Sonra sonra uygulama değişti. Ajans haberlerinde, asayiş, ekonomi, siyaset, sosyal, magazin spor vs. haberleri ayrı ayrı başlıklarda yer almaya başladı.
Bizde bu furyadan istifade ederek, “her kafadan bir sesin çıktığı” fındıkla ilgili haberleri ajanslardan derleyip toparlayıp başlıkları ile kısa birer yorum ile paylaşalım dedik.
İşte başlıklar:
*
HABER: Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça, “Fındık-Siyaset” ikilemini değerlendirdiği açıklamasında, “Ordu ve Giresun’un ekonomisinin temeli fındık olduğu için bu iki şehirde siyaset fındıksız olmaz” dedi.
YORUM: Biz de 1980 sonrasına bir fiil şahitlik eylediğimiz için, bu iki şehir başta olmak üzere fındığın olumlu veya olumsuz hiçbir zaman siyasetin sandığına etki etmediğini rakamlara dayanarak yazıp dururuz.
*
HABER: TBMM’de AK Parti Sakarya Milletvekili olarak yer alan Lütfi Bayraktar’ın, FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanlığı’ndan istifa etmesi isteniyor.
YORUM: Partiler üstü üretici kuruluşu olan FİSKOBİRLİK’in her kesimden üretici desteği alarak yeniden ayağa kaldırılabilmesi için öncelikle siyasi kimlikler ve tartışmalardan arındırılması doğru bir adım olacaktır.
HABER: CHP Gölge kabinesinde Tarım ve Orman Politikalarından sorumlu kurul başkanı Sencer Solakoğlu, “İstanbul’da yaşayalım. Toplama zamanı gidelim. Yüksek fiyat versinler. Bu devir kapanmalı. Öyle bir dünya yok” dedi ve Türk fındığına 5 yıl ömür biçti.
YORUM: Sayın Solakoğlu’nun sözünü ettiği yürürlükteki anlayışın Türkiye’nin dünya üretimindeki payını 20 yılda yüzde 80’den, yüzde 60’ın altına düşürdüğü rakamlarla sarihtir. Kimse kızmasın. O da, “Mevcut anlayış ile fındık üretiminin devam etmesi halinde” işin belki 5 değil ama 15-20 yılda varacağı yeri işaret etmiştir.
*
HABER: Fındık fiyatı 10 lira artarak yükselişe geçti. 260 TL’yi buldu. Ama fiyat halâ maliyetin altında.
YORUM: Eylül ayındaki 340-350 TL’den 230-240 liraya, yani 100 TL düşmesinde payı olanlar, karınca yürüyüşü ile başlayan 10 liraları artış sayıyorlar!
Bir de, 260 TL’yi maliyet olarak saymaları yok mu? Kaç yüz kez hatırlattık. Bahçesinde tüm bakımı yapanlar, bu kadar masraf edenler dönümden 70-80 kilo almışlar ise, bunun amelini yapmamışlar, sadece sözünü etmişlerdir. Yoklar dönemi olan bu yıl bahçesinde 250-300 kilo fındık alanlar bunu nasıl başardılar? Aşağı yatıp, hayali maliyet listesi çıkararak değil elbet!
*
HABER: Bir ZO Başkanı “2026 fındık rekoltesinde ciddi kayıplar yaşanabilecek” dedi.
YORUM: Bu ülkede geleceği satmak kadar kolay bir seçenek yok! Cekler ve caklar ile haşır neşir olmanın başka hesaplara dayalı olduğunu artık sağır sultan bile duyuyor, kör olan görüyor. Ama her neden ise bazıları “kör ve sağırlar birbirini ağırlar”a sözüne örnek teşkil etmekten bir türlü vazgeçmiyorlar!
UZAKTAN SEVMEK AŞKLARIN EN GÜZELİ!
Başta Gazze, Batı Şeria, Lübnan ve Suriye olmak üzere Orta Doğu’da İsrail’in zulmü, katliamları dur durak bilmiyor.
Hem de ilan edilen ama uygulanmayan “Ateşkes” ile zikredilen ama adımı dahi atılmayan “Barış”a rağmen…
Ama başta Türkiye olmak üzere Dünya’nın dört bir yanında, Ortadoğu’dan çok ama çok uzaklarda da, “Katil İsrail” toplantı ve yürüyüşleri düzenleniyor, buralarda aşk ile “Filistin’in Yanındayız” sloganları atılıyor.
“Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli” sayarcasına!
ŞENOL GÜNEŞ ile TURGAY KAFKAS’TAN…
Salı günü önce Sebat Gençlikspor Teknik Direktörü Turgay Kafkas’ı, sonra da aynı görevin Dünya Markası Şenol Güneş’i dinleme şansımız oldu.
Katılımcılar ile hasbıhal ederek dinlediğimiz Sayın Güneş ile Kafkas’ı dinlenmekten haz almamızın temelinde her ikisinin de eğitim kökeninden gelerek, futbol ile temayüz etmeleri yatıyor.
Hele hele Şenol Hoca’nın, “İletişim araçları ile haberleşmenin, ulaşım vasıtaları ile yol almanın hızlanması, kolaylaşması toplumu, özellikle de çocukları ve gençleri bunların aksaması sabırsızlaştırıyor” dedikten sonra, sabrın, sabretmenin ne kadar gerekli olduğunu örneklerle gençlere anlatması, “sabrın sonu selamettir” gerçeğini hatırlatması yok mu?
Turgay Karslı’nın, “Eğitimli ile eğitimde alt yapısı olmayan futbolcular arasındaki başarı ve bunun sürdürülebilirliği arasındaki büyük farkı” belgeleri ile ifade etmesi, Türk futbolunda, daha doğrusu Türkiye’de yetişen futbolculardaki en büyük noksanlığı ortaya seriyor.
DÜNDEN BUGÜNE
Siyon Protokolleri…
26 Aralık 2008’de yazmışız:
Şu sıralar okumam için elime bir kitap tutuşturuldu.
İsfendiyar H. Eralp’in “Siyon Protokolleri”
Kitabın girişinde, “Yahudi düşmanlığı diye bir şey yoktur aslında. Eğer ortada bir hakikat varsa o da, ‘Yahudi olmayan milletlerin kendilerine (ve bütün dünyaya) düşman olan Yahudi’ye karşı kendilerini savunması” hadisesi vardır” deniliyor.
Sonra da, çağımızdaki Yahudi Dünya Krallığının (hakimiyetinin) 3 basamağı belirtiliyor.
1’incisi, Birinci Dünya harbinden sonra Yahudilerin kurdukları “Cemiyeti Akvam.”
2’incisi, İkinci Dünya harbinden sonra Yahudilerin kurduğu “Birleşmiş Milletler Cemiyeti.”
3’üncüsü Üçüncü Dünya Savaşı’nı başlatmazdan evvel Yahudilerin kurduğu “Avrupa Birliği.”
KISSADAN HİSSE
Sosyal medyada; “Kayserili samanı yonca sansın diye eşeğinin gözüne yeşil gözlük takarmış.” ibaresini okuyunca, gel de “Her şey güllük gülistanlık” dercesine yayın yapan ekranlara bakanlar ile gazete sayfalarını okuyanları aklına getirme bakayım!