Yıl 1969
Filiz Akın- Kartal Tibet- Metin Serezli başrollü -REYHAN- filminden bir sahnede, 9-10 yaşlarında ki sarı saçlı küçük erkek çocuğu annesi hakkında konuşuyor…
-Keşke bir silahım olsaydı da öldürseydim onu!
 
Sonra ki sahnelerde Filiz Akın sevgilisi Kartal Tibet’e yalvarıyor…
-Keşke vursan dövsen ama beni dinlesen!
 
Kartal Tibet’in Filiz Akın’ı tokatlayıp sonrasında ikilinin birbirlerine aşk ile sarılmaları…
 
Yıl 2019
Ukrayna’ya tıp okumaya giden Buket Yıldız(20) ve arkada tanık bırakmamak için ev arkadaşı Zeynep Hüsünbeyi(22) adlı kızlarımızı peşlerinden giderek onları orada katleden Türk sevgili…
Ve hemşerimiz Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Ceren DamLa Şenel(24) kızımızı -kopya çekerken yakalandığı için- öldürme hakkını kendinde sanan hukuk öğrencisi cani haberini öğrendiğim an her duyarlı insan gibi çok ama çok üzüldüm…
 
Ukraynada ki kızlarımızın katilinin yakalanma haberini henüz almadım, Ceren’in katili yakalandı.
 
Kısacası; Sorunumuz büyük… Ve derinlerde…
 
Zihin altı, şiddet dolu repliklerle büyüyen, büyütülen nesillerin yetiştirdiği çocukların, başka çocukları gözlerini bile kırpmadan katlettiği bir dönemi yaşıyoruz!
Bu adamlara, bu gençlere ne yaşatıldı, nasıl yetiştirildiler, neler söylenerek yetiştirildiler bilmiyoruz!
Bildiğimiz tek şey bir kadını önce dövecek, sonra bıçaklayacak, sonra da silahla vuracak kadar gözlerinin döndüğü!
 
Sedece insanların katledildiği değil!
Aç karınlarıyla kendilerine uzatılan zehir dolu yiyeceklere sevinç içinde koşan dört ayaklı canlarında hiç acınılmadan katledildiği bir dönemi yaşıyoruz!
 
Merhamet ne yazık ki terk edildi…
Acıma duygusu yok olmak üzere…
Kimsenin kimseye güveni yok!
Ne ara böyle olduk falan diye tatava ediyoruz ama…
 
Dikkatlice bakın etrafınıza.
İnsana dair o kadar çok ip ucu var ki…
 
Hayvan sevmeyen insanı da sevmez!
İnsanı sevmeyen karısını da sevmez!
Çocuğu da sevmez!
Anasını da sevmez!
Doktorunu da sevmez!
Hocasını da!
 
*******
 
KONDA’nın 10 yıllık toplumsal değişim raporuna göre…
Ülkemizde
Dindarlar %55’ten %51’e
Sofular %13’ten % 10’a
Türbanlılar % 13’ten %9’a
Çiftçilik %10 dan %3’e
Gazete okuma %61’den %26’ya
Mutluluk %57’den %52’ye
Evlilik %71’den %65’e düşerken
 
Ateist oranı %1’den %3’e
İnançsızlar %1’den %2’ye
Sosyal Medya Kullanımı %38’den %72’ye çıktı.
 
Her biri ayrı sinyal olsa da en tehlikelisi Sosyal Medya Kullanımında ki büyük artış.
Aynı kişinin, aynı saat diliminde Twitter da dibine kadar acı dolu paylaşımlarına karşın, İnstagram da mutluluktan nara attığına tanık olmak, 30 Aralık gecesi ölen bir dostunun fotografının altını keder dolu sözlerle dolduran bir kişinin 31 Aralık gecesi vur patlasın çal oynasın görüntülerine tanık olmak, gelecek de bizi nasıl da büyük yalnızlıkların ve tehlikelerin beklediğinin bir göstergesi sadece.