İktidarlar en güçlü rakibi olan Ana muhalefet Partilerinin iç karışıklığını isteyebilirler. Zira, CHP’nin Parti tabanını diri tutan biri cezaevinde, diğeri ise meydanlarda iki Lideri var.
Bu iki lider, Mahkeme salonunda da, meydanlarda da, isnat edilen suçlamaları kabul etmediklerini söylüyorlar.
Tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun birden fazla davası var. Önümüzdeki seçimde Cumhurbaşkanı adayı olması zor.
Hakaret ve tehdit davalarından yasaklı olmayacak şekilde ceza alsa bile, YÖK ve İstanbul Üniversitenin belgeleri ile sabitlenmiş bir diploma dosyası var.
Onun için CHP, Ekrem İmamoğlu davalarından çok, son kurultayının geçersiz sayılmasına yönelik davaya odaklandı.
Bu dava önemli.
İstanbul’da açılan davada, İstanbul İl kongresinin iptal edilmesi, Özgür Özel ve İmamoğlu cephesinde tedirginlik yaratmıştı.
İstanbul’da 160 delegenin oy verme hakkının iptali demek, Ankara’da Kılıçdaroğlu’nun dönüşüne yönelik en önemli işaretti.
CHP’nin Genel kongresini iptal etmek, Türk siyasi yaşamında çok farklı gelişmeleri gündeme getirebilir.
CHP eski Genel Başkanı Hikmet Çetin’in MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile iki kez görüşmesinin nedeni de bu idi.
CHP’deki geriye dönüşün, tekrar Kemal Kılıçdaroğlu’nun koltuğa getirilişi, hem CHP’ye hem de Türk siyasi yaşamına zarar vereceğini anlatmış.
Bu tür davalar da mahkeme elbette belgelere bakar ancak Türkiye’nin siyasi gerilimlerine, ekonomisine, toplumsal huzuruna ve kararın bunları ne kadar etkileyeceğine de bakar.
Baktığı içinde dava 24 Ekim’e ertelendi.
Kimsenin bilmediği, ama herkesin öğrendiği Mutlak Butlanın(Kesin Hukuksuzluk) çıkması ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun dönmesinin zor olacağını düşünüyoruz.
CHP için kötünün iyisi, çağrı heyetinin atanması.
Çağrı heyeti gelecek, partiyi yeni bir kurultaya getirecek ve isteyen Genel Başkan adayı, seçime girebilecek.
Bu da, İstanbul delegeleri oy kullanmasa dahi, Özgür Özel’in kazanması anlamına gelecek.
Girişte de yazdım her zaman iktidar partisi muhalefetin zayıf kalmasını ister. AK Partinin mahkeme sonucunu beklediği ancak karara müdahil olmayacağını söyleyebiliriz.
BU KEZ ASLA
UNUTMAYACAĞIZ
Ben de dahil Türk milleti olarak erken unuttuğumuz için her yıl futbol sezonuna ayrı bir hevesle giriyoruz.
Ertuğrul Doğan’a transfer yapmadı diye çok kızdık. Sonucu belli bir ligde transfer yapmanın manası var mı?
Yok.
TFF, MHK, Hakem, VAR, Gözlemci arasındaki ihanet Trabzonspor’u bu sezon 5.haftada buldu..
Adam azıcık utanır ya, liglerimizde görülen nadir güzellikteki bariz golü iptal ediyorsunuz!
VAR çağırmış! Her çağırdığı pozisyonda VAR haklı mıdır?
Golü iptal et, Trabzonspor’un hızını kes, sonra da 10 kişi bırak ve kolunu kanadını kır.
Bu skor neyin skorudur?
Sadece ve sadece hafta sonundaki Fenerbahçe kongresinde yeniden Ali Koç’u başkan seçtirme skorudur.
Trabzonspor 1996 yılının 5 Mayıs gününden beri bağırıyor: Adalet Adalet..
Trabzonspor Başkanlığını yapmış adam bile duymuyor!