Bir önceki yazıda “ben ölmeden önce” yaşamımın içinde varolanları dile getirmiştim...
Yazının devamı olarak şunları diyebilirim;
Geçip giden Haftalar ve yıllar içinde öyle kaptırmıştım ki kendimi etrafımdaki maskeli insanlara ne yalnız kalmaya vaktim vardı ne maskelerin ardını görmeye ne de ticaretimdeki çöküşün beni bitirdiğine...
Ülkede yaşanılanların da etkisiyle enflasyonda ciddi değişimler oluşuyordu.
Girdiğim ihaleleri bir bir kaybetmeye başlamış yaptığım inşaatların gidişatının hızını hafifletmiştim elimde olmadan...
Kredilerin yükselmesi ve dediğim gibi ülke genelinde yaşanan bir çok olay etki oldu satışlarımızın durmasında ve o günlerden bir gün yine o sevgili eş-dostla akşam yemeğe gidiyorduk...
Ciddi bir trafik kazası geçirdik dört kişiydik arabada ve sadece bende ciddi yaralanmalar oldu, ciddi diyorum çünkü iki bacağımı kaybettim ne yazık ki!
Zorlu bir süreç başlamıştı benim için!
Birçok ameliyat geçirdim, protez ayaklar takıldı fakat hiç kabullenemedim bu durumu!
Hal böyleyken sallantıda olan ticaretim çöktü ve tabiki psikolojimde...
İlk zamanlar çok ziyarete gelenim vardı, sonralarda kulağıma gelen kötü konuşmalar ve bunları konuşanlarda benim yirmidört saat yanımda olanlardı, beni en çokta yaralayan onların fütursuzca konuşmalarıydı!
Velhasıl bıraktım hayata direnmeye çünkü maskeler bir bir düşmüştü ama en çok ben düşmüştüm!
Bu süreçte o hep ihmal ettiğim ailem vardı yanımda ve bu beni daha çok üzüyordu çünkü ben onları yok saymıştım!
Çok kısa zamanda yaşandı bunların hepsi!
Bir gece uyumak üzere yattım, elimi çekmiştim hayattan ve içindekilerden ve benden de çekmişti herkes elini çünkü artık ben parası olmayan yarım bir adamdım!
Neyse bir gece uyumak için yattığım yataktan uyanamadım!
Beyin kanaması geçirmişim uykumda ve oksijensiz kalan vücudumun her yeri hasarlarla dolmuş!
Çok geçmeden kalp krizi ile göçüp gitmişim bu yaşamdan yanımda sadece ailem!
Bu detay önemli, yanımda sadece ailem vardı!
Tabuta yerleştirdikten sonra beni mezarlığa doğru yol alırken şöyle bir baktım etrafıma son kez!
Son kez bir mucize istedim Allah’tan beni tekrar dünyaya döndürsün de yaptığım hataları yapmadan güzel bir yaşamım olsun diye , belki de tüm ölenlerin son arzusuydu bu!
Mümkün olmayan bu istekle yol alırken omuzlarda; aklımdan türlü türlü işler geçiyordu; hani ben olmayınca bu dünyanın işleri yarım kalacaktı!
Hani ben olmayınca insanlar bensiz yapamazdı!
Hani ben olmayınca dünya duracaktı!
Sadece acı acı gülüyorum çünkü ben öldüm ve hiç bir şey benim düşündüğüm gibi olmadı!
Üç beş kişi, onlarda ailemdi beni toprağa feryat figan yerleştiren!
Ah keşke dönüşü olabilseydi KEŞKE!
Ama ben öldüm!
Yani sevgili gönül dostlarım demem o ki;
Aile olmak ve önceliklerimizi ailemize verirsek pişmanlıklarımız da olmayacaktır bu dünyadan göçerken!
Nefes alırken hayatı hayat gibi yaşamaya gayret etmeli kendimizi başkalarını mutlu etmeye odaklamamalıyız çünkü maskesi olmayan insan yok bu yaşamda!
Güzel anlar ve güzel anılar biriktirirken önceliğimiz kendi birliğimiz olmalıdır!
Kimse yasımızı üç günden fazla tutmaz!
Yarım kalan işler hiç yarım kalmaz!
Dünya da durmaz biz ölünce!
Ölmeden önce uyanalım bu rehavetten inşallah!
Sevgiler...
Çok Okunanlar
Trabzonspor’da Kaleci Krizi Derinleşiyor: Transfer Alarmı Verildi
Arda Turan’dan Trabzonspor’a Sürpriz Transfer Baskını: Dragus ve Sikan İçin Yeni Hamle Kapıda
Trabzonspor’da Sürpriz Takas Hamlesi: Sikan’a Karşılık İki Yıldız Gündemde
Trabzonspor Alt Yapıyı Yine Görmezden Geliyor! Gönderilen Gençler Parlıyor, A Takım Yerinde Sayıyor
Trabzonspor U19’dan İstanbul’da Net Zafer
Beşiktaş’ın Hamlesi Sonrası Trabzonspor Beklemede : Transferde Kartlar Yeniden Dağılıyor