Milletvekili olmak zordur
Hem vekil olmadan hem de olduktan sonra.
Olduktan sonra daha da zordur.
Tabi ki bu işi layıkıyla yapanları kastediyorum.
Önce seçilmek için vatandaşın ayağına gidecek, seçildikten sonra hem şehrin sorunlarına çözüm bulacak, hizmet alacak, hem de bireysel taleplere de cevap verecekler.
Vatandaş, şehrinde yapıldığına çok da bakmaz, çok da ilgilendirmez.
Yatırım adasıydı, tren yoluydu, şehir hastanesiydi pek umursamaz.
Ama olmasından hoşnutluk duyar.
Onun için asıl mesele bireysel ihtiyaçlarına cevap verilip verilmediğidir.
Oğluna, kızına iş bulabilmiş mi?
Kendi cebine bir şey girebilmiş mi, boğazından aşağıya bir lokma geçebilmiş mi?
Birinci önceliği bu yani.
Gecenin bir yarısında çalar Milletvekilinin telefonu.
Açsa bir türlü, açmasa bir türlü.
Öyle ya seçim kampanyası sürecinde “Aha da telefonum 7/24 arayabilirsin, size hizmet edeceğim” sözünü verenler yine onlar.
Telefon çalıyor
Zıııırrrrrrrrrrr, zıırrrrrrrrrrrrrr
Yarı uykulu, yarı baygın vaziyette basıyor “aç” tuşuna.
Telefondaki ses;
“Alooooooooo.  Vekkkiiilliiimmm…. Şuuu….. Şuu bizim ço ço çocuğun iiişiii neeeee oldi.”
Hasbinallaah….
Ne dese sayın vekili.
-Tamam, bakıyorum çözeceğiz inşallah
-Taaa taa tamam iiiyii günler (Gecenin bir yarısında iyi günler de ne oluyorsa)
Bir başka Milletvekilinin telefonu çalıyor yine gecenin saat 03.00’ünde, karanlığını yırtıyor.
-Sayın vekilim nerdesiniz? (Gecenin yarısında nerede olacaksa)
-Evdeyim kardeşim buyur. Kaza, yangın, hastan mı var, sel mi olmuş, hayırdır inşallah.
Karşıdaki ses;
-Yoooo, yarın saat kaçta görüşelim.
-Buyur şimdi gel.
-Tamam, iyi geceler (Belli ki bu ayık)
Zordur milletvekilliği. Belki hepimiz aynı pencereden bakıyoruz.
Vekildir yapacak, başka şansı yoktur.
Bütün milletvekillerin iyi niyetinden şüphemiz yoktur. Koşuyorlar, koşuşturuyorlar.
Şehri için, vatandaşı için.
Bizler de gazeteci olarak Trabzon milletvekillerini her dönem radarımızda tutarız.
Kim ne yapıyor ne ediyor diye.
Devlet eski Bakanı Eyüp Aşık’ın, Fahrettin Kurt, Faruk Özak’ın, Koray Aydın’ın, Erdoğan Bayraktar’ın, Süleyman Soylu’nun, Mehmet Cahit Turhan’ın, Berat Albayrak’ın, Mustafa Varank’ın Ankara’da Trabzon adına nasıl iş bitirdiğini belediye başkanlarıyla, genel müdürleri aynı odaya sokup hizmeti nasıl kopardığını biliyoruz.
Rahmetli Mustafa Cumhur, Kemalettin Göktaş, Asım Aykan hem şehre yatırım noktasında hem de bireysel taleplerin yerine getirilmesinde fark yaratmışlardı.
Bu vekillerden sonra bireysel taleplere yoğunlaşma ve çözüm üretme anlamında milletvekillerinin yoğun çabası vardır.
Bu isimlerden biri de Trabzon milletvekili Salih Cora’dır.
Bu anlamda öne çıkan Salih Cora’nın Trabzon hassasiyetleriyle ilgili attığı adımlar var.
Şahit olduğumuz bir durumda kendisine sorduk “Sayın vekilim iyi sabrediyorsunuz, tebrik ederim. Nasıl dayanıyorsunuz bu kadar yoğunluğa”
Zihni abi bu millet bize milletvekili ol diye yalvarmadı. Biz gittik ayaklarına. Bizi milletvekili seçin dedik. Yalvardık. Oy istedik. Sağ olsunlar seçtiler. Telefonlarına nasıl bakmayız. Bakmama gibi hakkımız yok, öyle bir lüksümüz de yok” cevabını verdi.
Takdir ettim, tebrik ettim kendisini bir kez daha.
Vatandaş aradığında belki Salih Cora’yı zor durumda bırakacak talepleri de oluyor ama o hiçbirini göz ardı etmiyor.
Yol gösteriyor
-Talebinizi yazın bana gönderin, ben ilgili bakanlıkla görüşeceğim diyor.
Görüşüyor da
Sonuç da alıyor alıyor, belki kimisinden alamayabiliyor ama vatandaşın sorunuyla ilgileniyor.
Muhammet Balta, Adnan Günnar, Bahar Ayvazoğlu, Hüseyin Örs ve Ahmet Kaya’nın tüm gayretleri bu şehir içindir.
Trabzonlu vatandaşları içindir.
Bizim yapacağımız milletvekillerimize bakanlarımıza bürokratlarımıza sahip çıkıp, destek olmaktır.
Bu şehre hizmet eden herkese teşekkür ediyoruz.
xxx
Cumhuriyet bir ülkenin damarıdır. Cumhuriyetsiz bir toplum yarınsız bir gündür. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.