İnsanoğlunun kavrayış, algılama yetisiyle, zirve yapmış hali zihin.

Kolay teslim olmayan bellek işleyişinin saklama gücü.

Tüm faaliyetlerde en gerekli olan esasın temeli.

Önemli parçaların bütünleştiği kavramların, hedefe ulaşmada en kestirme kullanma yolunu seçen, bilinçli bütün sporcuların akil yolu.

Peki bu yol, uzun maratonda Trabzonspor'un futbol ayakları için ne durumda?

Elbette takımın bütününe yayılmış futbol aklı, henüz içselleştirilmiş kıvamda değil.

Yaşadığımız futbol haftaları en azından bunu işaret ediyor.

Özellikle puan kayıplarının yaşandığı Galatasaray, Konya, Alanya maçları geri dönüşlerin iyi ama sonuç odaklı skorları tutmada zorlanılan bir yapının; Trabzonspor'u handikaba uğrattığı tezini savunuyor! İstim üstü maçlardaki sonuç vermeyen bu organizasyon Abdullah Avcı'ya yeni çözümler üretme gerekliliğini kesinlikle zorunlu kılıyor.

Yani başka bir deyişle; yeni arayışların kaçınılmaz uygulanma ivediliği,hücum çeşitliliğini artırmadaki marifet,rakibi önlem almada kafa karışıklığına sevk etmek; Trabzonspor'un agresifliğini ve net skor üretme becerisini bir adım öne geçirecek gibi duruyor.

Burada aslında bütün bu organizasyonun ana temeli, futbol aklını oluşturan ve her maç bizlere futbol resitali sunan, Hamşik, Gervinho, Bakasetas, Nwakaeme gibi kreatif isimlerin oyunu her alanda harmanladığı gerçeği.

İşte şimdi önemli olan bu marka isimlere omuz verecek diğer dişlilerin ortaya çıkaracağı zihinsel performans sinerjisinin, Trabzonspor'a şampiyonluk hedefinde yapı taşı olup olamayacağı?

Kritik soru bu. Bir de tabi ki yapı taşları bu güçlü zihinsel verilere hazır mı?

Kanımca henüz hazır değil ama önünde hazırlanacak daha çok oyun haftası var.

Zihin gücü üzerinden yürüyen gerçek performansların artık yolun sonunun görüneceği bu uzun maratonda olmazsa olmazları, oyuna ve skora bireysel katkılarının kesinlikle zirve hali olması gerekliliği...

O zaman hadi uşaklar zihninize sağlık!