Mesleki bir eksikliğini tamamladığını ifade eden Aksoy, hem duygularını hem de kariyerindeki önemli dönüm noktalarını paylaştı.
30 Yıllık Meslek Yolculuğunun Birikimi Kitapta Toplandı

Fatih Aksoy, paylaşımında ilk mesleki kitabını yayımlamanın kendisi için anlamlı bir adım olduğunu belirterek, yıllardır taşıdığı bir ideali gerçekleştirdiğini söyledi. Üç aylık değil, bir yıllık yoğun ve sistematik bir çalışmanın sonucu ortaya çıkan kitabın, ceza yargılamasında kültür ve tabiat varlıklarının korunmasına ilişkin önemli boşluklara ışık tutmayı amaçladığı vurgulandı.
TRT’YE TAZE KAN

TRT Haber Trabzon basının renkli simalarından Özgür Maşeroğlu’nu kadrosuna kattı. Medya ve basın yolculuğuna eğitiminin ardından 2005’te başlayan kameramanlıktan montaja, haber muhabirliğinden radyo programcılığına kadar pek çok görevi başarı ile yapan hem sahada hem stüdyoda çalışarak mesleğe dokunan Maşeroğlu’na yeni görevinde başarılar diliyoruz. Maşeroğlu, “Trabzon’dan sahadan edindiğim bilgi ve haberleri, doğru ve sade bir anlatımla sizlerin ekranlarına aktaracağım” dedi.
SAĞLIKÇILARDAN BİLGİLENDİRME

Trabzon İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri Dernekpazarı İlçesi’nde toplu taşıma araçlarında denetim yaptı. İlçe tütün ekibinden Şafak Cesur ile Yıldıray Kolukısa, emniyet yetkilileri ile toplu taşıma araçları ve hususi araçlarda broşür dağıtarak tütün kullanımının zararlarından bahsettiler. Farkındalık etkinliğinde taksi duraklarındaki şoför ve yolcular da bilgilendirdi.
AYRINTILARDA BOĞULUYORUZ
Ortahisar Belediyesi’nin Cumhuriyet Halk Partili Meclis Üyesi Ömer Dayı, insanların ekonomik zorluklarına dikkat çekerek ayrıntılarda boğulma yaşandığını dile getirdi. Dayı, “Türkiye, tarihinin en karanlık, en ağır günlerinden geçiyor. Siyasetten ekonomiye, eğitimden sağlığa, kültür-sanattan toplumsal yaşama kadar yaşadığımız sorunları saymakla bitiremeyiz; ne zaman yeter buna ne de sözcükler. Çünkü sorun artık münferit değil, sistematiktir; kronik değil, derinleşmiş bir çöküştür.

Ama asıl acı olan şudur: Bu ülkenin siyaset kurumu, gerçek sorunları çözmek yerine toplumun gündemini suni tartışmalarla meşgul etmeyi tercih ediyor. Ekonomi dibe vurmuş, hayat pahalılığı insanımızı ezmiş, fakat iktidar hâlâ algı yönetimiyle günü kurtarmanın peşinde. Yaşadığım Beşirli’de bir ev kirası 20 bin TL. Emekli maaşı 16 bin TL. Asgari ücret 22 bin TL. Bu rakamlarla nasıl geçinilecek? Bu kiralar nasıl ödenecek? Bu sorulara kim cevap verecek? Sağlık deseniz, doktor kalmadı. Nitelikli hekimler özel hastanelere kaydırıldı, bir kısmı yurt dışına göç etti. Randevu sistemi işlemez hâlde. İlaçlar tedarik edilemiyor, bazı ilaçlarda kısıtlama var, hastalar reçetelerini tamamlayamıyor. Eğitim desen, tablo aynı. Öğretmenler atanamıyor, atananlar geçinemiyor, özel sektörde çalışanlar açlık sınırında. Turizm, kültür, sanat… Hepsi daralan ekonominin, yanlış yönetimin ve umursamazlığın kıskacında. Ve tüm bu sorunlar dağ gibi büyürken, siyaset bize neyi tartıştırıyor? Papa geldi mi, kim geldi, o ne dedi, bu ne yaptı… Elbette her konu değerlidir; ama hiçbir mesele, boş tencerenin çıkardığı ses kadar gerçek ve yakıcı değildir. Bugün iktidarın istediği şey tam olarak budur: Büyük balığı gizlemek. Milletin gerçek sıkıntılarını perdelemek. Açlığı, yoksulluğu, işsizliği, adaletsizliği görünmez kılmak. Herkesi, ülkemizin ana sorunlarına odaklanmaya, somut gerçekleri dillendirmeye davet ediyorum. Çünkü ülkenin geleceğini kurtaracak olan, yapay tartışmalar değil; hakikatin sesini yükseltmektir” dedi.
SEKTÖRÜ YARGILADILAR

