Sabancı ailesi Türkiye’nin milli sermayesidir.
Türkiye’de fabrika bacalarını tüttüren ilk ailelerdendir.
Kayserilidirler.
Kayseri’den Adana’ya pamuğun izinde gitmiş ve oradan da bir imparatorluk ortaya çıkarmışlar.
Milli sermaye olmaları sebebiyle de Karadeniz insanı onlara hep sempati ile bakmıştır.
Ama onlar Karadeniz’e, Trabzon’a bu bölgeye yüzlerini asla dönmediler.
Sadece iki yerde öğretmevi yaptılar!
Bunları da kapattıkları Akbank’tan dönüştürdüler!
Oysa bu bölge insanı onların ürettiklerini yıllar içinde hep kullandılar.
Tükettiler.
Sabancı Holding, Sakıp ağadan sonra bölündü.
İkinci ve üçüncü kuşak Sabancılar yeni Holdingler kurdular.
Ali Sabancı da Esas Holding’i kurdu.
Sonra da kendisine düşen para ile birlikte Pegasus hava yollarına satın aldı.
Dev bir filo ortaya çıkardı.
Türkiye’nin her yerine, Avrupa’nın da belli bölgelerine uçmaya başladı.
İyi kazandı.
Kazandığı ile yatırm da yaptı.
Pegasus’un son kazası Ali Sabancı ile Trabzon arasında bir yakınlaşma sağladı.
Uçağın savrulması bir yana,
168 yolcunun burnunun kanamaması herkesin tesellisi oldu.
Ali Sabancı Trabzon’da 168 kurban kesecekmiş.
Yeter mi?
Yetmez.
Ali Sabancı Pegasus’un uçağını bağışlamalı.
Kime?
Trabzon’a.
Ve Trabzon Büyükşehir Belediyesine.
Şehrin en güzel yerinde bir restorant.
Bence Gülcemal projesinin üzerine.
Gülcemal ne?
Bir gemi ismi.
Trabzon’dan İstanbul’a otobüs yokken onlarla gitti insanımız.
O gemi ile gidip okudu.
Onunla döndü.
Bir sevdaya kavuşmayı sağladı.
Pegasus uçak.
Gülcemal’in bir kenarında çok güzel bir restorant.
Hem de projeye katkı sağlar.
Tanıtır.             
Hem de sık ziyaret edilen bir yer olur.
Ali Sabahcı’dan bu jest bekleniyor.
Yaparsa yıllar içinde Sabancı ailesinin Trabzon’a olan borcunu da ödemiş olur.
Kayserililer ile Trabzonluların fikirleri çatıştığından iş alanında anlaşamazlar.
Buradan çıkacak uzlaşma.
Yıllar içinde derinleyecek yeni bir dostluğa dönebilir.
Tıpkı stadlarımızda olduğu gibi!