Her yıl sonu böyle değerlendirmeler yapmak gerekir, ülke olarak özetle neler yaşadık?
 
2017 yılı diğer seneler gibi yorucu bir yıl oldu.
 
Neden yorucu olmasın ki, burası Türkiye, Orta Doğu üzerinde oynanan kirli oyunlar karşısında ülkemiz her zaman hedef konumunda.
 
2017 yılı şok edici bir katliamla başladı. Reina baskını, Reina’da 39 kişi acımasızca öldürüldü.
 
Reina saldırısı öncesinde Rus büyükelçi Karlov suikasta kurban gitmişti.
Her olay peşi sıra birbirini izliyordu.
 
Türkiye adeta ablukaya alınmak istiyordu.
Yaşananları tek tek yazdığımda bu daha açıkça görülecek.
 
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin oylanması vardı.
AB ile ilişkiler gerildi, Türk bakanların uçuş izinleri iptal ediliyor, konuşmak için salon verilmiyordu.
 
AB Bakanı Çavuşoğlu ve Aile Bakanı Kaya’nın yaşadıkları unutmadık.
Türk vatandaşlarının üzerine köpekleri salmışlardı.
 
Nisan 16’da referanduma gidildi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi oylandı. Yüzde 51.5, Evet, % 48.5’te Hayır oyu kullanıldı.
 
AK Parti’nin yenileşme hareketi başlatmasında referandum seçimleri belirleyici oldu.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin başına geçme yetkisini kullanarak 22 ilde belediye başkanlarını değişirken büyükşehirlerde de aynı yolu izledi.
 
İstanbul, Ankara, Bursa’da da başkanlar değişti.
 
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasının ardından adalet yürüyüşü düzenledi.
 
15 Haziran sabahı Ankara Güvenpark’ta başlayan Adalet Yürüyüşü, 25 gün sürdü ve Temmuz ayında İstanbul Maltepe’de gerçekleşen mitingle sona erdi. 
Ve 15 Temmuz.
 
Türk Milleti Tarihine içten gelen en büyük ihanet ve darbe girişiminin yıl dönümü gerçekleşti.
 
TBMM’de “15 Temmuz Özel Oturumu” düzenlenirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde miting gerçekleştirdi.
 
Temmuz ayında kabinede de değişiklik yapıldı, 6 isim dışarıda kaldı 5 ismin yeri değişti.
 
2017’de cephede, cephe gerisinde vatan için hayatını siper eden askerlerimiz şehit oldular, gazilerimiz oldu.
 
Hepsini bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz.
 
Trabzon Maçka’da da erzak çalan PKK’lıları görüp jandarmaya haber veren 15 yaşındaki Eren Bülbül hain terör örgütünün silahlarından çıkan kurşunlarla şehit düştü, Tüm Türkiye’de “İyiki Varsın Eren” paylaşımları gerçekleşti.
 
Terörle mücadele konusunda İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’da Cumhuriyet tarihine geçecek işler başardı.
 
Terörün beline büyük darbeler vuruldu, FETÖ’yle mücadelede kararlı adımlar atmaya devam etti.
 
ABD ile ilişkilerin gerilmesi, vize sınırlaması ve en son Kudüs’ün başkent ilan edilmesi, Türkiye önderliğinde İslam dünyasının biraraya gelmesini sağladı.
 
BM’de bağlayıcı olmasa da 128 ülke ABD ve İsrail’e güzel bir cevap verdi.
 
ABD’de başlayan Zarrab davası Türkiye’nin uluslararası alanda sıkıştırılmasına dönük bir diğer gelişme oldu.
 
CHP Lideri, Man Adası iddialarıyla ortaya çıktı, Erdoğan konuyu yargıya taşırken, Ankara Cumhuriyet başsavcılığı da soruşturma açarak Kılıçdaroğlu’ndan belgeleri istedi.
 
Kasım ve Aralık ayında MHP ile AK Parti arasındaki Cumhur ittifakı revaç buldu, Seçim barajı düşürülmeyecek; ama bir ittifakın yolu açılabilir.
 
İyi Parti de siyasi zeminde resmiyet buldu, Abdullah Gül, KHK çıkışı yaparak muhalefetten gelen eleştirilerle aynı noktada buluşmuş oldu.
 
2018 için ufukta erken seçim görülmüyor.
 
CHP, HDP, İYİ Parti, Saadet Partisi bir blok oluştururken AK Parti ve MHP’nin bu blok karşısında 2019’da gerçekleştirilecek olan seçimlerde birlikte adım atacaklar.
 
Ayrıca en son Taşeron düzenlemesi KHK ile geçti, 450 bin kişiye kadro çıkarken kalan 450 bin için de bir beklenti söz konusu.
 
696 sayılı KHK düzenlemesinde ‘’darbe teşebbüsü ve devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılmasında yer alan resmi görevliler hakkında hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluk doğmayacağı’’ ibaresi 2017’de de tartışılmaya devam edecek.