Kimi zaman bir “forma”, sadece “forma” değildir.
Trabzonspor’un 2025/2026 sezonu için hazırladığı tanıtım videosu, bunu hepimize bir kez daha hatırlattı. Sadece renkler, desenler ya da kumaş değildi gördüğümüz… Bir tarih, bir kültür, bir vicdan, bir sesleniş vardı.
Finalde omuz omuza duran sadece iki genç değil; geçmişin izleri, bugünün mücadeleleri ve geleceğe yüklenen umuttu.
“Forma Unutmaz” dediler.
Unutmaz elbette.
Forma, bir çocuğun mezar taşına dönüp bakan gözleri unutur mu hiç?
Forma, bir babanın oğlunun arkasından sıktığı dişleri, bir annenin gece uyumadan önce ettiği duaları unutur mu?
Unutmaz. Ama biz… Unutmaya ne kadar meyilliyiz, işte orası tartışılır!..
Bu tanıtım filmi, klasik pazarlama klişelerinin dışına çıkıp bir kulübün şehriyle ve milletiyle nasıl bütünleşebileceğini göstermesi açısından ders niteliğindeydi. Bir camianın sadece skor tabelasında değil, vicdan terazisinde de galip gelmesi gerektiğini hatırlattı. Trabzonspor’un cennetteki mazisini anarken bugüne de sorumluluk yükledi:
Unutmayacağız... Unutmamalıyız… Unutmamalısınız...
Sadece isimleri değil; o isimlerin taşıdığı anlamları da.
Futbolun bu kadar ticarileştiği, duyguların dijital efektlerle sahteleştirildiği bir çağda, hâlâ bir kulübün vicdanıyla, sesiyle ve köküyle bağ kurabilmesi umuttur.
Bu mesaj sadece Trabzonspor’a değil; tüm kulüplere, tüm insanlara, tüm kurumlara yönelik bir çağrıdır: Hafızasını kaybeden, kimliğini kaybeder.
Sadece futbolda değil, hayatta da… Sadakat, vefa, hatırlamak; kazanılması gereken gerçek kupalardır.
Evet...
Forma, sadece bir kumaş değil; bir sözleşmedir.
Sadece vücuda değil, yüreğe giyilir.
Ve yürek…
Unutmaz.
Nice mutlu bayramlara...