Sakatlar ve yenilerin uyum sorunu yüzünden geride kalan 10 maçta  beklenen performansı ortaya koyamamasına karşın, neredeyse yüzde yüzünü bulan lider Fenerbahçe ile arasında sadece 5 puanlık fark bulunan Trabzonspor için,  Dünya Kupası arasına kadar Konyaspor ve Ankaragücü ile oynayacağı maçlar  iki erken finaldir.

Çünkü, bu maçlarda puan kaybı yaşanırsa, aradan sonraki ilk maçında  Akyazı’da karşılaşacağın Fenerbahçe’yi mağlup etsen bile,  aranda önemli ölçüde puan farkı kalır.

Bordo-Mavililerin bu maçlardan önce yarın akşam UEFA Avrupa Liginde Ferencvaros ile oynayacak olması da bence büyük bir talihsizliktir.

Zira, gruptan çıkma ihtimali bulunan Trabzonspor bu maçta basa bas oynayacak.

İki gün sonra da kendisine her zaman ters gelen Konyaspor’un karşısına çıkacak.

Yorgunluğu filan bıraktık bir yana, inşallah Ferencvaros maçında sakatlık ,filan yaşanmaz.

Ve Fırtına Konya’nın karşısına eksik kadroyla çıkmak zorunda kalmaz.

***

Bu arada Şenol Güneş’in yeniden göreve gelmesiyle Beşiktaş’ta bence daha güçlü bir şekilde şampiyonluk yarışına katıldı.

Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk’un kaderini de büyük bir ihtimalle bu hafta oynanacak Beşiktaş maçı belirleyecek. Yenilgi halinde Okan Hoca’nın devam etmesi neredeyse imkansız hale gelecek.

Fenerbahçe ise yediği gollerden daha fazlasını atarak kazanmaya devam ediyor.

Karagümrük’ten 4, Ümraniyespor’da 3 ve son olarak da  İstanbulspor’dan 2 olmak üzere 3 küme adayı takımdan 9 gol yiyen Sarı-Lacivertliler daha ne kadar bu şekilde devam edecek?

 ***

Her ne kadar şimdilik  oyun olarak  tatmin etmekten uzak görünse de,sakatları dönmüş, uyumunu tamamlamış, ara transferde bir iki nokta atışla  takviye yapmış bir Trabzonspor kesinlikle sonuna kadar zirve yarışının içinde olur.

Üstelik 3-4 takımın yarıştığı bir ligde işi de daha kolay olur.

Son şampiyon olarak yakışanı da budur.

Ama önce   Konyaspor ve Ankaragücü maçlarından 6 puanı cebe doldur..

SIRA SENDE ÖMÜR!

Trabzonspor, Abdulkadir Ömür’ün sözleşmesini yıllık 20 milyon, eski parayla  20 trilyon Türk Lirası karşılığı 2027 yılına kadar uzattı.

Yani primler hariç 100 milyon garanti..

Kendi adına gözü olanın gözü çıksın..

Lakin, Avni Aker’in tozunda, çamurunda top koşturmuş, bir zamanlar Trabzonspor sahaya çıktığında Trabzonlu futbolcuları sayan, ne kadar çok olurlarsa o kadar çok mutlu olan bir büyüğü olarak kendisine birkaç söz edelim.

Herkes her şeyi iyi biliyor bu yüzden  geçmişine değil,son zamanlardaki performansına değinelim.

Tüm Trabzonsporluları üzen nereden nereye geldiğinden bahsedelim..

İş işten geçmeden uyarılarımızı yapalım.

Sonra da o eski Abdülkadir’in keyfini çıkaralım.

***

Bak evlat, yetenek kaybolmaz.

Zaman zaman paslanır ama asla kaybolmaz.

Bu yüzden şunu iyi düşün.

Bu millet ‘Abdulkadir oynarsa bu maçı alırız’ dan

‘Abdulkadir sahadaysa takım 10 kişi oynuyor’a  niye geldi?.