Karadeniz Bölgesinde haşere kontrol sektöründe hizmet veren Halil Uzun, İstanbul’da bir otelde meydana gelen ve 4 vatandaşımızın hayatını kaybettiği hepimizi derinden üzen olay sonrası sürecin nasıl ve hangi yanlışların sonucunda bu noktaya geldiğine ilişkin açıklamalarda bulundu. Halil Uzun, “Günlerdir konuşulan zehirlenme olayı kamuoyunda büyük bir yer kaplıyor; ancak tartışma öyle bir noktaya sürüklendi ki, bir anda tüm oklar haşere kontrol sektörüne çevrildi. Oysa ortada tek bir olaydan çok daha fazlası var: Türkiye’de yıllardır göz göre göre süren kontrolsüz kimyasal kullanımı ve bunun yarattığı asıl tehlike… Tarım ürünlerinde kullanılan pestisitlerin yol açtığı sağlık sorunları, hastalıklar ve can kayıpları herkesin malumu. Fakat bu vakaların çoğu gündeme bile taşınmazken, tek bir trajik olayın tüm bir sektörü töhmet altında bırakması büyük bir çelişki oluşturuyor” dedi.
MİNİK YÜREKLERE DOKUNDU
Alucra’da faaliyet gösteren Şehit Emre Doruk İlim, Kültür ve Hizmet Derneği, sosyal sorumluluk projeleri kapsamında anlamlı bir çalışmaya daha imza attı. Dernek Başkanı Resul Zorba’nın öncülüğünde yürütülen çalışma kapsamında, Alucra Şehit Er Zülküf Tekir İlköğretim Okulu’nda öğrenim gören 201 öğrenciye kışlık mont ve kaban dağıtımı gerçekleştirildi. İlçenin kış şartlarının zorlu olduğu bilinirken, bu destek özellikle dar gelirli ailelere büyük bir nefes aldırdı.

Öğrencilerin soğuk hava koşullarından korunması amacıyla hazırlanan proje, okul yönetimi ve veliler tarafından da memnuniyetle karşılandı. Öğrencilerin eğitim sürecini daha sağlıklı ve güvenli bir şekilde sürdürebilmeleri hedeflenirken, dağıtım töreninde çocukların mutluluğu yüzlerine yansıdı. Dernek yetkilileri, çocukların üşümeden, güven içinde eğitimlerine devam etmesinin kendileri için büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu vurguladı. Bu anlamlı projenin gerçekleşmesinde önemli rol oynayan isimlerden biri ise, derneğin kuruluşundan günümüze kadar sürekli destek veren Topçam Mahallesi iş insanı İbrahim Tepe oldu. Dernek yönetimi, Tepe’nin sağladığı maddi ve manevi katkıların bu tür sosyal projelerin hayata geçirilmesinde büyük değer taşıdığını belirterek kendisine teşekkür etti. Tepe’nin, hemşerilik bilinciyle hareket ederek eğitime ve öğrencilere verdiği destek, Alucra genelinde takdirle karşılanıyor.




