Ersun Yanal’ın son iki maçta sahaya sürdüğü 11’in gol atması mucize.
Geçen hafta o mucizeyi Yusuf Erdoğan gerçekleştirmişti.
Ancak her zaman şans yüze gülmez, öyle de oldu.
Tamam Konya maçını kazanan kadronun bozulmaması normal karşılanabilir.
Evet oyuncuların büyük çoğunluğu savaşıp mücadeleyi bırakmıyor.
Ancak maçı kazanmak için gol atman lazım.
Trabzonspor’da topu öne taşıyacak bir tane oyuncu var o da son iki maçtır sol kanada hapsedilmiş durumda.
Ersun Yanal macera aramaya devam ediyor.
Okay ile Aytaç aynı tip özellikte oyuncular. Rakip atakları kesmekte başarılı olabilirler ama topu gol bölgesine hangisi taşıyacak?
Geçen haftanın aksine Trabzonspor, Karabükspor karşısında ilk 45 dakikada daha etkili olan taraftı.
İkinci yarıda ise adeta yokları oynadı, kalesinde dört gol gördü.
Futbolun adaleti de yok. Bunu bir kez daha görmüş olduk.
Özellikle Okay’ın ilk yarının son dakikalarında Bero’nun ikinci yarının hemen başında kaçırdığı goller maçın kader anıydı dilebiliriz.
Trabzonspor atamayınca, Karabükspor acımadı.
Ev sahibi takım elini kolunu sallaya sallaya dört golü Trabzonspor kalesine bıraktı keyfine baktı. Cefa çekmek de her zaman olduğu gibi Trabzonspor taraftarına kaldı.
Anlaşılan o ki bu sezon Trabzonspor yüz güldürmeyecek.
Öyle artık camianın da yönetimin dilinden düşürmediği ‘sabır’ laflarını duymaya tahammülü kalmadı bilesiniz. 
Bu futbola sabredilmez.
Trabzonspor, tıpkı 3 yediği Alanyaspor maçındaki gibi Karabük maçında da ilk golü yedikten sonra dağıldı.
Skor ne olursa olsun Trabzonspor’san oyun disiplininden bu kadar kopamazsın. Mağlup olabilirsin ama bu şekilde değil.
Ersun Yanal da artık ciddi ciddi tartışılmalı, hesap vermeli.