Geçen yıldan beri yaşanan hakem rezaletlerinin Muharrem Usta döneminde de planlı bir şekilde artarak devam edince, bu işe kim dur diyecek diye başkanımız isyan etmişti. Dünya futbol tarihinde bir takım üzerinde hakemler eliyle bu denli zulmedildiği örneğinin 40 yılı aşkındır futbolun içindeyim ne duydum ne de bir haber olarak okudum. Talihsizliğimize bakın ki böyle zulme muhatap kulübümüzün başkanı ne yapması gerektiğini bilmediği için derdini yetkilileri uyarma adına kamuoyuyla paylaşıp cevabını da onlardan bekliyor. Oysa uyarmayı düşündüğün kesimin büyük bir kısmı bu durumu ellerini ovuşturarak büyük bir keyifle izliyor. Tersi söz konusu olsa zaten bu sorun çoktan çözülmüş olurdu. Hal böyle olunca acil olarak yapman gereken kulübün ilgili tüm kurulları ile birlikte emeği geçen duayenleri olağan üstü toplantıya çağırıp oradan çıkacak ortak görüş ışığında sorumlulukları da paylaşmış olarak bir politika belirleme olmalıdır. Önümüzde ki başta hakem sorunları olmak üzere tüm sorunlara acil önlem alınmaz ise hızla nere doğru gittiğimizi anlamak için kâhin olmaya gerek olmadığı konusunda sanırım hem fikiriz değil mi sevgili başkan?
 
İçimizde Üst Aklın İşbirlikçileri Mi Var?
 
Bu başlık altında bazı sorulara cevap aramakla başlamak istiyorum.
 
1)Bu şehir bir hakem için 30 bin kişiyi yürütmüşken çok daha beter durumlara düştüğümüz halde neden on kişi dahi sokağa indiremiyoruz? Neden her yediğimiz tokatta diğer yanağımızı çeviren duruma düşürüldük. Bana göre bu soru dürüstçe cevaplanırsa sorunların büyük bir bölümü tespit edilerek çözüldüğü gibi kim Trabzonspor’un yanında kim onu sırf çıkarı için kullandığı da ortaya çıkmış olur.
 
2)Çalınan kupamızın peşini bırakmamak adına geçen hafta yapılan toplantılara katılma birilerini rahatsız ettiği için mi anında hakemleri devreye soktular? FB CAS’ta kaybeder de başına gelecekler Trabzonspor’dan bilineceği için, hedef aynı akıbete Trabzonspor’u da göndermek midir?  Ya da kupanın peşini bırakmaz iseniz başınıza gelenleri artık görün tehdidi midir? Bu soruları daha da çoğaltabiliriz ancak şimdilik bunlarla yetinelim
     
Sevgili okurlar ülkemizde siyasi iktidar başımıza gelen her felakette sorunu çözmede aciz kaldığında faturayı üst akıl ve de dış güçlere çıkararak kendini kurtardığını sanır. Gerçi ülkenin yarısı da bu aldatmacaya inanır. Oysa bizim başımıza gelenleri kurgulayanlar hiç de bilinmez değiller. Üstelik talimatla oluşan bu kurumlara üst akıl aracılığı ile yine talimatla her türlü destek de verdirilmişti. Ayrıca mecliste formamızla protesto eden vekiller kabinede beş bakanız diye aldıkları oyun karşılığını verdiğini düşünen bakanlarımız da var. Tam artık siyaseten de güçlü olduk en azından hakkımızın yenmeyeceğini düşündüğümüz bir anda nereden geldiği bilinen felaketler peş peşe yağmaya başlayınca hep donduk kaldık. Daha da önemlisi bu sorunlar karşısında koskoca Trabzonspor camiasının dut yemiş bülbüle dönmüş halini ne hazmedebildik ne de izah edebildik. Aklımıza üst akıl ya da dış güçler denen bilinmezler gelse de aslında onlar bilinen futbol federasyonu ve de hakem komitesidir. Bunlara karşı camia olarak birleşerek direnmemizi engelleyen soruları bile hedefine değil havada bırakan bu işbirlikçi( içinde siyaseti de barındıran)  güçlü irade deşifre edilmeden başımıza daha çok şeylerin geleceğini görmek için kehanet erbabı olmaya hiçte gerek yoktur. İyi haftalar.