonspor arzulanan futbola yaklaşır. Trabzonspor’un sol kanadı yok. Marlon oranın oyuncusu değil. Elindeki kısıtlı kadroya rağmen Teknik Direktör Abdullah Avcı tez elden ilk 11’i bulmalı ve takımın iskeletini kafasındaki futbola adapte etmelidir. Zaman kaybederse yazık olur.
 
TÜRK FUTBOLU BU HAKEMLERLE BİR ADIM İLERİ GİDEMEZ!
 
Futbolda sezonlar gelip geçiyor ama hakem camiasında hiçbir şey değişmiyor. Pandemi sürecinde geçen sezondan kalan 8 hafta bitti, şaibeli bir şampiyonluğu gördük, onca tepki, onca eleştiriye rağmen, hakem camiası bildiğinden şaşmıyor! Maalesef bu sezon da Türk futbolu hakemlerle yokuş aşağı hızla gidiyor. Daha sezonun 10 haftası bitmeden hakemlerden feryat eden kulüp yok! Öyle bir garabet ki; maçı kazanan takım da hakemlerden şikâyet esiyor, kaybeden de! Hatta kazananın kaybederden daha çok hakemden ağladığını da gördü bu federasyon, Bu MHK ile Türk futbolu! Hakemlerden feryat etmek sadece Süper Lig'le de sınırlı değil! Birinci lig, ikinci lig ve üçüncü lig takımları içinde geçerli.
 
MHK’nin başında bulunan üç yetkili, biri Başkan Serdar Tatlı diğerleri Başkan Yardımcıları Erol Ersoy ve Metin Tokat bildiklerini okuyor! PİMİK denen bir zurna çıkarttılar, bu zurnanın önemli deliklerinde başta MHK Başkanı Serdar Tatlı var. Diğer iki deliğinde ise Tokat ile Ersoy var. 7 kişiden oluşan MHK’de Süper Lig, TFF 1. Lig ve ikinci lig maçlarının hakemlerinin atamalarını Tatlı, Tokat ve Ersoy yapıyor. Diğer dört kurul üyesi ise sadece üçüncü lig hakemlerini atayabiliyor. Nezaket, saygı rafa kalktı, birbirine hakaret tavan yaptı. Türk futbolunun etik değerler kayıp! Bundan sonrası muamma. Yeni hakemler de büyük maçlarda düdük çalsa onlarda çarpık düzene uymuşlar. Bu kafa yapısı ve bu hakemlerle Türk futbolu bir arpa boyu yol alamaz!
 
GEÇMİŞ OLSUN HİKMET ABİ
 

Yıllarca Trabzonspor’da Asbaşkanlık yaptı. Lafını kimseden esirgemeyen değerli bir büyüğümüz Hikmet Onur abimiz bir süre önce geçirdiği rahatsızlık sonucu yoğun bakıma kaldırılmıştı. Trabzonspor’un eski asbaşkanlarından Hikmet Onur’un sağlık durumu iyi. Sevgili Hikmet Onur abimiz yoğun bakımdan çıktı ve geçen pazartesi günü ise evine gönderildi. Hikmet Onur’un kızı Serap Onur, “Babamın durumu iyi. Pazartesi günü eve getirdik. Herkese teşekkür ederiz” dedi.
 
GEZER, PEHLİVAN VE MUTLU
 
Her hafta sonu Pazar akşamları TRT’de yayınlanan ‘Teknik Analiz’ konulu spor programını az da olsa izlemek zorunda kaldım.1995-96 yılından Trabzonspor’un elinden bir taşla şampiyonluk alınması ile 2010-11 yılında yine Trabzonspor’un elinden ikinci kez şike ile açık açık elinden şampiyonluğun alınması ile futbola pek fazla heyecanım kalmadı. 37 yıldır, basın mensubu olduğum için içim ağlaya ağlaya bu rezillikleri ve kepazelikleri izlemek zorunda kalıyorum. TRT Spor’daki üç saç ayağı olan eski MHK üyesi Bünyamin Gezer, TRT’nin kadrolu elemanı Hünkâr Mutlu ve yıllarca profesyonel futbol oynadıktan sonra teknik direktörlük mesleğinde tutunamayan Alp Pehlivan ekranlara çıkıp doğrucu Davut misali insanların gözünün içine baka baka yalan konuşuyorlar.
 
