Valla bence haklılar, ne yapacaklardı? BAĞ-KUR emeklisi Kadir amcanın kızını mı atayacaklardı, ya da Adnan Ustanın bin bir zorlukla okuttuğu çocuğunu mu?
Benden süper bir destek, liyakatse liyakat. Bu iş ekip işidir. Ekip ise bir ailedir…
Sizi bilmem ama benim hala gözümün önünde 2017 referandumunda TV’lerde yaptığı yorumlar var. O dönem seçim öncesi “İki mühür olmayan zarflar kabul edilmeyecek” diye bas bas bağırmıştı YSK ama tam seçim yapılırken aynı YSK kararını değiştirdi! Maç oynanırken kural değişti, demişlerdi ya hah o olay. Bu arkadaş yorumcusu olduğu FoxTV ekranlarında “N’olucak ya? Tertemiz bir seçim oldu” diyerek yandaşlığın kitabını yazmıştı. Onun bu halini, “seni bir an bile aklımdan çıkarmayacağım Mustafa” diye kafama kazımıştım. Hele 2018’de bir CNN Türk yayınında “Kılıçdaroğlu’nun Fethullah Gülen ile fotoğrafı var” demişti, yıl oldu 2025 hala bekliyoruz tık yok. Yine Aralık 2018’de bir programda Metin Akpınar ve Müjdat Gezen için “sanatçı değil bunlar, eğlendirici” dediğinde oturduğum sandalyeden düşmüştüm. Bizim fesli delinin “keşke Yunan galip gelseydi” sözünü bile söylemediğini iddia etmesi hatta bir programda da Covit aşısına karşı olduğunu söylemesi benim ona “araştırmacı-yazar” diyerek yakınlaşmamı sağladı!
Son olarak mecliste kurulan “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” üyesi olarak görmüştük bu iyi bağlama çalan arkadaşı, hani Apo ile görüşmeye giden ekibe “evet” oyu veren gurup. (Diğerleri HDP ve MHP oylarının çoğunluğu idi)
2013 yılında da ünlü bir tweetı vardı “Bütün modern okulları ve dersaneleri toplasanız bir Bediüzzaman veya bir Hocaefendi çıkmaz. Moderni niye kutsuyoruz” demişti ama olsun 15 Temmuz sonrası ağzımızı yıkadığımızdan bunlar gargaraya gitti.
Bu arkadaşı şimdi ne yazık ki getirip AKP Trabzon milletvekili yaptılar.
Trabzon, düşünebiliyor musunuz Trabzon?
Şimdi de bunun kızı, o kadar iş bekleyen genç varken, Almanya’nın Mainz Başkonsolosluğu Eğitim Ataşeliğine atanmış!
Ne bekliyordunuz?
Böyle başa böyle tarak yakışır, oy verenler düşünsün…
EMEKLİLER DERNEĞİNDEN CEVAP
Geçenlerde bir yazı kaleme almıştım, Trabzon Emekliler Derneği’nin cılız seslerini eleştirmiş, sokağa çıkın da azıcık sesiniz çıksın demiştim. Türkiye Emekliler Derneği (TUED) Trabzon Şube Başkanı Burhan Bayraktar imzası ile yazıma bir cevap aldım. Buyurun okuyun;
“EMEKLİYEN EMEKLİLER başlığı altında şahsımı ve tüzel kişiliğimi eleştiren sözde köşe yazarının; hayal ürünü ve yalan beyanı uydurmuş haberine karşı cevabımızdır. 2008 Yılında , 2012 yılında, 2013 yılında ATATÜRK alanında ; 30 haziran Emekliler Günü;
Günün şartlarında emekliler olarak Meydan Parkında kalabalık bir kitle ile, basına ve halka açık ortamda açıklamalarda bulunduk.30 Haziran emeklilr günü Büyük Önder Atatürk’ün; emekli olduğu gün olan, 30 Haziran 1927 yılını Emekliler Günü ve Haftası olarak kutlanır.
Ayrıca her ay sürekli basın açıklaması ve resimlerle açıklama yaptığımız Meydan Parkını ve Ak Parti İl Başkanlığı önünde açıklamalarımız mevcuttur.Mevcut köşe yazarının, hayal saldırısı ve yalan ifadeleri ile Derneğimizin mücadelesini farkedemez. Mesela 1975 yılında kurulmuş 197.000 bin emekliyi temsil eden, emekliler derneğimizin üyesi değildir.Derneğimizin mülkü olan binanın Trabzon’daki yerini bilmez, köşesinden ahkam kesen garip bir yazardır.
Kendisine, Milletvekillerine sahip çıkmasını ve şahsıma önerilen eylem iddiasını ispata davet ederim.
Kendisi için şunu söylüyorum.Yıllar yılı hazıra . Emeğe, emeksiz yemeğe ve mücadelesiz yaşamaya alışmış zavallılardır.
