Ankara Aynası!

Trabzonspor’un Gerçeklerle Yüzleştiği Gece Ankara’da yaşandı.Soğuk Aralık gecesi Gençlerbirliği karşısında Trabzonspor’un yaşadığı sorun duygudan çok veriye, histen çok sahadaki somut tabloya dayanıyordu. Bu maç, romantik bir kayıptan ziyade net futbol problemlerinin altını kalın çizgilerle çizdi.Öncelikle orta saha.Folcarelli ve Oulai olmaması orta sahayı yalnız bıraktı.

Abone Ol

Trabzonspor’un oyunu kurması gereken merkez, maç boyunca temposuz ve tepkisizdi. İlk pas hızı düşük kaldı, ikinci toplar neredeyse tamamen rakibe bırakıldı. Merkezde oynayan isimler topu ayağında fazla tutarak oyunun akışını yavaşlattı; bu da kanatların devreye girmesini geciktirdi. Trabzonspor’un hücumu set kuramadan, ezbere mahkûm oldu.Kanatlar, beklenen üretkenliği sağlayamadı.

Top aldıklarında bire bir zorlamak yerine güvenli pas tercihleri yapıldı. Bu durum rakip savunmanın yerleşmesini kolaylaştırdı. Hücum genişlemediği için ceza sahası çevresinde çoğalma sağlanamadı;forvet hattı ise yalnız kaldı. Santrfor, sırtı dönük oynarken destek alamadı, ceza sahasında topla buluşma sayısı sınırlı kaldı.

Savunma hattında sorun bireysel hatadan çok organizasyon eksikliğiydi. Stoperler arasındaki mesafe zaman zaman açıldı, bekler ileri çıktığında arkadaki sigorta geç kaldı. Bu da Gençlerbirliği’nin geçiş hücumlarında Trabzonspor savunmasını dengesiz yakalamasına neden oldu. Yapılan hatalar beceri değil, konsantrasyon kaybının ürünüydü. Kaleci cephesinde kurtarışlar eksik kaldı.

Savunmanın sürekli baskı altında kalması, güven duygusunu zedeledi. Bir takım savunmayı sadece savunmacılar yapmaz; Trabzonspor’da hücum ve orta saha savunmaya yeterince katkı vermedi.

Bu maçın en çarpıcı tarafı ise reaksiyon eksikliğiydi. Geri düşüldüğünde sahada oyunu ateşleyecek, sorumluluk alacak bir lider çıkmadı. Trabzonspor, kötü oynayabilir ama mücadele dozunu artırarak oyunu çevirmeye alışkın bir takımdır. Ankara’da bu refleks görülmedi.

Sonuç olarak Gençlerbirliği maçı, Trabzonspor futbolcuları için bir uyarı dosyasıdır. Bu kadro yeteneksiz değil; ancak temposu düşük, karar alma süresi uzun ve kolektif savunma bilinci zayıf. Trabzonspor’un kaybettiği şey yalnızca puan değil; oyunun merkezini kontrol etme alışkanlığıdır.

Gerçek nettir. Bu takımın ayağa kalkması için daha fazla koşmaya değil, daha doğru oynamaya ihtiyacı var. Çünkü Trabzonspor’u büyüten şey duygular kadar, sahadaki aklın gücüdür. Bu akıl Ankara’da sahada maalesef yoktu.