Giresun’da yaşanan sel felaketi için Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli “120.000 tane derenin olduğu Karadenizde, isterseniz süper güç olun, isterseniz süper devlet olun, bunların hepsine yetme imkanımız yok.” Dedi.
Elbette süper güç olmaya gerek yok Sayın Bakanım...
Ekolojisit, jeolog, çevre mühendisi ya da mimar olmanız yeterli!
Şehirde yaşanan aynı sel felaketi için, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki “Herkes tabiatı tahrip ediyor. Tabiatı tahrip ettikçe tabiatın dengesi bozuluyor. Tabiat da dönüp insanoğlundan intikam alıyor. Karadeniz tarafında o kadar çok derelerin içerisine, bina yapılmamasına gereken on yıllardır yapılan binalar var...” Diye açıklama yapınca, bende harbi pes dedim!
Yetkililer böyle zor zamanlarda ne hikmetse iktidarda olduklarını unutup asla ve katiyen sorumluluk almadan açıklamalar yapmıyorlar mı? Delirmemek elde değil!
Sayın Özhaseki; Daha geçen yıl, imar barışı adı altında dağa, dereye, tepeye, yaylaya, çürüğe, çarığa imar iznini kim verdi?
Misal; Kaz Dağlarına -maden ocağı- adı altında oyulan orman örtüsüne maden ruhsatı iznini kim verdi?
HES adı altında yatakları değiştirilen derelere elektrik santral kurma iznini kim verdi?
Dipsiz gölü kim kuruttu?
Salda Gölüne dozeri kim soktu?
İstanbul, Bursa gibi diğer büyük şehirleri betondan mezarlığa kim çevirdi?
Buralara imar izinlerini, ruhsatları kim verdi?
Kim?
Uzaylılar mı?
Velhasıl; Bunlar daha iyi günlerimiz...
Mesela, Trabzonda üzerinde onlarca HES kurulu bir OF Deresi var ki...
İşte o taşmaya görsün...
Yaşanacakları tasavvur dahi edemiyorum!
Amerikada James Corbett adlı gazetecinin Covid ile ilgili yapmış olduğu araştırmalara dair yayınlanan raporundan bahsetmek istiyorum.
Corbett, Ekim 2019 da, John Hopkins Sağlık Güvenliği Merkezi, Dünya Ekonomik Formu ve Bill-Melinda Gates Vakfı’nın yapmış olduğu toplantıda tartışma konusunun Pandemi olduğunu ve bu konu ile ilgili egzersizler yapıldığını belirlemiş. Tarihe dikkat! 2019!
Daha sonra DSÖ, Pandemi esnasında Mayıs ayı itibari ile uyanmaya başlayan kitlelerin uyanışlarını engellemek üzere “ yanlış bilgilerin” yayılmasını sınırlamak ve COVİD’in var olduğunu dünyaya göstermek için sansür ve “yumuşak güç” kullanımı, özellikle ünlülerin (Tom Hanks ve eşinin ) ve ücret karşılığında Sosyal Medya da takipçi sayısı fazla olan ünlülerin, etkileşimi fazla olan ünsüzlerin, gizli kahramanların, belediye başkanları vs gibi otorite sayılan, şekillendirici kişilerin seçildiğini, Twitter’da bir troll ordusu oluşturulduğunu, üzerinde oynanmış videoları, sahte haberleri yaymak, 17 Temmuz 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütünün inandırıcılığını ve yayılan virüs mesajlarını güçlendirmek, etkileyici özelliklerini arttırmak için Hill and Knowlton Strategies adlı Halkla İlişkiler Şirketi ile anlaşıldığını belirlemiş.
Bende dahil Halkla İlişkiler ve Tanıtım mezunlarının çok iyi bildiği Hill and Knowlton Strategies adlı PR şirketi için minik bir açıklama yapmak istiyorum. Bu şirket yaptığı PR çalışmalarıyla tüm dünyayı Amerika’yı Irak’a girmekle haklıymış gibi göstererek olayı meşrulaştırmıştır. Özellikle stüdyo ortamında yapmış olduğu çekimlerle Saddam Hüseyin’inin ordusunun Kuveyt Hastanesine girip oradaki bebekleri öldürdüğü imajını tüm dünyaya benimsetmiş olan Hill&Knowlton 1950’li yıllarda düzenlediği kampanyalarla tütün ve sigaranın sağlığa yararlı bir ürün olduğunu göstererek bu gün dünyanın sigara kullanımını zirveye taşıtmış bir kurumdur.
Yani anlayacağınız, COVİD konusunda kime inanacağımızı şaşırmış durumdayız.
Başka bir bilimsel araştırmada The Physicians For İnformed Consent (PIC) dan.
Kuruluş, kısa bir süre önce “ Physicians for İnformed Consent COVİD- 19’u Önceki Mevsimsel ve Pandemik Grip Dönemleriye Karşılaştırıyor “ başlıklı bir rapor yayınladı. O rapora göre COVİD-19’un enfeksiyon ölüm oranı 0.26.
Ama kopan fırtına tüm dünyayı kaplamış durumda.
Ha bu arada, Biyoloji profesörü Micheal Levitt, Dünya Sağlık Örgütü ve Facebook’u Koronavirüs ile ilgili bilgileri sansürlemek ve kilitlemekle eleştirerek, “aptallık seviyesinin devam ettiğini” iddia etmiş.
Dolayısıyla... Kafalar karışık.
Sonuçta ülkemizde değerlendirdiğimde bu öyle bir virüs ki...
Uçakta omuz omuza oturduğunuzda bulaşmıyor! Ama uçağın koridorunda bulaşabiliyor.
Mesela, 65 yaş üstü teyze-amcalara bulaşıyor. Ama 65 yaş üstü siyasetçiye bulaşmıyor!
Misal, Çin Wuhan da bulaşıyor... Çin’den binlerce kilometre uzakta Mardinde de bulaşıyor. Ama aynı virüs Çin’in başkenti Pekin’in yanından bile geçmiyor.
15 Temmuz’da kutlama yaparken bulaşmıyor.
Kurban bayramında da bulaşmıyor.
Hatta Ayasofya da yüzbinler dip dibe yürürken de bulaşmıyor.
İşin enteresanı 25 Ağustos da Ahlat’ta yapılan Malazgirt kutlamalarında da bulaşmıyor. Ama 30 Ağustos Zafer Bayramında bulaşıyor.
Anlayacağınız bizim virüs adam seçiyor.
Çok Okunanlar

Trabzon Transfer Bombasını Sonunda Patlattı: Oyuncuyu Videoyla paylaştı

Batista Mendy Krizi Büyüyor: Ayrılık İddiaları Güçlendi

Trabzonspor’un Orta Saha Transferinde Peş Peşe Kötü Haberler

Batista Mendy’ye Nice Kancası! Trabzonspor’a 5 Milyon Euro Teklif

Maçka’dan Akçaabat ve Düzköy’e Uzanan Dev Yol Projesi Başladı

Fındık Fiyatları Rekor Seviyelere Ulaşıyor! İşte Güncel Fındık Fiyatları...