T B M M Başkanına ve Mehmet Uçum’a sunum yapan ve eleştiriyi, yüzlerine söyleyebilen bir Sivil Toplum Başkanına saygıyı öğrenmelidir. 16.12.2025”
Harfine noktasına dokunmadım ama sana dokunacağım, pazartesi sıranı bekle Burhan…
MUHALEFETE AYAR VEREN BAKAN
“Tuvaletlerde sabun var, İzmir’in de tuvaletlerinde sabun var ama musluklarından su akmıyor” dedi muhalefetin gözünün içine baka Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin. “Kadıköy Belediye’sinde neden mülakat var?” diye sordu, muhalefet yerlerde…
Ders niteliğinde, muhteşem bir ayar. Çat çat çat…
Adam AKP’nin son 23 yılda yaptıklarını CHP üzerinden anlatmaya çalıştı ya ben ikna oldum arkadaşlar. Bu beni bundan sonraki tüm seçimlerde AKP’ye oy vermeye ikna ettiği bir ayardır.
LGS sınavında şaibe varken iptal edilmedi, sahte diploma satın alanlar ortaya çıktı sorumlu yok, yetmedi üniversite sınavında adayların tercihi değiştirildi ÖSYM sitesine girilerek, 35 sene önceki diploma iptal edildi ama bu ülkenin Bakanı çıktı muhalefeti suçlayıp ayar verdi.
İmam Hatipleri savunup kendi çocuğunu özel okula veren bir Bakan tarafından oldu bu.
Medeni ülkeler yerine Pakistan’ı rol model olarak alan zihniyetin Bakanına ilk defa hak verdim, gülmeyin her şeyin suçlusu CeHaPe…
AKIN VAR AKYAZI’YA AKIN, AKYAZI’NIN ZAPTI YAKIN
Çok geç değil yakın zamanımızda Trabzonspor Başkanı Albayrak ve sahibi bulunduğu Limanın müdürü Ermiş aynı gece rüyalarında bu projeyi görmüşlerdi. Oturdular rüyalarını hayata soktular. AKkazık Projesi ile doldurdular güzelim Akyazı koyunu.
Hâlbuki 50 sene önce tıkanan Trabzon Limanı için en yeni yer burası seçilmişti. Trabzon Belediyesinin bile en çok kurumlar vergisi aldığı limanı önce Bakanlar Kurulu’ndan vergiden muaf diye vergisizleştirdiler sonrada genişleme için gösterilen alana stadyum yaptırdılar.
Avni Aker’de hatıralarımız var dedik, dinletemedik. Uyuşturdular mega proje diye halkı, hatta en çok direnecek ASFK bile görmezlikten geldi. Baktılar herkes dümen suyunda hızlarını alamadılar Yavuz Selim Stadını da yıktılar, koşup yuvarlanacağımız millet bahçesi yaptılar.
Önce yapımında fore kazıklar eksik dedi CHP İl Başkanı merhum Yavuz Karan, gitti Akyazı’da inşaat önünde basın açıklaması yaptı. Yetmedi meslek odası başkanı “doğru, kazıklar eksik” dedi. Ertesi gün dediğinin tersini söyleyip viraj aldı oda başkanı. İktidar da onu bir müddet sonra müdür yaptı!
Alanı o kadar doldurdular ki, iştah kabarıp durdu.
Önce Şehir Hastaneleri gibi devasa bir ranta açıldı stadyum alanı, şimdi Trabzonspor üzerinde tepiniyor otel ve AVM yapalım diye.
Ne rüya imiş arkadaş, uyanamadık gitti devr-i iktidarlarında…
ÖZGÜR BASIN SUSTURULAMAZ…
Bugünlerin anlam ve ehemmiyetine binaen tekrar hatırlatmak istedim.
Ünlü bir Alman ilahiyatçı, Dünya Kiliseler Konseyi (şimdinin Dünya Ekümenik Kiliseler Konseyi) Başkanı olan Martin Niemöller’in ünlü bir sözü var. Niemöller’in öncelerinde Nasyonel Sosyalist Alman İşçi Partisi’nin taraftarı ve seçmeni hatta daha sonra kiliseler arası kavgalarda kendisini geliştirerek nasyonal sosyalizm karşıtı bir direnişçi olduğu da bilinmekte. Ünlü bir sözü var, bugün size aktarmak istiyorum; “Naziler komünistler için geldiklerinde sesimi çıkarmadım, çünkü komünist değildim. Sosyal demokratları içeri tıktıklarında sesimi çıkarmadım, çünkü sosyal demokrat değildim. Sonra sendikacılar için geldiler bir şey söylemedim, çünkü sendikacı değildim. Benim için geldiklerinde, sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.”
Özgür basın susturulamaz, diyenlere gerçek bir hikâye anlattım.