14 Mayıs seçimlerine geri sayım başladı.

Tam 45 gün sonra millet sandık başına gidecek.

İttifaklar, pazarlıklar, kapalı kapılar arkasındaki hesaplar, boş vaatler aklınıza ne gelirse hepsi yapılıyor.

AK Parti ve MHP iktidarı vermemek için elinden geleni yapıyor, muhalefet ise iktidarın gitmesi için elinden ne geliyorsa yapıyor ve her şeyin mubah olduğunu düşünüyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin.

Başkan Tayyip Erdoğan gitsin de gerisi hiç önemli değil, düşünmemişler bile.

Mithat Paşa'nın 2. Abdulhamit'indevrilmesinden sonra “Biz Sadece Abdulhamid'i yıkmaya odaklandık sonrasını hiç düşünmemiştik”te olduğu gibi bunların da durumu aynı.

Cumhurbaşkanını Köşk’ten indirelim de nasıl olursa olsun ne olursa olsun

Sonucu önemli değil.

Cumhurbaşkanını istemeyen kim?

Başta FETÖ, PKK, HDP, Muhalefet, Amerika, Avrupa Birliği ve o topluluklar.

Niye?

Güçlendi daha da güçlenmesin diye.

Türkiye’nin düşmanları bizde karışıklığın neden olmasını ister veya neden karıştırmak ister.

Kalkınmasını önlemek, hızını kesmek

Milli silah sanayisini durdurmak

SİHA, İHA, top tüfek, tank, füze üretimini önlemek

Yani güçsüz bir ülke haline getirmek için

Bunu yapabilmek için sinsice planlar yapıyor.

İyi Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu boşuna istifa etmedi.

Çaykara çocuğu

Helal süt emmiş bir vatan evladı.

Bize pusu kurdular dedi ve bastı istifasını.

Ona yakışan da buydu zaten.

Elbette bu istifa Millet İttifakı’ndan kopmuş bir buz dağı büyüklüğündedir.

Yani zayıflamıştır.

Bundan sonraki süreçte ne yapacağı da çok önemlidir.

Nerede nasıl hareket edeceğini çok iyi biliyor ama sakin güç gibi duran Ağıralioğlu’nun bir şekilde Cumhur İttifakı’na dahil edilmesi lazım.

Birilerinin onu ikna etmesi lazım.

Ama Cumhurbaşkanı ama Devlet Bahçeli

AK Parti ve MHP kesinlikle boş bırakmamalı, ikili görüşmelere geçilip ittifaka dahil edilmeli.

Dediğim gibi Yavuz Ağıralioğluağır bir güçtür.

Önce dönem dolapları açığa vurdu sonra da göğsü dik alnı açık bir şekilde İYİ Parti’den istifa ettiğini açıkladı.

Aynen öyle de olmalıydı.

Trabzon çocuğundan başka bir şey beklenmezdi zaten.

Yeniden Refah Partisi’nin Cumhur İttifakına katılıp ittifakı nasıl güçlendirilmişse Ağıralioğlu’nun da aynı ittifaka dahil edilerek daha da güçlendirilmelidir.

Başka bir Trabzon evladı Koray Aydın’ın da MHP’ye yakın durduğu gelen bilgiler arasında.

Size de bu yakışır.

İNCE SEÇMENE İHANET EDEMEZ

Geçen seçimin “Gel Muharrem’i100 bin imzayı toplayan ilk isim oldu.

Özellikle Z kuşağının desteğini en çok arkasında hisseden Muharrem İnce herkesin gözdesi oldu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun beğenmediği Muharrem İnce’ye yanaşmaya çalışıyor.

Amacı onu Millet İttifakı’na katmak. İddialara göre de Milli Eğitim Bakanlığı teklifinde de bulunacakmış.

Muharrem İnce’nin, Kemal Kılıçdaroğlu’nun randevu talebine “Görüşmeye açığım gelsin” demesi asla ittifaka katılacağı anlamına gelmez.

Ne şartla olursa olsun seçime tek başına gireceğini açıklamıştı zaten. Şimdi gözler Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin ne yapacağında.

Şayet Millet İttifakı’na katılırsa arkasındaki bütün gücü kaybedeceğine inanıyorum. Çünkü kendisine inanan seçmene ve özellikle Z kuşağına ihanet edemez.