Birisi, kahkaha atıyor, diğeri yıkama yağmala peşinde. Devlet görevlisi ise Fenerbahçe’nin yenilgisine neredeyse gözyaşı dökecek. Benim için en kritik nokta. Beşiktaşlı Necip Uysal’ın kafayla attığı gol pozisyonunu tartışmaya açıldı. Necip, kafa vuruşu esnasında Fenerbahçeli Gökhan Gönül’ün sırtına bastı mı? Ellerini kullandı mı? Açık açık görülüyor. Temiz bir gol. Gri bir pozisyon yok. Belki 30 kez gösterdiler. Fenerbahçe kalecisi Altay’ın son dakikada ceza sahası dışında topu eliyle kesmesini hiç konuşmadılar. Ve bu golle, Gaziantep FK- Yeni Malatya maçındaki golün aynısı gibi olmasını dile getirdiler. Ve Ali Palabıyık’a övgüler yağdırdılar. Hemen aklıma 2011’de Eskişehirspor-Trabzonspor maçında Mustafa Yumlu’nun attığı gol geldi. Tıpa tıp aynısıydı. Çok temizdi. Ancak hakem Bülent Yıldırım, faul gerekçesiyle Trabzonspor’un bu golünü iptal ederek Fenerbahçe’nin şampiyonluğuna katkıda bulunmuştu. Pozisyon aynı. Uygulama çok farklı.

DOĞDUĞU YERİ UNUTMAMAK
 
Türkiye'de pek çok insan vardır, kırsal kesimden büyük kentlere göç etmiş, zengin olmuş ama doğduğu yeri, kendi özünü unutmuştur. Büyük kentlerde sınıf değiştirmişler, paranın tatlı yüzünü görünce bütün sorumluluklarını bir kenara bırakmışlardır. Bu konuda pek az istisna tanıyorum. Bunlardan biri, Gümüşhane’nin Kelkit İlçesi'ne güzel güzel şeyler kazandıran garibanlara sahip çıkan, yoksulları hatırlayan, yaptırdığı okul, ana sınıfı, camii, şadırvan bunun gibi çok önemli işlerin yanında 2017’de başlayıp 2018’de 5 katlı Murat Akın AVM’yi bitirdi. 5113 metre kapalı alana kurulan 40 dükkân, iki Residence tipi daire, iki asansör doğal gaz ve konteyner büyüklüğünde jeneratör.

Kelkit’in yeni eğlence alışveriş cazibe merkezi Murat Akın AVM’de yaşam başladı. Seçkin markaların yer aldığı Murat Akın AVM Kelkit’in en büyük yaşam alanı çarşı merkezinde şehre prestij kazandıran AVM’de her detay en ince ayrıntısına kadar düşünüldü. Her ihtiyaca uygun büyüklükteki 40 adet mağazası 5 katlı modern yapısı ile hem işinize hem hayata yenilik katlıyor. Son teknoloji ile donatılan Murat Akın AVM’de her kata çift asansörle ulaşım imkânı havalandırma, güvenli ve yangın alarmı sistemi gibi her detay düşünüldü. Kelkit’e önemli yatırımlar götüren Murat Akın. Şu an altı dükkânda tam teşekküllü hizmet devam ediyor. Geri kalan 34 dükkân ise müşterilerini bekliyor. Murat Akın’ı her ilin iş adamları örnek almalı. Murat Akın’ı ellerimin avuçları çatlayan kadar gerçekten kutluyorum.

Doğduğu yeri, toprağını unutmamış ve oraya milyonlarca dolarlık yatırımlar başlatmış. Kazanılan para büyük şehirlere gitmiyor. Kelkit’te kalıyor. Hemen belirteyim, eğer böyle başka iş adamlarımız varsa böyle yatırımlar yapıyorlarsa, bana bildirsinler. Onları da yazmak ve burada teşekkür etmek boynumun borcudur.