Eğitim Yöneticileri ve Uzmanları Derneğinin Ankara’da düzenlediği sempozyuma “Bilgi çağının okul lideri aranıyor!” konulu bir bildiri ile katılmıştım. Son derece yararlı geçtiğini düşündüğüm sempozyumun, bildik eksiklikleri de vardı. Örneğin, eğitim yöneticiliğinin tartışıldığı bir toplantıya, eğitim yöneticiliğinin uygulayıcılarından katılanlar, sadece protokol konuşmaları süresince kaldılar. Oysa bildirilerdeki konuların neredeyse tamamı, eğitim yönetiminde uygulayıcı olanların ufkunu açmaya katkı yapabilecek nitelikteydi.
Aşağıda bu toplantıya sunduğum bildirinin son bölümünü, bazı değişikliklerle siz değerli eğitim yöneticileri ve öğretmenlerle paylaşmak istiyorum.
“Bir okulum olsa, okul müdürü seçerken nelere dikkat ederdim?” sorusuna verilen bir cevap olarak, ortaya çıkan çalışma aşağıdadır:
  • Bakımlı olmayı seven
  • Güleryüzlü ve dinamik
  • Eğitimcilik ve öğretmenlikten keyif almasını bilen
  • Öğrenmeye ve kendini sürekli geliştirmeye açık       
  • Takım oyuncusu bilincine sahip; “ben” değil, “biz” diyebilen
  • Mesai kavramı olmayan; esnek çalışma saatlerine ve yeni çalışma ortamına uyum yapmaya uygun
  • “Müşteri(paydaş)” memnuniyetini benimsemiş
  • Eğitim yönetimi ve teftişi alanında uzmanlaşmak isteyen ilerlemek isteyen
  • Türkçe’ yi doğru kullanabilen
  • İletişim becerileri gelişmiş
  • Okumayı ve araştırmayı hobi haline getirmiş
  • Asgari bilgisayar okur-yazarı olan
  • Ulusal kültür değerlerimizle barışık, evrensel değerlerle uzlaşmada yetenekli
  • Demokratik değerleri benimsemiş
  • Tercihen bir yabancı dili bilen
  • Okul yönetiminde okul-çevre ilişkilerinde başarılı
  • Okul paydaşlarını(öğretmen, öğrenci ve veli) önce “insan” olarak değerlendirebilen
  • Okulu sürekli geliştirmeye çalışan ama aynı zamanda okul kültürünün geleneklerini yaşatmaya çalışan