Sevgili okurlar, neredeyse bir ayı geçti yazdığım yazıların içeriği birbirine benzer şekilde oldu.

Alınan kararlarda yönetim-teknik adam sorunu çözülmüşken aynı kararların takıma henüz yansımadığı görülüyor.

Bu konuda elle tutulur bir tedbir ya da bir uygulamanın olmadığı da kendini gösteriyor.

Sevgili okurlar Hatayspor’un sahasında oynadığımız maçın ilk yarısında bir gol bularak oyun inisiyatifini de elinde bulunduran takımımızın ikinci yarı başlarken yediği golden sonraki durumu diğer maçlardan farklı değildi.

Belli ki yeterli önlem alınamadığı gibi takım psikolojisine etki edecek bir çözüm de üretilememiş.

Gelinen noktada güne ve de geleceğe yönelik daha radikal önlemler almak gerekiyor.

Elbette böyle kararları almak çok da kolay değildir.

Ancak yapacak başka da bir şey de gözükmüyor.

İşe şampiyon olan kadrodan sonra uygulanan transfer politikalarına bakmakla başlanırsa temeller doğru atılmış olur.

Kendi alt yapımızdan yetişen futbolculara öncelik vermek de gözetilmelidir.

İlk aşamada bazı sıkıntılar olacak olsa da milyonlar vererek yabancı futbolcularla kaybetmek yerine kendi çocuklarımızla kaybetmeyi yeğlemeliyiz.

Artık yeni Yusuf’ların, Abdülkadir’lerin yetişememesinin uygulanan bu yanlış politikalardan kaynaklandığını görmemiz gerekir.

Ligin dibindeki takım karşısında 5 dakikada yediği iki golle yenik duruma düşen takımımızın yapılan tüm değişiklikler karşısında sonuç alamamış olması, kulübenin de ne denli zayıf olduğunu gösteriyor.

Artık vakit geçirmeden şampiyon takıma yapılan transferlerin hiçbirinin Trabzonspor’da oynayacak kalibrede olmadığını görerek hareket etmek zorundayız.

Ligde büyük oranda şansımızı kaybetmiş olsak da bir taraftan Avrupa için mücadeleye devam ederken diğer taraftan takımın geleceği için radikal önlemler alarak peyder pey uygulamaya koymalıyız.

Bu işlemi yaparken ihtiyaç duymamız halinde camiadan da destek alabilirsiniz.

Sonuç olarak iyi malzemeden iyi yemek olduğunu biz de biliyoruz.

Eldeki malzemede iki futbolcunun şanssızca sakatlanmasının dışında diğerleri sizin eserinizdir.

Ancak bu kulüp hepimizin, herkesin taşın altına elini koyarak sorumluluğu paylaşması bence en doğru olanıdır.

Ben bilirim mantığı hiçbir yerde başarılı olmadığı gibi burada da başarılı olma şansı zordur.

Yine yazmak zorundayım aklı kullanmak yerine duygularımızla hareket etmenin maliyetini kulüp ekonomisi kaldıramaz.

Hep birlikte hareket edersek yamaya dikiş tutturmak yerine çözümü beraber üretebiliriz.

İyi haftalar.