Ağustos ayı biteli henüz bir ay olmadı, biten yaz mevsimi bile sıcaklığını yeni kaybetti. Memleketten de yeni döndü gurbetçiler. Yaylalarda şenlikler biteli desen bir ay olmadı. Tam yaz tatilinin bitip çalışmaya yoğunlaşacağımız günlerdeyiz.
Tasarruf tedbirlerinin konuşulduğu, dövizin taklaatıp her gün değiştiği, piyasanın ise ne olduğu ya da ne olacağı belli olmayan günlerdeyiz. Devlet dairelerinde, özellikle belediyelerde tasarrufun ön plana çıktığı günlerdeyiz. Ekonominin sıkça konuşulduğu, paranın eskisinden daha çok aranır ve kıymetli olduğu dönemlerdeyiz.
Kemerlerin sıkıldığı, kamu kaynaklarının etkin kullanımı ve israftan kaçınılıp kılı kırk yardırılması gereken günlerdeyiz. İşte tam da bu günlerde, orada burada yapılan geri dönüşümü olmayan, içi boş “tanıtım günlerine” katılan kamu kurum ve kuruluşlarına dikkat çekmek istiyorum. Yıllardır adı “Trabzon” ya da başka bir il olsun, bu tür “tanıtım günleri” bence artık amaçlarının dışına taşmış ve tamamıyla israftır düşüncesindeyim.
Şehrinden kilometrelerce uzak bir başka ilde yapılan bu tür tanıtım organizasyonlarını ne yalan söyleyeyim ben gereksiz buluyorum. Kardeşlik bağlarını kuvvetlendiren kültürel gezileri daha anlamlı ve yerinde bulduğumu da ayrıca belirtmek istiyorum. İlden ile dilden dile kültürlerimiz, geleneklerimiz bize özgü olan ne varsa elbette tanıtılsın. Fakat her yıl yapılan aynı “gün”lerden bence artık gına geldi.
İletişim çağında artık bu tanıtım işlerini onca masraf yapmadan da, ya da masrafları asgariye indirip tanıtım yapabilmenin yollarını bilmek gerek diye düşünüyorum. Mesela bu yaz Ünye Belediyesinin televizyon kanallarında yayınlanan reklam videosunu gördüm, çok başarılı harika bir tanıtım videosu oldu. İzlemeyenler için video kanallarından izlemelerini tavsiye ederim. İşi gücü bırakıp Ünye’ye gidesi gelir izleyenlerin.
Ayrıca kendi şehrinde Turizm Haftası etkinliklerine katılmayan belediyelerin, kurum ve kuruluşların başka şehirlerde “Trabzon Günleri” diye yapılan etkinliklere katılmalarına da bir türlü anlam veremiyorum. Kendi belediyesinde, kendi sahasında bütün işleri rayına koysa amenna, fakat yerel seçimlerin yaklaştığı hatta baskın bir yerel seçimin olabileceği aylar öncesinde böylesi etkin olmayan etkinliklerin hesabını da herkes yapmalı.
Yapılan günler aynı, gidilen yerler aynı, katılan kişiler aynı, yapılan konuşmalar, yenilen yemekler, hatta her yıl katılan sanatçılar bile aynı. Trabzon’un bu tür etkinliklerle de gelişmediğini, sadece anlık eğlendiğini artık birilerinin görmesi gerek. Daha çok gelişmemiz için daha çok çalışmalıyız.
Horon oynamaya, tatil yapmaya, iş gezileri maksatlı eğlenmeye bahane aradığımız kadar çalışmaya ve üretmeye çaba harcamadığımız müddetçe bu zorlu günlerden çıkmamız imkansız gibi gözüküyor. Yerel yöneticiler, vekiller, iş adamları, birim amirleri, kurum müdürleri, sivil toplum örgütleri öncü olup bu tür organizasyonların artık sadece anlık eğlence kültürünü yansıttığını ve yapılan harcamaların israf olduğunu görmelidir.
Nerede olursa olsun, üreten çalışan ve özellikle yapmış olduğu işinin hakkını vererek kendine ve Trabzon’a bir katkısı olan her birey için her “gün” Trabzon’dur. Bu doğrultuda “Bize Her Yer Trabzon” söylemini söyleyenler için her ”yer” ve her “gün” de Trabzon’dur.
Söylemlerden çok eylemlere ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde, Trabzon adına daha çok üreten beyinler ve çalışkan bireyler yetiştirmeliyiz. Ve bu da, daha çok çalışmakla olur, eğitim ile olur başarı ile olur. Söylemlerden daha çok eylemlere geçeceğimiz günlerimiz olması dileğiyle. İyi haftalar.
Çok Okunanlar

Trabzon’a Yeni Uluslararası Havalimanı Geliyor! Temel 29 Ekim’de Atılacak

Samsun'da Trafiğe Nefes Aldıracak Proje Başlıyor! Konfor Gelecek

Trabzonspor Bombayı Patlatıyor! Dünya Yıldızı Bordo-Mavili Oluyor

Trabzonspor’da Kaos Mu Var? Fatih Tekke Bırakır Mı?

Trabzonspor Benjamin Bouchouari’yi Bitirdi! Anlaşma Tamam

Karadeniz’de Bugün Sıcaklık Dalgalanıyor, Sağanaklar Geliyor!