Elektronik sigara kullanımı, yüksek şeker tüketimi ve kronik stres, gençlerin sağlığını tehdit eden üç kritik unsur olarak öne çıkıyor. Sağlık Turizmi Konfederasyonu ve Sağlıklı Yaşam & Proaktif Yaşam Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay, bu risklerin farkına varılmaması halinde gençlerde ciddi sağlık sorunlarının kaçınılmaz olacağını vurguluyor. Araştırmalar, elektronik sigaraların bağımlılık yarattığını ve kalp-damar ile akciğer sağlığını olumsuz etkilediğini, yüksek şeker tüketiminin erken ölüm riskini artırdığını ve kronik stresin bağışıklığı zayıflatarak birçok hastalığın temelini oluşturduğunu ortaya koyuyor.

Gençlerin yoğun stres altında yaşamaları ve bu stresle başa çıkmak için şekerli içecekler veya elektronik sigaraya yönelmeleri, bir kısır döngü yaratıyor. Prof. Dr. Bay, Türkiye’de elektronik sigaranın yasak olmasına rağmen ortaokul ve lise çağındaki çocukların bu ürünlere kolayca ulaşabildiğini belirtiyor. Aynı zamanda Türkiye’nin şeker tüketiminde dünyada üst sıralarda olduğunu ve günlük şekerli içecek tüketiminin bile sağlık üzerinde ciddi etkiler bıraktığını aktarıyor. Bu üçlü tehdit, “Sağlıklı Türkiye Yüzyılı” vizyonuna ters düşüyor ve yeni politikalarla önlem alınmasını zorunlu kılıyor.

Hareketsizlik ölümcül boyutta: Karadeniz ve İstanbul alarm veriyor!
Hareketsizlik ölümcül boyutta: Karadeniz ve İstanbul alarm veriyor!
İçeriği Görüntüle

ELEKTRONİK SİGARANIN GENÇLER ÜZERİNDEKİ TEHLİKESİ

Elektronik sigaralar, genellikle masum veya zararsız olarak algılansa da bilimsel veriler bunun yanlış olduğunu gösteriyor. Prof. Dr. Bay’a göre, elektronik sigaralar nikotin ve çeşitli kimyasallar içeriyor; bu da bağımlılık yaratıyor ve özellikle gençlerin kalp-damar ile akciğer sağlığını olumsuz etkiliyor. Gelişim çağındaki bireylerde beyin gelişimine de zarar verebiliyor. Türkiye’de yasak olmasına rağmen gençler bu ürünlere kolayca erişebiliyor, bu da potansiyel sağlık krizine yol açıyor. Eğitim, denetim ve bilinçlendirme ile bu riski azaltmak mümkün.

YÜKSEK ŞEKER TÜKETİMİ VE ERKEN ÖLÜM RİSKİ

Gençlerin beslenme alışkanlıklarında yüksek şeker tüketimi ciddi bir sorun olarak öne çıkıyor. Türk Şeker verilerine göre Türkiye, dünya genelinde en fazla şeker tüketen 12’nci ülke konumunda. Araştırmalar, günde 1-2 adet şekerli içecek tüketiminin bile erken ölüm riskini yüzde 14 oranında artırdığını gösteriyor. Prof. Dr. Bay, özellikle yoğun stres altındaki gençlerin şekerli ürünlere yönelmesinin, sağlıklı yaşam döngüsünü olumsuz etkilediğini belirtiyor. Bu durum, uzun vadede obezite, diyabet ve kardiyovasküler hastalık riskini artırıyor.

KRONİK STRES VE SAĞLIK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Kronik stres, artık tek başına güçlü bir karsinojen olarak kabul ediliyor. Prof. Dr. Bay, stresin bağışıklık sistemini zayıflattığını, hücresel düzeyde hasara yol açtığını ve kanser başta olmak üzere birçok hastalığın gelişiminde doğrudan rol oynadığını vurguluyor. Günümüz gençliği yoğun stres altında yaşadığı için, şekerli gıdalar ve elektronik sigara gibi sağlıksız yöntemlere başvuruyor. Bu kısır döngü, gençlerin fiziksel ve zihinsel sağlığını ciddi biçimde tehdit ediyor.

ÖNLEYİCİ SAĞLIK VE EĞİTİM ÖNEMLİ

Prof. Dr. Bay’a göre sorunların çözümü yalnızca yasaklarla mümkün değil. Eğitim, bilinçlendirme ve önleyici sağlık hizmetleri kritik rol oynuyor. Elektronik sigaralara yönelik denetimlerin artırılması, gençlere sağlıklı yaşam eğitimlerinin yaygınlaştırılması, şekerli ürünlerle ilgili farkındalık kampanyaları ve okullarda stres yönetimi eğitimlerinin zorunlu hale getirilmesi gerekiyor. Koruyucu hekimlik uygulamalarının toplum genelinde güçlendirilmesi ise sağlıklı nesiller için şart.

Sonuç olarak, gençlerin sağlığını tehdit eden elektronik sigara, yüksek şeker tüketimi ve kronik stres üçlüsü, bilinçli ve kapsamlı önlemler alınmazsa ciddi sağlık krizine yol açabilir. Prof. Dr. Aysun Bay, bilimsel, sosyal ve hukuki desteklerle çocukların ve gençlerin bu tehditlerden korunması gerektiğini vurguluyor.

Kaynak: İHA