Abdullah Hoca ısrarla her maç sana forma veriyor.

Sen de ısrarla aynı yerde patinaj yapıyorsun.

Oysa senin küçücük yaşta Avrupa Kulüplerinin de dikkatini çeken özelliklerin, öne ve araya oynayan, ceza alanına girip risk alan, goller attırıp goller atan oyun tarzındı.

Lakin bu Abdülkadir gitmiş, yerine yana geriye, olmadı kaleciye oynayan.

Risk almayan, ceza sahasına yaklaşmayan, üflesen düşecek biri gelmiş.

Son maçlarını seyret emimim bana hak vereceksin.

Toparlan artık evlat.

Bak kulüp gerekeni yapmış.

Sıra sende..

Çünkü seneler sandığından çabuk geçiyor.

Ve de son pişmanlıklar fayda etmiyor..

Bak asırlar önce de demiş Konfiçyüs:

'Marifet hiç düşmemek değil,  düştüğünde kalkabilmektir.

**

UEFA Önyargılı mı?

Deplasmanda3-1 kaybedilen Monaco maçında kırmızı kart gören Gomez’e 2 maçlık ceza geleceği ve bu oyuncunun yarın akşam Akyazı’da oynanacak Ferencvaros karşısında Bordo-Mavili formayı giyeceği hesaplanmıştı. Ancak UEFA’dan gelen 3 maçlık ceza hesapları bozdu.

Aynı UEFA’nın sağlık kontrolünde ‘Kanser’ teşhisi konulduğu için gönderilen Brezilyalı oyuncu Jean Pyerre için Giresunspor’a 765 bin Euro para cezası verip 2 dönem transfer yasağı getirdiği  düşünülürse, bu UEFA sanki Türkiye’ye karşı önyargılı..

İstanbul’un Trabzon’a bakışı ile

Avrupa’nın Türkiye’ye bakışı aynı gibi!

Ha sıkıntı ya..

***

Amatörde statü yanlış!

İki gurup halinde oynanan Trabzon 1. Amatör Küme maçlarında gruplardan ilk 5 olmak üzere 10 takım Play-Off’a kalacak, tek devreli lig usulüyle oynanacak maçlar sonunda 1. olan da Bölgesel Amatör Lige yükselecek.

Bu sezona kadar ikinci olan takım da BAL için Pley-Out maçı oynuyordu lakin bu uygulama kaldırıldı.

Şöyle düşünelim; Bütün maçlarını kazanarak berabere dahi kalmadan 1. olan takımla, bunun üçte biri kadar puan toplayan 5. Sıradaki takım Pley-Off’lara aynı, yani sıfır puanla başlayacak.

Yani sezon boyunca ortaya konulan müthiş başarının hiçbir yararını göremeyecek.

Play-Off lar ise ayrı problem!

İki maç kaybedip 1. olma umudunu yitiren takımlar kalan maçlarını ne kadar ciddiyetle oynayacak?

Zaten birkaç fedakar yönetici ile yollarına devam eden iddialı amatör takımlar bu işe daha ne kadar dayanacak?

Ayrıca her yerde Süper Amatör Lig varken Trabzon’da niye yok?

İlk 5 giren iki guruptan 10 takımı yaparsın Süper Lig..

Son 5 ‘er takım da olur 10 takımlı 1.Küme.

BAL ise ayrı bir curcuna..

Kimin neyi nasıl, ne için yaptığı meçhul.

İşin doğrusu BAL, amatör futbolcuların da forma giyebildiği 4. Lig olur.

İddaa’ya, Spor -Toto’ya filan girip belli bir maddi imkana kavuşur.

Çok mu zor.

Hiç te değil..

Sen yeter ki meseleye eğil..

Hem, bugünkü haliyle emekli futbolcuların forma giydiği bu ligin Türk futboluna ne katkısı olur?

Avara kasnak gibi, dön babam dön!..