Öncelikle taraftarları tebrik ederek başlamak istiyorum.
Biletler satışa çıktıktan kısa bir süre sonra tükendi.
Haftalar öncesinden kareografi hazırlığına giren taraftarlar mükemmel bir görsele imza attı.
2010-11 sezonu için verilebilecek en güzel mesaj verildi.
45 bin taraftar muhteşem bir atmosfer oluşturdu.
Şike anıtını düşünen, düşündüğünü hayata geçiren, maddi ve manevi destek veren kim varsa hepsine teşekkürü de bir borç biliyoruz.
Bu muhteşem atmosferi daha da süslemek ve coşkuyu katlamak da futbolculara kalmıştı.
Bu muhteşem atmosfer karşısında iki farklı Trabzonspor izledik.
İlk 45 dakikada topu rakibe veren Trabzonspor’un Kucka’nın kafayı vuramadığı pozisyon dışında atağı yok.
Kalesinde ise sayısız pozisyon veren Trabzonspor’u bu kez Onur ipten aldı.
Trabzonspor, orta sahada pas bağlantısını kuramayınca hücumda etkin olamadı, yalnızca savunma yönünü öne çıkarabildi.
İkinci yarıda ise roller değişti.
Sosa’nın oyuna girmesiyle Trabzonspor kimlik değiştirdi.
Önde top tutan Trabzonspor, oyunu rakip yarı alana yıktı.
Sosa ile başlayan Abdülkadir ile devam eden pozisyonda Burak’ın golü hem oyuncuları hem de taraftarları ateşledi.
Trabzonspor adına maçın kırılma anı 67.dakika oldu.
Bu dakikada kaleci Volkan ile karşı karşıya kalan Burak ikinci golü atsa Trabzonspor adına maçın hikayesi çok daha farklı olabilirdi.
84’te Souza’nın golü tüm umutları alıp götürdü.
Ancak yenilen gol öncesi korner yok aut var.
Alper Potuk hem Durica’ya faul yapıyor hem de top Fenerli oyuncunun sırtından auta çıkıyor.
Ancak hakem Ali Palabıyık köşe atışını gösterdi.
Rıza Hoca, Olcay’a çok sabretti.
Rodallega değişikliği çok daha önce yapılabilirdi.
Rakibin oyuncu hamleleri karşısında Rıza hoca geç kaldı.
Trabzonspor için zirveye ortak olma maçıydı.
Kaybedilen iki puanla zirve umutlarına da havlu atıldı.
Ancak bu maçın hikayesi böyle bitmemeliydi.